Devlet Hastanesince düzenlenen 24.109.2012 tarihli raporda, mağdurun yüzünde 4 metre mesafeden tespit edilen sağ nasal sulkustan sağ göz latereline uzanan 10 cm uzunluğunda linear kalıcı skar bulunduğu ve eşkal belirleme özelliği olduğunun tespit edildiği, mağdura ait adli rapor yeterli görülmekle, tebliğnamenin bu husustaki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesindeki bazı ibareler iptal edilmiş ise de, bu husus infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır. Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanık müdafiinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA, 07.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda; davacı sigortalı işçi T1 2012 yılından beri davalı işyerinde montaj işçisi- üretim elemanı olarak çalışmaya devam ettiği, el gücüne dayalı yoğun işi dolayısıyla sağ ve sol kolunda arıza meydana geldiği, İstanbul Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Kurum Sağlık Kurulu'nun 27.03.2018 tarih 0240 sayılı kararında meslekte kazanma gücü kayıp oranının %0 olarak belirlendiği, davacının dava açmadan önce meslek hastalığı sonucu kurum tarafından tespit edilen meslekte kazanma gücü kayıp oranına itiraz ettiği, böylece davacının Kuruma başvuru şartını yerine getirdiği, davacının itirazı üzerine Yüksek Sağlık Kurulu tarafından 08/08/2018 tarihli raporun tanzim edildiği ve ilgili raporda mesleki olduğu tespit edilen medial epikondilit (sağ), letaral epikondilik (sağ+sol) hastalıkları nedeniyle maluliyet tayinine yer olmadığına karar verildiği, YSK kararı sonrası davalı Kurum tarafından davacının başvurusuna 01/10/2018 tarihinde red cevabı verildiği, eldeki davada alınan Adli Tıp Kurumu 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kasten yaralama HÜKÜM : Düşme Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: Mağdurun 30.07.2014 tarihinde Eskil Devlet Hastanesinden alınan raporunda "sağ göz altında 1x1 cm ekimoz, burunda sağ doğru septal deviasyon ve sağ üst kolda 2x2 cm ekimoz ve sıyrık olduğunun" belirtildiği ve mağdurun kovuşturma aşamasında darp sonucunda burun ve göz altında iz kaldığını beyan etmesi karşısında, mağdurun yaralanmasının yüzde sabit iz oluşturup oluşturmadığı yönünde rapor alınmadan hüküm kurulduğu anlaşıldığından, mağdurun tüm raporları ve tedavi evrakları birlikte en yakın Adli Tıp Şube Müdürlüğüne sevkedilip bu hususta kati rapor alındıktan sonra, sanığın hukuki durumunun tespit ve tayini gerektiği gözetilmeksizin, eksik inceleme ile sanık hakkında şikayetten vazgeçme nedeniyle düşme kararı verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz sebepleri bu itibarla yerinde...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Beraat Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: Oluşa ve tüm dosya içeriğine, katılanın aşamalarda istikrarlı olarak, sanıkla sık sık tartıştıklarını, sanığın 25.08.2013 tarihinde yanan sigarayı göğsüne basarak yaraladığını, 10.09.2013 tarihinde yine yanan sigarayı sağ el işaret parmağına basarak yaraladığını beyan etmesi ve 12.09.2013 tarihli Saruhanlı Devlet Hastanesi tarafından tarafından düzenlenen raporda "sağ el 2. parmakta yara izi, sağ göğüs üzerinde eskiye ait skar izi" mevcut olduğunun tespit edilmesi, tanık ...'...
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, üst Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanık ...’ün müdürü olduğu halı fabrikasında çalışan katılanın sağ elini, dirseğe kadar çalıştığı makineye kaptırması sonucu sağ kolunun ve elinin işlevinde sürekli zayıflamaya neden olup, sağ kol ve elinde kırık oluşacak şekilde yaralandığı olayda, sanığın asli kusurlu olduğunun tespit ve kabul edilmesi karşısında; iki sınır arasında temel ceza belirlenirken adalet, hakkaniyet ve nasafet kurallarına uygun makul bir cezaya hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, asgari hadden ceza tayini aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır....
Davacı vekili davanın tespit davası olduğunu belirterek davacıların sürücüsü ve işleteni olduğu aracın karıştığı kazada davacıların kusursuz olduğunun tespitini talep etmiş olması nedeniyle davanın HMK'nın 400 ve devamı maddelerinde düzenlenen delil tespiti niteliğinde olmadığı, HMK'nın 106. maddesinde düzenlenen tespit davası niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır....
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii, katılan ... vekili ve katılan ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Gece vakti, aydınlatmanın bulunmadığı TEM otoyolunda sevk ve idaresindeki kamyonla iki şeritli yolun sağ şeridinde seyri sırasında, ölenin de aynı yol üzerinde idaresindeki aracının sol ön kısmı ile, arkasında uyarıcı üçgen reflektörü bulunmayan sanığa ait saman balyası yüklü kamyonun sağ arka kısmına hiç fren yapmadan emniyet şeridi içinde çarptığı, çarpmanın etkisi ile ölenin araçtan fırladığı, sanığın kaza mahallinde durmadığı, Adli tıp raporunda sanığın sevk ve idaresindeki kamyonun arka kasa kapağı kapalı ve arka stop lambalarının yanık olduğunun kabulü halinde sanığın kusursuz, ölenin asli kusurlu, kamyonun arka kasa kapağı arka stop lambaları yanık olsa dahi görülemeyecek vaziyette açık olduğunun kabulü halinde sanığın olayda asli kusurlu, ölenin ise tali kusurlu olduğunun belirtilmesi ve sanığın...
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair itirazlarının reddine, ancak; Süratle idare ettiği minibüsü ile kaldırımda yürümekte olan katılanın koluna aracının sağ dikiz aynası ile çarparak basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek derecede yaralanmasına neden olan sanığın aracını sevk ve idare ederken 400 promil alkollü olduğunun tespit edilmesi karşısında; bilinçli taksir halinde olduğunun, bu nedenle hakkında TCK'nın 22/3. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 18/06/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili, dava dilekçesinde, davacının sağ olduğunun tespiti ile mükerrer olan kaydının iptalini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Davacının 1944 ölüm tarihli babası ... ...'nun ölüm tutanağının varsa dayanak belgeleri ile birlikte Nüfus Müdürlüğünden getirtilip dosyaya konulmasından sonra dosyanın temyiz incelmesi yapılmak üzere gönderilmesi için mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 5.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Sağ Olduğunun Tespiti Cumhuriyet Savcısı Aynur Oral Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Kararın davalı ... Müdürlüğüne tebliğine ilişkin tebligat belgesine dosya içerisinde rastlanmamıştır. Karar tebliğ edildiyse tebligat belgesinin dosya içine alınması, tebligat yapılmadıysa kararın usulüne uygun olarak davalı ... Müdürlüğüne tebliğ edilerek onun yönünden de temyiz süresinin beklenilmesinden sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi. 05.05.2011 (prş)...