WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın "binayı 20.01.2011 tarihinde satın almasına rağmen 1. kat sağ taraftaki dairede sanığın 5 ay daha oturduğunu, 2. kat sol taraftaki dairede ise sanığın ablasının sanık binayı terk ettikten sonra bir kaç ay daha oturduğunu" beyan etmesi karşısında, maddi gerçeğin ve sanığın suça iştiraki bulunup bulunmadığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından, 4 nolu dairenin kaçıncı katta ve hangi tarafta olduğunun zabıta araştırması ile tespiti, beyanlarda isimleri geçen sanığın ablası ...u ile eniştesi ...'...

    ın ifade ettiği şekilde sağ şeritte seyir eden davacının yine sağ şeritte seyreden plakası tespit edilmeyen ... aracın 1382 sokağa dönerken bu araca çarptığı şeklinde gerçekleştiğinin kabulünün dosya kapsamına uygun olduğu ve kazanın bu şekilde gerçekleştiğinin mahkememizce kabul edildiği, her iki aracın aynı istikamette ve her ikisi de sağ şeritte seyir ettiği, dolaysıyla davacının önünde seyir eden plakası ve kimliği tespit edilmeyen ... marka araçla olan takip mesafesini koruması gerektiği, bunu yapmayarak ... marka araca 1382 sokağa döneceği sırada arakadan çarptığı, plakası ve kimliği tespit edilmeyen ... marka aracın kural ihlali yaptığında dair herhangi bir bir kanıt olmadığı, dolaysıyla plakası ve kimliği tespit edilmeyen ... marka aracın meydana gelen kazada herhangi bir kusurunun olmadığı, davacının tam kusurlu olduğu bu nedenlerle ... marka araca kusur izafe eden raporlara iştirak edilmediği ATK raporunun hüküm kurmaya yeterli denetime elverişli olduğu değerlendirilerek,...

      ) Sanıkların savunması, tanıkların anlatımı ve tutanaklara göre sanığın eylemini 5237 sayılı TCK'nin 6/1-f-4 maddesi kapsamında silahtan sayılan bir aletle gerçekleştirdiği kesin olarak belirlenmeden TCK'nin 86/3-e maddesi uygulanarak sanık hakkında fazla cezaya hükmedilmesi, b) Mağdur sanık ... hakkında düzenlenen 15.12.2008 tarihli raporda “sol yanakta sağ göz dış yan kısmından başlayıp çene altına kadar uzanan dikiş atılmış 13 cm uzunluğunda kesi” olduğunun tespiti karşısında, bu yaranın yüzde sabit iz niteliğinde olup olmayacağına dair yeniden adli rapor alınması gerektiğinin düşünülmemesi, 4) Sanık ... hakkında kurulan hükmün temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sanık hakkında tekerrüre esas alınan İzmir 23....

        Asliye Hukuk Mahkemesinin 26.01.2010 tarihli 2007/434 Esas, 2010/15 Karar ... ilamı ile dava konusu Vakfın evladı olduklarının tespit edildiği ancak dava konusu Vakfın vakfiyesinde tevliyete ilişkin batın şartının yani ön kuşakta sağ vakıf evladı varken sonraki kuşakta bulunan evladın hak sahibi olamaması kuralının bulunduğu, davacılara göre üst batında sağ vakıf evlatlarının bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

          Davalı vekili istinafında; öncelikle dava dilekçesi ve tensip zaptının müvekkili şirkete Tebligat kanunu 21.maddesine göre tebliğinin usulsüz olduğunu, bu sebeple usule ilişkin itirazlarının mahkemece incelenip değerlendirilmediğini, kamera kayıtlarının bilirkişiye çözümlettirildiği, burada alınan raporda davacının sigorta ettiği ... plakalı araca vurup kaçanın tespit edilemediğinin belirtildiği, kaza tespit tutanağına müvekkili aracının plakası yazılmış ise de bunun nasıl ve neye göre yazılmış olduğunun belli olmadığını, bilirkişi raporlarının tahmini ve varsayıma dayalı olduğunu, itirazlarının karşılanmadığını, çarptığı söylenen aracın sağ ve solundaki rakam gruplarının tespit edilip ortadaki yazının tespiti edilememesi ve buna göre varsayıma göre sonuca gidilmesinin doğru olmadığını, yine bir an için çarpan aracın vekil edeni aracı olduğunun kabul edilmesi halinde dahi, davacıya sigortalı aracın yanlış şeritte ve hatalı olarak park ettiğininden bütün kusurun kendilerine yüklenmesinin...

            tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davalı işverenin tüm, davalı Kurum'un aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava; davacının 16.10.2006 tarihinde geçirdiği trafik kazasının iş kazası olduğunun tespiti ile maluliyet ve işgöremezlik halinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece; davacının 16.10.2006 tarihinde geçirdiği kazanın iş kazası olduğunun tespitine ve davacının maluliyet oranının tespiti ile %10'dan daha fazla ise sürekli iş göremezlik gelirine, maluliyet oranı %10 dan az ise geçici iş göremezlik ödeneğine müstehak olduğunun tespitine karar verilmiştir....

              Ü.. köyündeki 1230 parsel sayılı taşınmazdaki meskenin aile konutu olduğunu, ölen eşinin diğer mirasçıları tarafından bu payla ilgili olarak ortaklığın giderilmesi davası açıldığını, bu konuttan çıkarıldığı taktirde mağdur olacağını ileri sürerek, konutun aile konutu olduğunun tespitine karar verilmesini istemiş; Mahkemece; "Türk Medeni Kanunun 194. maddesi gereğince meskenin aile konutu olduğunun tespitinin istenebilmesi için, eşlerin her ikisinin de sağ olması gerektiği, eşlerden birinin ölümü halinde Türk Medeni Kanununun 240. maddesi gereğince dava açılmasının mümkün olduğundan bahisle, istek reddedilmiştir. Olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir. (HUMK. m.76) Somut olayda davacı, 1/4 payı kendisine, 3/4 payı da ölen eşine ait olan konutun, aile konutu olduğunun tespitini istemiştir. Davacının, Türk Medeni Kanununun 240. ve 652. maddelerinin kendisine tanıdığı hakları kullanabilmesi için, böyle bir tespit kararı istemekte hukuki yararı mevcuttur....

                ın ) ise sağ olduğu anlaşılmaktadır. Hemen belirtmek gerekir ki, taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Bu nedenle kayıt düzeltme/tespit davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek/tespit edilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır....

                  tedavi gördüğü, yaralanmadan dolayı şuur açık kooperasyon oryantasyon yok, algı yeteneği bozuk, konuşmasında sürekli bozulma, desteksiz yaşayamama, duyu organlarında işlev yitikliği bulunduğu, yaralanmanın ağır hayati tehlike içeren, basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek kalıcı hasara sebep olabilecek bir yaralanma olduğunun ve tedavisinin devam ettiğinin belirtilmesine rağmen, mahkemece ikametinde gözlemlenen mağdurun konuşması sırasında yavaş konuştuğu, sorulara tam cevap veremediği, yürürken sağ kol ve sağ bacağında aksaklık olduğu, hala başının arka kısmında derin ameliyat izleri olduğunun tespit edilmesine rağmen mağdurdaki yaralanmanın TCK'nın 89/3. maddesi kapsamında olup olmadığına ilişkin rapor alınmadan mağdurun iyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa ve bitkisel hayata girmesine, duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine sebebiyet verdiğinden bahisle 5237 sayılı TCK'nun 89/3. maddesi uygulanmasına karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, sanığın...

                    ın aynı kişi olduğunun tespiti ile ...'ın nüfus kaydının iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm Nüfus Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde, annesi ...'in kızlık hanesindeki “...” ismiyle bekar ve sağ olan kaydı kapatılmadan, babası ile evlenerek geldiği haneye “...” olarak ikinci defa kaydedildiğinden, ... ile ...'ın aynı kişi olduğunun tespitini istemiş, mahkemece ... ile ...'ın aynı kişi olduğunun tespitine ve kızlık hanesindeki kaydın iptaline karar verilmiştir. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; davacının annesinin, ... adıyla 02.01.1914 tarihinde ... TC Kimlik No’su ile, Ali ve Hatice kızı, 1908 doğumlu olarak Kırklareli İli, ... İlçesi, ... Köyü C:4, H:46’da nüfusa kaydının yapıldığı, daha sonra ise bu kayıt kapatılmadan 01.11.1925 tarihinde ......

                      UYAP Entegrasyonu