WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesince, küçüklerin babasının vefat etmiş olması nedeniyle, sağ eşin yerleşim yerinin Akkuş İlçesi olduğunun anlaşılması nedenleriyle yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Nüfusa kayıtlı olunan yerin karine olarak yerleşim yeri sayılacağına ilişkin hüküm yürürlükten kaldırılmış olduğundan ve velayeti kullanan sağ eşin yerleşim yeri yetkili bulunduğundan bu durumda, Akkuş Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesince, sağ eşin yerleşim yeri tespit edilerek uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Akkuş Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 13.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Aile Mahkemesi tarafından, sağ eş ...’un yapılan araştırmalar sonunda tebligata yarar adresinin bulunamaması ve nüfusta kayıtlı olduğu yerin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Yozgat 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesince, nüfus müdürlüğünden gelen cevabi yazıya ve Ankara 6. Aile Mahkemesinin dava dosyasından sağ eşin yerleşim yerinin Ankara olduğunun anlaşılması nedenleriyle yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Nüfusa kayıtlı olunan yerin karine olarak yerleşim yeri sayılacağına ilişkin hüküm yürürlükten kaldırılmış olduğundan bu durumda, Ankara 6. Aile Mahkemesince, sağ eşin yerleşim yeri tespit edilerek uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Ankara 6. Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 13.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Aile Mahkemesi tarafından, sağ eş ...’a yapılan araştırmalar sonunda ulaşılamaması ve nüfusta kayıtlı olduğu yerin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Maden Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesince, Emniyet Müdürlüğü araştırma yazısı ile Nüfus Müdürlüğünden ve İlçe Seçim Kurulundan gelen cevabi yazılara göre sağ eşin yerleşim yerinin Bursa olduğunun anlaşılması nedenleriyle yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Nüfusa kayıtlı olunan yerin karine olarak yerleşim yeri sayılacağına ilişkin hüküm yürürlükten kaldırılmış olduğundan bu durumda, Bursa 1. Aile Mahkemesince, sağ eşin yerleşim yeri tespit edilerek uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Bursa 1. Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 18.09.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Şti.ne ait dava dışı ... sevk ve idaresindeki ... plaka sayılı müvekkili şirkete .... numaralı kasko sigortası ile sigortalı olan araca çarparak araçta maddi hasar meydana gelmesine sebebiyet verdiğini, kaza tespit tutanağında da kazanın 17.03.2016 günü saat 23.00 sularında davalı ... sevk ve idaresindeki ... plaka sayılı aracın, İstanbul ili .... ilçesi ... Otoyolu ... Viyadüğü'nü geçtiği esnada; orta şeritte seyir halinde iken sağ ön tekerleğinin patlaması sonucu direksiyon hakimiyetini kaybederek sağ şeritte, kendi şeridinde seyreden dava dışı sürücü ... sevk ve idaresindeki ... plaka sayılı aracın sol yan kısımlarına çarparak, aracı sağ taraftaki bariyerlere sıkıştırıp uçuruma yuvarlanmaları şeklinde meydana gelmiş olduğunun tespit edildiğini, davanın görevli ve yetkili mahkemede açıldığını, müvekkili şirketin ... plaka sayılı aracın 09/05/2015-09/05/2016 dönemi için kasko sigortacısı olduğu, müvekkili şirketin kazanın kendisine ihbarı üzerine dava dışı .......

          C.E.. muayene olduğunu, 2008 yılında dış gebelik geçirdiğini davalı doktora belirtiğini, 22.05.2010 tarihinde hamile kaldığını, normal gebelik olduğunun belirtildiğini, 29.05.2010 tarihinde kanamalarının başlaması üzerine, düşük riski olduğundan kendisine 5.06.2010 tarihinde kürtaj yapıldığını, kürtajdan bir hafta sonra sağ kasığındaki ağrılarının artması üzerine 18.06.2010 tarihinde diğer davalı doktor N.. tarafından sağ tarafta 4 cm boyutunda bir kitle olduğunun tespit edildiğini, ilaç verilip 5 gün sonra kontrole çağrıldığını, davalı doktorlara güveni kalmadığından aynı gün başka bir doktora tedavi olduğunu, sağ yumurtalığında 6 cm boyutunda kitle olduğu, acil ameliyat gerektiği, sağ yumurtalığının alınmasının zorunlu olduğunun ifade edilmesi üzerine, akabinde ameliyat olarak saptanan kitle ile sağ yumurtalığının alındığını, patoloji sonuçlarında normal gebeliğe rastlanmadığını, davalı doktorlarca dış gebeliğin teşhis edilmesi gerektiği halde teşhis ve tedavide geç kalındığı, davalı...

            GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : 1-) Adana Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme ve Kimlik Tespit Şube Müdürlüğü'nce düzenlenen 26.08.2015 tarihli ekspertiz raporunda; hakkında mahkûmiyet hükmü kesinleşen ... ve ...’da suç tarihinde ele geçen uyuşturucu maddelerin sarılı olduğu alüminyum folyo parçaları üzerinde Adana Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme ve Kimlik Tespit Şube Müdürlüğü tarafından parmak izlerinin AFİS veri tabanında yapılan sorgulaması neticesinde; materyaller üzerindeki 3 adet parmak izinin sanığın sağ el serçe ve sol el baş parmak izi ile aynı olduğunun tespit edildiği, ancak sanığın aşamalardaki savunmasında ele geçen uyuşturucu maddeler ile ilgisi olmadığını beyan etmesi karşısında; sanığın yeniden parmak izi örneği alınıp uyuşturucu maddelerin paketlenmesinde kullanılan alüminyum folyo parçaları üzerinden elde edilen izler ile karşılaştırılması yapılarak, alüminyum folyo parçaları üzerindeki parmak izlerinin sanığa ait olup olmadığı konusunda Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas...

              GEREKÇE Olay tutanağının içeriğinden, olay tarihinde şüphe üzerine durdurulan ve içerisinde sanık ile birlikte dört kişinin bulunduğu kamyonetin sağ ön camından iki paket halinde eroin atıldığının ve bu sırada sağ ön kapıya en yakın konumda oturan kişinin sanık ... olduğunun tespit edilmesi, sanığın cep telefonu üzerinde 5271 sayılı Kanun'un 134 üncü maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda, uyuşturucu madde ticaretine ilişkin olay gününe ait yazışmaya rastlanması hususları birlikte değerlendirildiğinde, dosya kapsamında sanığın atılı suçu işlediğine ilişkin yeterli delil bulunduğu; "Araçtan dışarı atılan uyuşturucu maddenin kendisine ait olduğuna" ilişkin beyanı ile suçunun ortaya çıkmasına yardım ve hizmet ettiğinden söz edilemeyeceği anlaşıldığından, tebliğnamedeki "Etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığının tespiti açısından, tutanak düzenleyen kolluk görevlilerinin tanık sıfatıyla dinlenmesi gerektiğine," ilişkin bozma düşüncesine iştirak...

                Gerekli tetkikler yapılarak müvekkilin sakatlık oranı tespit edilmelidir." ifadesi kullanılarak sadece zihinsel özürlülükten değil aynı zamanda davacının yaralandığı da belirtilerek sakatlık oranının tespitinin talep edilmesine göre yaralanmaya bağlı oluşan tüm arazlar için maluliyetin tespiti ile maddi tazminat talep edildiği sonucuna varılmış ve aksi yöndeki davalı vekili istinafı yerinde görülmemiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Elektrik enerjisi hırsızlığı HÜKÜM : Beraat Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 16.08.2006 tarihli sayaç değiştirme tutanağı ile sayaç muayene raporunda sayaç kapağının sağ yandan delik olduğunun belirtilmesi, dosyada mevcut enerji tüketim föyüne göre, mahkemece tespit tarihinden önce ve sonraki tüketimler karşılaştırarak, tespit tarihinden önce ve sonraki tüketimler arasında fark bulunmadığına ilişkin değerlendirmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün ONANMASINA, 05.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    şeklinde belirtilerek ölü olduğunun resmi makamlarca resmi tutanakla kayıt altına alındığı, TMK’nun 588 maddesine göre hakkında gaiplik kararı verilebilecek kişilerin sağ olup olmadığı bilinmeyen kişiler olup, bu kanun maddesi uyarınca ölü olduğu tespit edilenler hakkında gaiplik kararı verilemeyeceği, ...'in şeklen nüfus kaydına ölü olduğunun kaydedilmemesi mevcut durumu değiştirmeyeceği, ...’da 1939’da meydana gelen deprem nedeni ile açılan benzeri davalarda da kadastro tutanaklarında itina gösterilip ayrım yapılarak bazı şahısların kayıp ve bazı şahısların ise ölü olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekili tarafından işin esasının istinaf edilmesi üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, hakkında gaiplik kararı verilmesi istenen ... oğlu ......

                      UYAP Entegrasyonu