C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, Anayasa'nın ''Grev ve Lokavt'' başlığını taşıyan 54.maddesinde, ''Toplu iş sözleşmesinin yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması halinde işçilerin grev hakkına sahiptirler. Bu hakkın kullanılmasını ve işverenin lokavta başvurmasının usul ve şartları ile kapsam ve istisnaları kanunda düzenlenir. Grev hakkı ve lokavt iyi niyet kurallarına aykırı tarzda toplum zararına ve milli serveti tahrip edecek şekilde kullanılamaz....
Aynı Kanun'un 61. maddesinde, “İşyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinin tarafı olan işçi sendikasının, toplu iş sözleşmesi yapılmamışsa veya sona ermişse yetki belgesi alan işçi sendikasının yazılı talebi ve aidatı kesilecek sendika üyesi işçilerin listesini vermesi üzerine, işveren sendika tüzüğü uyarınca üyelerin sendikaya ödemeyi kabul ettikleri üyelik aidatını ve Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu gereğince sendikaya ödenmesi gerekli dayanışma aidatını, işçilere yapacağı ücret ödemesinden kesmeye ve kestiği aidatın nevini belirterek tutarını ilgili sendikaya vermeye ve kesinti listesini sendikaya göndermeye mecburdur. Bu aidat dışında sendikaya ödenmek üzere bir kesintinin yapılması toplu iş sözleşmesi ile kararlaştırılamaz....
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davacının iş sözleşmesinin başlangıç tarihinden itibaren sendika üyesi olduğu kabulü ile dava konusu izin ücreti alacağı toplu iş sözleşmesi hükümleri esas alınarak hesaplanmıştır. 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunun 9. maddesinde toplu iş sözleşmesinin tarafı olan işçi sendikasına üye olanların toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği kurala bağlanmıştır. Aynı hükme göre, imza tarihinde üye olanlar toplu iş sözleşmesinin yürürlüğe girdiği tarihten, imza tarihinden sona üye olanlar ise üyeliklerin taraf sendikası tarafından bildirildiği tarihten itibaren toplu iş sözleşmesinden yararlanırlar. Yürürlükte olan bir toplu iş sözleşmesinden dayanışma aidatı ödenmesi koşuluyla yararlanmakda, yasada ifadesini bulmuştur. Dayanışma aidatı ödeme suretiyle yararlanma talep tarihinden itibaren geçerlidir. Dosya içeriğine göre davacı davalı işyerinde 02.06.1973 tarihinde çalışmaya başlamıştır....
Asliye Hukuk Mahkemesi ise, hava taşıma faaliyeti yapılan işyerinde sendika örgütlenmesi sonucu toplu iş sözleşmesi bağıtlandığından sendika üyesi işçi ile işveren arasındaki uyuşmazlığın 2822 sayılı Kanunun 66. maddesi uyarınca İş Mahkemesinde görülmesi gerektiğini bildirerek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda davacının hava taşıma faaliyeti yapılan işyerinde kabin görevlisi olarak görev yaptığı, sendika üyesi olduğu ve işyerinde toplu iş sözleşmesi yapıldığı anlaşılmaktadır. Hava taşıma faaliyeti yapılan işyerinde sendika örgütlenmesi sonucu toplu iş sözleşmesi bağıtlanmış ise, üye sendika üyesi işçi ile işveren arasındaki ihtilafta 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanununun 66. maddesi uyarınca İş Mahkemesi görevlidir. Bu durumda uyuşmazlığın ... 13. İş Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nun 21. ve 22. (1086 sayılı HUMK.’nun 25. ve 26.) maddeleri gereğince ... 13....
Dairemizce, 6772 sayılı Yasada öngörülen ilave tediye alacağının toplu iş sözleşmesinde tekrar edilmiş olması durumunda, sözü edilen alacağın yasadan kaynaklandığı sonucuna varılmış ve yasal faiz yürütülmesi gerektiği kabul edilmiştir (Yargıtay 9.HD. 23.6.2009 gün 2009/4996 E, 2009/17848 K. ). Diğer yandan, alacağın bir kısmının yasadan bir kısmının ise toplu iş sözleşmesinden doğması halinde, kural olarak yasadan ve toplu iş sözleşmesinden doğan miktarlar ayrı ayrı belirlenmeli ve yasadan kaynaklanan için yasal faize, toplu iş sözleşmesi sebebiyle ödenmesi gereken miktar yönünden ise işletme kredisi faizine karar verilmelidir. Somut olayda davacı talep ettiği işçilik alacaklarına hak ediş tarihinden itibaren bankalarca uygulanan en yüksek işletme kredisi faizine hükmedilmesini talep etmiştir. Davacı sendika üyesi olup işyerinde Toplu İş Sözleşmesi uygulamaktadır....
sebep göstermek anlamına gelmediği; bu haliyle, dava konusu işlemin sebep yönünden hukuka aykırı olduğu; milli güvenlik kavramının keyfi ve geniş bir biçimde yorumlanamayacağı; Danıştayın istikrar kazanmış içtihatlarında, ekonomik nedenlerin milli güvenliği bozucu unsurlar arasında gösterilmediği; davalı idarenin ertelenen grevin milli güvenliği nasıl ve ne şekilde bozduğunu açık ve tereddüte yer bırakmayacak şekilde ortaya koyamadığını; milli güvenlik kavramının geniş yorumlanmasının bütün grevlerin ertelenmesine sebebiyet vereceği; grev hakkının, sendikalaşma ve toplu pazarlık sisteminin ayrılmaz bir parçası olduğu; toplu pazarlık sisteminin, iş barışının sosyal taraflarca gerektiğinde grev hakkı ve lokavt kullanılarak gerçekleştirilmesi mantığına dayandığı; bu doğrultuda, işveren kesiminin ekonomik olarak toplu pazarlığa zorlanmasının grev hakkının doğasında bulunduğu; grev süresince, işçilerin ücret alamadıkları; dolayısıyla, grev hakkının işçiler yönünden de ekonomik olarak külfet...
Gerekçe: 20.06.2012 tarihinde imzalanan 01.04.2011-30.09.2013 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesindeki hükümlerden davacının yararlanıp yararlanmayacağı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu 07.11.2012 tarih ve 28460 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. 6356 sayılı Kanundan önce yürürlükte olan kanunlar ise 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu ile 28121 sayılı Sendikalar Kanunu’dur. 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunun 9’uncu maddesinde, toplu iş sözleşmesinin tarafı olan işçi sendikasına üye olanların toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği kurala bağlanmıştır. Anılan hükme göre, imza tarihinde üye olanlar toplu iş sözleşmesinin yürürlüğe girdiği tarihten, imza tarihinden sonra üye olanlar ise üyeliklerin taraf sendikası tarafından bildirildiği tarihten itibaren toplu iş sözleşmesinden yararlanırlar....
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece yapılan yargılamada ön inceleme aşamasında, 4857 sayılı yasanın 4/1-a maddesi uyarınca deniz ve hava taşıma işlerinde çalışanlar hakkında bu kanun hükümlerinin uygulanmayacağı düzenlemesi bulunduğundan borçlar kanunu genel hükümlerinin davacı açısından uygulanması gerektiği, ayrıca hava taşıma faaliyeti yapılan işyerinde sendika örgütlenmesi sonucu Toplu İş Sözleşmesi imzalanarak uçucu personelin iş güvencesi hükümlerinden yararlanacağı belirtilmiş ve üye sendika üyesi işçi ile işveren arasındaki uyuşmazlığın 2822 sayılı toplu iş sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu'nun 66. maddesi uyarınca iş mahkemesinin görevli olacağı açık ise de sunulan Toplu İş Sözleşmesinin dava tarihi itibariyle yürürlükte olmadığı, dolayısıyla iş mahkemesinin görevli olmadığı, her ne kadar karar verildiğinde 01.01.2011 yürürlük tarihli Toplu İş Sözleşmesi imzalanmış ve aynı hükme yer verilmiş ise de dava tarihinde bu olgunun gerçekleşmediği, görevin kamu düzeninden...
Aynı Kanun'un 61. maddesinde, “İşyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinin tarafı olan işçi sendikasının, toplu iş sözleşmesi yapılmamışsa veya sona ermişse yetki belgesi alan işçi sendikasının yazılı talebi ve aidatı kesilecek sendika üyesi işçilerin listesini vermesi üzerine, işveren sendika tüzüğü uyarınca üyelerin sendikaya ödemeyi kabul ettikleri üyelik aidatını ve Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu gereğince sendikaya ödenmesi gerekli dayanışma aidatını, işçilere yapacağı ücret ödemesinden kesmeye ve kestiği aidatın nevini belirterek tutarını ilgili sendikaya vermeye ve kesinti listesini sendikaya göndermeye mecburdur. Bu aidat dışında sendikaya ödenmek üzere bir kesintinin yapılması toplu iş sözleşmesi ile kararlaştırılamaz....
- 2 - Davalı Cevabının Özeti: Davalı bakanlık vekili; davanın idareye kayıt yaptırılmaksızın açılmış olduğunu, yetki tespit yazısı 04.01.2012 tarihli olmakla 19.01.2012 tarihinde açılan davanın altı iş günlük süre içinde açılmamış olduğunu, müvekkili Bakanlığın yaptığı tespit doğru olup, işyerinde çalışan 116 işçiden 32 işçinin davacı sendika üyesi olduğunu, muvazaalı işçiler ve işveren vekillerinin yer almadığını, davacı sendikanın 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu'nun aradığı çoğunluğa sahip olmadığını beyanla haksız davanın reddini savunmuştur....