WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın temyiz itirazlarına gelince; Adı geçenler tarafından 29 ada 11 ve 25 parsel sayılı taşınmazların maliklerinden, bir kısım yerleri tespitten sonra satın aldıklarını ve satın aldıkları bölümlerin kendilerinin zilyet ve tasarrufunda olduğunu öne sürerek davaya müdahil olmuşlardır. (davacı ...'ın hem tespitten önce hem de tespitten sonra satın almaya dayalı davası olup tespitten önceki sebeplere dayalı temyizi 2 nolu bentte ayrıca değerlendirilmiştir.) Mahkemece taleplerin tespitten sonraki sebep olması nedeniyle ... Mahkemesinin görevi dahilinde bulunmadığı, genel mahkemelerde dava açabilecekleri gerekçesiyle hükmün 2 ve 5 nolu fıkrasında müdahillerin taleplerinin reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere adı geçenler ... tespitinden sonra yapılan harici satışlara dayalı olarak satın aldıkları taşınmaz bölümlerinin adlarına tescili istemiyle davaya katılmışlardır. Hal böyle olunca; talepleri yönüyle "......

    Davacılar, kadastrodan önceki hukuki nedene dayanarak dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile adlarına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Dava konusu ... parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağında özet olarak vergi kaydı ve zilyetliğe dayanılarak 25.10.1988 tarihinde H.. Ş.. ve müşterekleri adına paylı olarak tespit edilmiş, tutanak 11.07.1989 tarihinde kesinleşmiştir. Davacılar tespitten önceki sebebe dayandığına göre 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde belirtilen 10 yıllık hak düşürücü sürenin göz önünde tutulması gerekir. Temyize konu dava 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3.maddesinde belirtilen 10 yıllık hak düşürücü sürenin kaçırılmasından sonra 10.08.2010 tarihinde açılmıştır....

      Kadastro Mahkemeleri kural olarak tespit tutanağı düzenlenip askı ilanına çıkartıldıktan sonra, askı ilan süresi içinde ve tespitten önceki hukuksal nedenlere dayalı olarak açılan davalara bakmakla görevlidir. Tutanağı düzenlenmeyen taşınmazlara ilişkin davalarla, tutanaklar kesinleştikten sonra açılan davalara ve tespitten sonraki ../.hukuksal nedenlere dayalı olarak açılan davalara bakmak Kadastro Mahkemelerinin görevi dışında kalıp genel mahkemelerin görevine girmektedir. Görev kamu düzenine ilişkin olup taraflarca öne sürülmese bile mahkemelerce kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Somut olaya gelince ; davacı ... satın almaya dayanarak dava açmış, mahkemenin 18.06.2008 tarihli celsesi ile yapılan keşifte dava konusu taşınmazların yarı hissesini ... den 1995 yılında satın aldığını beyan etmiş, bu beyanını da imzası ile doğrulamıştır. Kısaca davacı ... dava konusu taşınmazları 1995 yılında satın aldığını öne sürmüştür....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/11/2021 NUMARASI : 2020/536 DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere Dayalı) KARAR : Taraflar arasındaki Tapu İptali Ve Tescil (Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere Dayalı) davası hakkında kurulan ara kararın istinaf incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İhtiyati Tedbir talep eden davacı vekilinin dilekçesinde özetle; İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı T10 adına kayıtlı bulunan 206 ada 9 parseldeki taşınmazın bir bölümünün kadimden beridir yol olarak kullanılması sebebi ile tapunun iptaline ve hazine adına tesciline karar verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise dava konusu parselin bir bölümüne zorunlu geçit irtifakı tesis edilerek yüklenmesine karar verilmesi ile taşınmazlar yönünden tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Mahkemece 08.03.2021 tarihli ara karar ile talebin reddine karar verilmiştir....

        Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, taşınmazın Hazine adına tespit ve tescil edilmesinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçip geçmediği, geçmiş ise tespitten önceki nedenlere dayalı olarak beyanlar hanesine yönelik olarak dava açılıp açılamayacağı hususuna ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369/1, 370 ve 371 inci maddeleri, 3402 ... Kadastro Kanunu’nun (3402 ... Kanun) 12/3, Ek 4 üncü maddeleri. 3. Değerlendirme Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 ......

          Somut olayda, evli olan davacının eşinin soyadı ile birlikte kullandığı önceki soyadının iptali ile nüfus kaydının buna göre düzeltilmesini talep ettiğinden 5490 sayılı Kanunun 35. ve devamı maddeleri ile Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun uygulanmasına ilişkin yönetmeliğin 55. maddesi gereğince uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince İstanbul Anadolu 24. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 08.11.2013 gününde üye ...'ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi. KARŞI OY Davacı, evlendikten sonra eşinin muvafakatı ile nüfusa tescil edilen kızlık soyismi (Erol) nin nüfus kayıtlarından silinerek "Erol Karadeniz" olan soyisminin "Karadeniz" olarak değiştirilmesini istemektedir. Dava TMK 27.maddesinde öngörülen haklı sebebe dayalı soyisim değişikliği istemine ilişkindir....

            Somut olayda, evli olan davacının eşinin soyadı ile birlikte kullandığı önceki soyadının iptali ile nüfus kaydının buna göre düzeltilmesini talep ettiğinden 5490 sayılı Kanunun 35. ve devamı maddeleri ile Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun uygulanmasına ilişkin yönetmeliğin 55. maddesi gereğince uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince İstanbul Anadolu 24. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 08.11.2013 gününde üye ...'ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi. KARŞI OY Davacı, evlendikten sonra eşinin muvafakatı ile nüfusa tescil edilen kızlık soyismi (Erol) nin nüfus kayıtlarından silinerek "Erol Karadeniz" olan soyisminin "Karadeniz" olarak değiştirilmesini istemektedir. Dava TMK 27.maddesinde öngörülen haklı sebebe dayalı soyisim değişikliği istemine ilişkindir....

              Bu hakkın ileri sürülmesi ancak yasa ile sınırlanabilir. 3402 sayılı Yasa'da ve diğer gayrimenkul mevzuatımızda tescil harici bırakılan yerler hakkında tespitten önceki hukuki nedenlere dayalı olarak dava açma süresini sınırlayan bir düzenleme bulunmamaktadır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde yazılı 10 yıllık sınırlama hakkında kadastro tutanağı düzenlenen taşınmazlara ilişkindir. Hal böyle olunca, Mahkemece davanın esasına girilip iddia ve savunma doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yasal olmayan gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olup, davacının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünde kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 30.09.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....

                Bu onama kararına karşı davalılar vekili ile Hazine vekili yeniden tashihi karar talebinde bulunmuşlar, talepleri 30.4.2004 gün 3601 esas, 5480 sayılı kararıyla red edilmiştir. Davalıların temyiz ve tashihi karar istemleri red edilmesine rağmen davalılar vekili 8.12.2005 tarihli dilekçeleri ile Mahkemenin aynı kararı hakkında (1995/1 E- 1998/14 K)yeniden temyiz talebinde bulunmuşlarsa da 17.Hukuk Dairesi 3.10.2006 gün 4230 esas, 7500 sayılı kararıyla bu karar hakkında aynı taraflarca temyiz ve tashihi karar yoluna başvurulduğu ve red edildiği kararın bu şekilde derecattan geçerek kesinleştiği aynı karar hakkında yeniden inceleme yapılamayacağından temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. ./......

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KADASTRAL PARSELİN İHYASI -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; tespitten önceki sebeplere dayalı tapu iptali tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 16.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 16.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE,27.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu