K A R A R Davacı, eczacı olup, davalı Bağkur Genel Müdürlüğü ile 30.3.2000 tarihli sözleşmesinin bulunduğunu, diğer davalıların ise, Bağkur Genel Müdürlüğü ile Eczacılar Odasında görevli kişiler olup, kendisine ait eczanede usulsüz olarak teftiş yapmak suretiyle çeşitli ilaç küpürleri ile sattığı ilaçlara ilişkin bazı kayıtları alıp götürdüklerini, ilgili Cumhuriyet Savcılığına şikayeti üzerine, davalı kişiler hakkında, usulsüz arama yapmak ve görevi kötüye kullanmak suçlarından açılan kamu davasında mahkumiyet kararı verilerek kesinleştiğini, davalı Bağkur tarafından, sözleşmenin bir yıl süre ile feshedilmesine karar verilmişse de, açmış olduğu “muarazanın men’i” davasında, yapılan fesih işleminin sözleşmeye aykırı olduğu tespit edilerek, bu kararın da kesinleştiğini, ne var ki sözleşmenin haksız olarak feshedilmesi nedeniyle, Bağkurlu hastalara ilaç satamamaktan dolayı maddi ve manevi zarara uğradığını, ayrıca bazı borç pusulalarına davalılar tarafından el konulması nedeniyle, yaklaşık...
Davacının, Mahkememizin 17.06.2013 tarih ve 2013/7639 esas ve 2013/13502 Karar sayılı kararına istinaden 01.06.1995- 31.12.2003 tarihleri arasında tarım Bağkur sigortalılığının tespitine karar verildiği, kararın kesinleştiği, tescil işleminin yapıldığı, davacı tarafından ilgili döneme ilişkin prim borçlarının kuruma ödendiği, bu dönem yönünden taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, Bölge Adliye Mahkemesi kararında belirtilen, 25.05.2018 tarihli kurum yazı cevabında; davacının ... Ziraat Odasına 01.01.1994 tarihli kaydı nedeniyle 08.12.2010 tarihinde kuruma intikal ettiğinden, bu tarihten itibaren tarım Bağkur sigortalılığı başlatıldığı, ancak davacının Ziraat Odası kaydının 28.03.2016 tarih ve 2016/06 sayılı rapora istinaden geçersiz sayılması nedeniyle, davacının 01.01.2011- 24.05.2017 tarihleri arasındaki hizmet sürelerinin iptal edildiği tespit edilmiştir....
Şti. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, mahkeme ilamı ile hüküm altına alınan ücret tutarları da gözetilerek, malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primine esas kazançların tespitini istemiş, Mahkeme tarafından, Yargıtay incelemesinden geçmeden kesinleşen işçilik alacakları dosyasında belirlenen 01.01.2009-09.07.2009 tarihleri arasındaki ücret tutarları da esas alınarak talebe göre hüküm kurulmuştur. Davanın yasal dayanağı, prime esas kazanç tutarlarının belirlendiği tarihlere göre 5510 sayılı Yasanın 80/I. maddesidir. Anılan maddede, prime esas kazançlar üç bent halinde gösterilmiştir. Buna göre; “4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıların prime esas kazançları aşağıdaki şekilde belirlenir....
Feri müdahil vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece davacının prime esas gerçek ücret tespiti talebinin kabülü ile davacının asgari ücretin 2,42 katı tutarında ücret aldığına dair hüküm kısmının hatalı olduğunu, alacak davasında tespit edilen son ücretin yazılı delillerle ispatlanamadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporundaki alacak dosyasındaki ücrete dair kurulan tespit hükmünün yazılı delil başlangıcı sayılması gerektiği yönündeki değerlendirmenin hatalı olduğunu, emsal ücret araştırması sonucununa göre tespit edilen ücretin yazılı delil başlangıcı sayılamayacağını, davacının yasada belirlenen usule göre davasını yazılı delillerle ispatlayamadığını belirterek istinaf talebinde bulunmuştur. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: İşbu dava hizmet tespiti ve prime esas gerçek ücret tespiti istemine ilişkindir....
Mal Müdürlüğü'nün cevabi yazısına göre davacının seyyar satıcılık faaliyetinden dolayı vergi kaydının 16/05/2006 tarihinde başlayıp 22/04/2011 tarihine kadar devam ettiğinin görüldüğü, bu itibarla davalının sigortalılığın ispatını istediği dönemde vergi kaydı ve BAĞKUR sigortalılığının devam ettiği, davalılara ait işte eylemli olarak çalıştığına ilişkin olarak yalnızca tanık beyanlarının mevcut olduğu, bunun dışında resmi belge bulunmadığı, buna karşın BAĞKUR primlerini sigortalılığının tespitini talep ettiği tarihler arasında dahi yatırdığı, BAĞKUR sigortalılığının devamını ispat eder resmi belgeler karşısında tanık beyanlarına itibar edilmesinin mümkün olmadığı değerlendirilerek davanın reddine karar verildiği, kararın davacı tarafça temyiz edilmeden kesinleştiği, dolayısıyla davacının davalılara ait işyerinde çalışma olgusunun ispat edilemediği ve bu davadaki taleplerin de yersiz olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
İdare veya yargı makamları tarafından belirlenen ücretlerin prim hesabına esas alınabilmesi için bu tür kazançlara hak kazanmak yeterli olmamakta, işçilik alacaklarına ilişkin taraflar arasında çıkan uyuşmazlıkta mahkemece verilen karar sonrasında işçiye (sigortalıya) ödeme yapılmış olması aranmakta, bu durumda, yargı kararı ile hak kazanılan ücret niteliğindeki kazançların primlerinin sigortalı payının infaz sırasında sigortalıya yapılan ödemeden düşülmesi işverenin Kurum'a karşı prim yükümlülüğünü kaldırmadığı da dikkate alınmak suretiyle, ödemenin yapıldığı ayın prime esas kazanç matrahına dâhil edilmesi, hizmet akdi daha önceki bir tarihte sona erdiği takdirde ise yapılan ödemelerin çalışmanın geçtiği son ayın prime esas kazancında gözetilmesi gerekmektedir....
Hukuk Dairesi Dava, prime esas kazanç tutarının tespiti istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalılar vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. I-İSTEM Dava, prime esas kazanç tutarının tespiti istemine ilişkindir. II-CEVAP Davalılar davanın reddini savunmuştur....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının 28/12/1992- 30/05/2011 tarihleri arasında davalıya ait minübüste çalıştığını,dinlenen tanıkların da bu hususu doğruladıklarını,hükme esas alınan bilirkişi raporunda tespit edilen aylık ücret son derece düşük hesaplandığını, belirlenen prime esas ücretin hayatın olağan akışına ve dosya kapsamına uygun olmadığını, davanın kabulü gerektiğini kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: 5362 sayılı Kanunun 3....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 14/06/2022 NUMARASI : 2021/475 2022/269 DAVA KONUSU : Prime Esas Kazanç Tespiti KARAR : Taraflar arasındaki prime esas kazanç tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece verilen karara karşı davalı kurum vekili ve davalı Belediye Başkanlığı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü....
Feri Müdahil SGK cevap dilekçesinde özetle; kurum tarafından davacı adına davalı iş veren tarafından bildirilen prime esas kazanç üzerinden tahakkuk yapıldığını, bildirilen primler ile gerçek kazanç arasında mübayenetin resmi belge ve kayıtlarla ispatı gerektiğini, prime esas kazançların diğer davalı iş veren tarafından bildirilmemesi nedeniyle kurumun kusurunun bulunmadığını belirterek haksız davanın reddini talep etmiştir....