WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesince; "…dava, kadastro tespitinden önceki hukuki sebeplere dayalı tapu iptal ve tescil davasıdır. TMK'nun 713/1. maddesine göre, tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesine göre, kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz. Bir yerin, zilyetlik yoluyla mülkiyetinin elde edilebilmesi için, taşınmazın zilyetlikle kazanılabilen yerlerden olması gerekmektedir. Ayrıca davasız ve aralıksız olarak en az 20 yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğin sürdürülmüş olması gerekmektedir....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının kadastro tespitinin kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak dava açtığı belirtilip hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; somut olayın özelliğine göre hak düşürücü sürenin murisin ölümünden sonra başlatılması gerektiğini, ölüm tarihi ile dava tarihi arasında on yılık sürenin geçmediğini, Yargıtay 1....

    Çekişmeli taşınmazlar kadastro sırasında davalılar adına tespit görmüş, tespitler 04/09/2007 tarihinde kesinleşmiş ve tapu kaydı oluşmuştur. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 maddesi hükmünde kadastro tutanaklarının kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere karşı kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak dava açılamayacağı açıklanmıştır. Bu sürenin hak düşürücü nitelikte olduğu ve taraflarca öne sürülmese bile mahkemece kendiliğinden değerlendirileceği tartışmasızdır. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davacının çekişmeli taşınmazın kendi mülkiyetinde olduğu iddiasıyla Kadastro Kanununun 12....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Davaya konu taşınmazın tapu kaydı 1975 yılında yapılan ... sonucu değil, 2002 tarihinde idari yoldan tescil sonucunda oluşmuş olup; davacı taraf 1986 yılından itibaren zilyet olduğu iddiasıyla tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Bir başka ifade ile, dava ... öncesi nedene dayanamadığına ve tespitten sonraki zilyetliğe dayalı iptal ve tescil istemine ilişkin olduğuna göre; somut olayda temyiz inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 09.02.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'ne ait bulunmaktadır. Belirtilen nedenle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 05.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Davacı dava dilekçesinde taşınmazın çekişmeli bölümünü tespitten önce satın aldığını öne sürmüş ise de davacının içeriğinde açıkça çekişmeli taşınmazın ada ve parsel numarasını belirten 09.08.2010 tarihli satış senedine dayandığı, taşınmazın kadastro tespitinin ise 25.03.2008 günü olup tespitin 22.05.2009 tarihinde kesinleştiği, bu halde davanın kadastro sonrası nedenlere dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu anlaşılmakla 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Yargıtay Başkanlar Kurulunun 2014/1 sayılı Kararı uyarınca temyiz inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın, Yargıtay Yüksek 8. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 10.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Taraf teşkiline ilişkin eksiklikler giderildikten sonra, hem davacıların hem de müdahil davacının davasının ilk karardaki gerekçeler ile reddine karar verilmiş; hükmü, davacılar temyiz etmiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. maddesinde “ Bu tutanakta belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra , kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” hükmü getirilmiştir. Bu hükümle kadastro tutanaklarının kesinleşmesinden sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak dava açılması on yıllık süre ile sınırlandırılmıştır. Somut olayda; dava konusu taşınmazların kadastro tespitleri 1959 yılında yapılmış, itiraz edildiğinden 20.3.1981 yılında hükmen kesinleşmiştir. Davacılar, kadastro tespitinden sonra ve kesinleşmesinden önce 7.7.1969 tarihinde resmi şekilde düzenlenen satış vaadi sözleşmesine dayanarak tapu iptali ve tescil istemişlerdir....

          Mahkemece verilen önceki tarihli hüküm, tespitten sonra ölen murisin mirasçıları arasında yapılan paylaşma ya da başka bir hukuki sebeple taşınmazın kendisine kaldığını kanıtlamak zorunda olan davacının, tek başına üçüncü kişiye karşı açtığı davanın dinlenemeyeceği gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 7.161,52 metrekarelik bölümünün tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 26.01.2017 gününde oybirliği ile karar verildi....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, 2010 yılında kesinleşen kadastro tespitinden sonra 2011 yılında yapılan taksime ve yine tespitten sonra 14.09.2011 yılında davacı ... ile davalı ... arasında yazılı olarak düzenlenen miras payının devrine ilişkin sözleşmeye dayalı olarak tapu iptali ve tescili istemiyle açılmış olduğuna göre Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun iş bölümü kararı uyarınca temyiz inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'ne ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 12.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Bu süre geçtikten sonra tespitten önceki hukuki sebeplere dayanılarak 21/2 madde uyarınca 5 yıllık süre içinde açılan davaların ise asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekir. Somut uyuşmazlıkta; Davacı tarafından mera komisyonu kararına karşı 30 günlük askı ilan süresi içerisinde asliye hukuk mahkemesinde dava açılmıştır.Dosya içerisindeki dava konusu taşınmaza komşu olan 117 ada 21 ve 24 parsel sayılı taşınmazların tapulama tutanakları incelendiğinde tutanakların 12.10.2003, 24.03.2005 tarihlerinde düzenlenerek 27.01.2006 tarihinde kesinleştiği, yörede kadastro çalışmalarının tamamlandığı anlaşılmaktıdır. Kadastro çalışmalarının tamamlandığı bölgede mera komisyon kararlarının iptali istemine ilişkin davaların asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekmektedir. Mahkemece kadastro mahkemesinin görevli olduğu gerekçe ile görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamış, hükmün bu sebeble bozulması gerekmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tapu İptal - Tescil Davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm kadastro tespitinden önceki hukuki sebeplere dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Inceleme görevi Yargıtay 8.Hukuk Dairesine aittir. Ancak Yargıtay 8. Hukuk Dairesi tarafından 27.03.2009 tarihinde gönderme kararı verildiğinden, görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Başkanlar Kuruluna gönderilmesi gerekmiştir. S O N U Ç : Dosyanın Yargıtay Başkanlar Kuruluna gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 03.06.2010 (Prş.)...

                  UYAP Entegrasyonu