Gerekli araştırma ve inceleme yapılmadan karar verildiğini, resen araştırma ilkesi geçerli olduğundan kişinin ölü ya da sağ olup olmadığının incelenmesi gerektiğini, ölüm tespiti istenen T17 ölü olduğunun tespit edildiği, ancak ölüm tarihinin tespit edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verildiğini, kişinin çok eski tarihlerde öldüğü düşünüldüğünde, dinlenen tanıkların ölüm tarihini bilmelerine olanak bulunmadığını, bu nedenle kişinin ölü olduğunun tespit edilmesi yeterli olup ayrıca ölüm tarihinin tespit edilmesine gerek ve olanak olmadığını beyan ederek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ölümün tespiti istemine ilişkindir....
nın iki aylık iken vefat ettiği belirtilerek ölü olduğunun tespitinin talep edildiği, mahkemece yapılan yargılama sonucunda V… …. S… ….'nın ölü olduğunun tespitine karar verildiği anlaşılmıştır. Usul bakımından, nüfus kaydında sağ gözüken kişinin ölü olduğunun tespiti için açılan davada, öldüğü iddia olunan kişinin tüm mirasçılarının davacı veya davalı olarak yer alması gerekirken tüm mirasçıların davaya dahil edilmemesi, 04.07.2007 tarihli duruşma tutanağının birinci sayfasında zabıt katibinin imzasının bulunmaması, Esas bakımından, nüfus kütüğünde kayden sağ olarak gözüken kişinin, ölü olduğunun tespitine ilişkin davalarda, kişinin ölü olduğuyla birlikte ölüm tarihinin de tespiti gerektiği halde, sadece ölü olduğunun tespitine karar verilerek ölüm tarihine ilişkin her hangi bir karar verilmemesi doğru görülmemiştir....
Somut olayda; eldeki davanın sonucunun davacının iddiasının içeriğine göre miras haklarını etkilediği, bu nedenle dava açmakta hukuki yararı yanında, davacının dava açma ve takip yetkisine ( ve taraf sıfatına ) haiz olduğu (HMK m.53), Halide Selihmet ile davacının annesi Alime Vegh arasında mernis kayıtlarına istinaden kardeş bağı tespit edilemediği gerekçesiyle davanın aktif husumet yokluğundan reddi kararının hukuka uygun olmadığı, ölü olduğunun tespiti için açılan davada kayıtlarda bilgi bulunmadığından davanın her türlü delil ile ispatının olanaklı olduğu gözetilerek, davacının gösterdiği deliller ile resen toplanan ve toplanacak deliller çerçevesinde işin esası incelenerek hasıl olacak sonuca göre, ölümünün tespiti istenilen kişinin ölüm kaydı kapalı görünmekle tespit kararı ile yetinilmesi gerektiği göz önünde bulundurularak bir karar verilmesi gerektiği anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü gerektiği sonucuna varılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Dosya içerisinde mevcut tapu kaydına göre kamulaştırılan taşınmazda ...maliki gözükmekte olup, sağ olup olmadığının tespit edilmesi; ölü olduğunun tespiti halinde ise mirasçılık belgesinin temin edilerek dosya içerisine konulması, 2-Davalı ...'nin Avukat...'e vermiş olduğu vekaletname dosyada bulunmamaktadır. Davalının vermiş olduğu vekaletnamenin Avukat ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Dosya içerisinde mevcut tapu kaydına göre kamulaştırılan taşınmazda Hanım ...... tapu maliki gözükmekte olup, sağ olup olmadığının tespit edilmesi; ölü olduğunun tespiti halinde ise mirasçılık belgesinin temin edilerek dosya içerisine konulmasından, 2-Dava dilekçesinde taraf olarak gösterilen davalı .....'...
Dava, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi kapsamında nüfus kayıtlarında sağ gözüken kişinin ölü olduğu ve ölüm tarihinin tespitine dayalı nüfus kayıt düzeltme istemine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; ölü olduğunun tespiti istenilen ...'nin 15.08.1959 tarihinde ... ve ...'...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KADASTRO KANUN YOLU : TEMYİZ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Temyize konu 101 ada 54 parsel sayılı taşınmazın tespit maliki ... mirasçılarından ...'ın yapılan araştırmalarda ölü olduğunun tespit edildiği ancak nüfus kayıtlarında sağ gözüktüğü anlaşıldığından, durumun 1. derece yakınlarından yeniden araştırılarak ölü olduğunun saptanması halinde nüfusa ölü kaydının düşürülerek güncel nüfus kaydının dosya içerisine konulması, sağ olduğunun belirlenmesi halinde ise gerekçeli kararın kendisine tebliğ edilerek temyiz süresinin beklenmesi, bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 13.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Davada, nüfus kaydında sağ görünen kişinin sağ olmayıp, ölü olduğunun tespiti ve ölüm kaydının nüfusa işlenmesi istenilmiştir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 14.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
nün 01.08.2014 gün ve 3025 sayılı yazısı ekinde gönderilen evlat listesinde gösterilen vakıf evlatlarının açık kimlik ve nüfus kayıtlarına göre bir soyağacı çizelgesi çıkartılarak, davacının bulunduğu kuşağın (batın) tam olarak belirlenmesinden sonra üst batında sağ vakıf evladı bulunup bulunmadığının denetime elverişli bilirkişi raporuyla tespit edildikten sonra; üst batında sağ vakıf evladının bulunması halinde davanın reddine, bulunmadığı takdirde ise davacının galle fazlasına müstahak vakıf evladı olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken, yetersiz araştırma ve eksik inceleme sonucu davanın kabulü doğru görülmemiştir....
(TMK. m. 29) Bu hükümden, bir kimsenin ölümünün veya belirli bir zamanda ya da başka bir kimsenin ölümünde sağ olduğunun tespitini isteme hakkının, hakları ölüme bağlı olanlara tanındığı anlaşılmaktadır. Bu Kanunda, Cumhuriyet savcısına, bir kimsenin ölümünün veya belirli bir zamanda ya da diğer bir kimsenin ölümünde sağ olduğunun tespiti için dava açma yetkisi ve görevi verilmemiştir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36'ncı maddesi ise, ilgili resmi dairenin lüzum göstermesi halinde Cumhuriyet savcısına nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davası açma yetkisi vermiştir. Başka bir ifade ile, Cumhuriyet savcısının dava yoluyla nüfus kayıtlarına müdahalesi, ilgili resmi dairenin lüzum göstermesi halinde mümkündür. Kanundaki "ilgili resmi daireden" kastolunanın, bu Kanunun 3'ncü maddesindeki tanımlar ile 40'ncı maddesi hükmü nazara alındığında ....Genel Müdürlüğü ile nüfus müdürlükleri olduğu, bunun dışındaki diğer kamu kurum ve kuruluşlarını kapsamadığı anlaşılmaktadır....