İş Mahkemesi SAYISI : 2020/64 E., 2021/256 K. Taraflar arasındaki sürekli iş göremezlik oranının tespiti ve gelir bağlanması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvrunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili, davacının işçisi olduğu ... İnşaat Şirketinde soğuk demir ustası olarak çalışırken, 1. kattan düşmek sonucunda iş kazası geçirdiğini, iş kazası sebebi ile doğan maddi manevi zararların karşılanması için Van 1. İş Mahkemesinin 2016/408 E. sayılı dosyası ile ......
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/36 Esas sayılı dosyasında, sürekli iş göremezlik oranının ATK 2. Üst Kurulu tarafından 22.11.2019 tarihli kararla % 12,3 olarak belirlendiğini, ancak ilk peşin sermeye değerli gelirin %12,3 oranına göre hesaplanması yönündeki taleplerinin Kurumun taraf olmadığı maddi ve manevi tazminat davalarında tespit edilen sürekli iş göremezlik derecesine göre işlem yapılamayacağı gerekçesiyle SGK tarafından reddedilmesi üzerine ,mahkemece verilen ara karara istinaden bu davayı açtıklarını belirterek, davalı sigortalının sürekli iş göremezlik oranının ATK 2.Üst Kurulu tarafından belirlenen %12,3 olarak tespiti ile peşin sermaye değerinin bu orana göre yeniden hesaplanması gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir. II. CEVAP Davalı ..., davanın reddini istemiştir....
Hükmün, davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-) Davalı işverene ait işyerinde çalışmakta iken 26.02.2009 günü gerçekleşen iş kazasında yaralanan davacı sigortalının meslekte kazanma gücü kayıp oranının tespiti ile bu oran üzerinden kendisine sürekli iş göremezlik geliri bağlanması istemine ilişkin davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 16. maddesinde, iş kazası veya meslek hastalığı sigortasından sağlanan haklar arasında, sigortalıya sürekli iş göremezlik geliri bağlanmasına yer verilmiş, 19. maddesinde de iş kazası veya meslek hastalığı sonucu oluşan hastalık ve engellilik nedeniyle meslekte...
Kurumca sigortalıya gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın meslek hastalığı niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorundur. Meslek hastalığının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanını doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir. Yapılacak iş; davacıya meslek hastalığını Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbarda bulunmak, olayın Kurumca meslek hastalığı olarak kabul edilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumunu ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “meslek hastalığının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre, olayın Kurumca meslek hastalığı olduğunun kabul edilmesi halinde ise davacıya Kuruma müracaat ederek sürekli iş göremezlik oranının belirlenmesi giderek meslek hastalığı sigorta kolundan sürekli iş göremezlik geliri bağlanması için önel vermek ve çıkacak sonuca göre bir karar vermektedir....
Kurumca sigortalıya gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın meslek hastalığı niteliğinde olup olmadığının tespiti ön sorundur. Meslek hastalığının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanını doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir. Yapılacak iş; davacıya meslek hastalığını Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbarda bulunmak, olayın Kurumca meslek hastalığı olarak kabul edilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumunu ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “meslek hastalığının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre, olayın Kurumca meslek hastalığı olduğunun kabul edilmesi halinde ise davacıya Kuruma müracaat ederek sürekli iş göremezlik oranının belirlenmesi giderek meslek hastalığı sigorta kolundan sürekli iş göremezlik geliri bağlanması için önel vermek ve çıkacak sonuca göre bir karar vermektedir....
Şöyle ki, 01.10.2009 tarihli sürekli iş göremezlik derecesi tespit formunda, 18.11.2008 tarihli kaza sebebiyle E cetveline göre, %5,2 oranında sürekli iş göremezlik oranının tespit edildiği, 13.03.2015 tarihli karara ilişkin sürekli iş göremezlik derecesi tespit formunda ise, 29.04.2012 tarihli kaza sebebiyle, E cetveline göre, %22 oranında sürekli iş göremezlik oranın belirlendiği, 03.03.2015 tarihli karara ilişkin sürekli iş göremezlik derecesi tespit formunda ise, 18.11.2008 tarihli ve29.04.2012 tarihli kaza sebebiyle yapılan birleştirme neticesinde %26,05 oranında sürekli iş göremezlik oranının tespit edildiği, aylık bağlama kararında ise, %26,50 sürekli iş göremezlik oranı üzerinden ve 18.11.2008 olay tarihi gösterilmek suretiyle gelir bağlandığı anlaşılmıştır....
Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Yasanın 20. maddesi 3. fıkrasında; "İş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünü %50 oranının altında kaybetmesi nedeniyle sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış iken ölenlerin, ölümün iş kazası veya meslek hastalığına bağlı olmaması halinde sigortalının almakta olduğu sürekli iş göremezlik geliri 34. madde hükümlerine göre hak sahiplerine gelir olarak bağlanır" hükmü bulunmaktadır. Anılan düzenleme kapsamında inceleme konusu dava değerlendirildiğinde; davacının murisinin meslek hastalığından %40 oranında malul kalması nedeniyle sürekli iş göremezlik geliri alırken 2007 yılında vefat ettiğinden bahisle, sürekli iş göremezlik gelirinin kendisine tahsis edilmesi talebiyle dava açtığı, bölge adliye mahkemesince davacının evlenme tarihi gözetilerek “1-Davalı Kurum vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK 353/1-b.2 maddesi uyarınca kabulü ile, 2-Ankara 25....
Cevap dilekçesinde özetle: Davacı, oluşan iş kazası neticesinde maluliyet oranının tespiti ve bu tespit sonucunda maluliyet aylığı bağlanması talepli iş bu davayı açmıştır.Ancak açılan dava hukuki dayanaktan yoksundur. Davacı tarafından dosyaya sunulan evraklardan görebildiğimiz kadarıyla, aleyhe hususları kabul etmemekle birlikte, İstanbul Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Tuzla Sosyal Güvenlik Merkezi'nin ve akabinde davacı tarafından yapılan itiraz sonucunda Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu'nun davacının sürekli iş göremezlik derecesinin %0 (yüzde sıfır) olmasına ve bu nedenle herhangi bir gelir bağlanamayacağına ilişkin tespitine katılıyoruz. Her iki kurumca da aynı şekilde %0 olarak tespit edilen maluliyet oranın Sayın Mahkemece de kabulünü talep ederiz....
Diğer yandan, sigortalıya bağlanacak gelir ve hükmedilecek tazminatın miktarını doğrudan etkilemesi nedeniyle, işçide oluşan meslekte güç kayıp oranının hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeksizin kesin olarak saptanması gerekir. Bu yönüyle davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasa’nın 19. maddesidir. Anılan maddeye göre iş kazası veya meslek hastalığı sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum sağlık kurulunca meslekte kazanma gücü en az %10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalının sürekli iş göremezlik gelirine hak kazanacağı, iş kazası ve meslek hastalığı sonucu sürekli iş göremezlik hallerinde meslekte kazanma gücündeki kayıp oranının belirlenmesine ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esasların Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği bildirilmiştir....
Dava, iş kazası sonucunda oluşan iş göremezlik oranının tespiti ile bu orana göre gelir bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara davalılar vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....