SAVUNMANIN ÖZETİ: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; prime esas kazancın tespiti davasının hizmet tespitine ilişkin olduğunu kurumun bu davada feri müdahil sıfatına haiz bulunduğunu, yaşlılık aylığı miktarının tespitinin ise farklı bir dava olması gerektiğini, kuruma bildirilen prime esas kazancın farklı olduğunun tespit edilmesi halinde davacının kuruma başvuru yapması gerektiğini, red cevabı verilmesi halinde dava açılabileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı şirket davaya cevap vermemiştir....
Hükmün, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- 20.5.1985-20.2.1989 tarihleri arası 1479 sayılı Yasa kapsamında bağkur sigortalılığı tespiti talebinde bulunan ve 1479 sayılı Yasa kapsamında bağkur sigortalılığı bulunmayan davacı yönünden 1479 sayılı Yasaya 4956 sayılı Yasa ile eklenen geçici 18. maddesi gereğince yasal yükümlüklerini yerine getirmediğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine dair hüküm kurulması hatalı olup bozma nedenidir....
Yapılacak iş, bilirkişi raporunda dosyada bulunduğu belirtilmesine rağmen dosya içerisinde olmadığı anlaşılan prim tahakkukuna ilişkin belgeler ile davacı işverenler tarafından dava konusu dönem boyunca ödenen primleri gösteren belgelerin dosya arasına alınmasını sağlamak, sigortalılara ödenen yemek yardımları bakımından miktarı yıllar itibariyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca belirlenen muafiyetin dikkate alınması suretiyle prime esas kazanca dahil edilen yemek yardımı ile yol yardımı miktarlarının dönemler itibariyle ne kadar olduğunu ayrı ayrı gösteren ve davacı işverenler tarafından yapılan prim ödemelerine göre davacı işverenlere iade edilmesi gereken prim miktarını açıklayan hüküm kurmaya elverişli ve ayrıntılı olarak düzenlemiş bilirkişi raporu almak ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Ayrıca, dava dilekçesinde ismi bulunan tüm davacı şirketlerin karar başlığında gösterilmemiş olması da hatalı olmuştur....
Zira davacı her ne kadar ilk kez 29.11.2010 tarihinde yurt dışında geçen çalışmalarını borçlanmak istemişse de davacının prim transferine ve borçlanmasının günlük prime esas kazancın asgari tutarı üzerinden hesaplanmasına ilişkin talep dilekçesi 04.07.2011 ve 10.08.2011 tarihlerinde olduğundan, borçlanma işlemlerinde ve yaşlılık aylığına esas basamağı tespit edilirken seçilen günlük prime esas kazancın, 2011 yılı II.dönemindeki günlük prime esas kazancın asgari tutarı olarak kabul edilmesi gerekmektedir....
Beyanda bulunmayan sigortalıların aylık prime esas kazancı, prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz katı olarak belirlenir. b) Sigortalı aynı zamanda işveren ise aylık prime esas kazancı, çalıştırdığı sigortalıların prime esas günlük kazancının en yükseğinin otuz katından az olamaz. …”. Anılan hüküm çerçevesinde 01.01.2009 tarihi sonrası dönem yönünden sigortalı tarafından beyan edilen günlük kazanç belirlenmeli, beyan bulunmadığı takdirde prime esas günlük kazanç alt sınırı esas alınarak prime esas aylık kazanç tutarı tespit edilmeli, 01.10.2008-01.01.2009 tarihleri arasındaki dönem yönünden ise, prime esas kazanç beyan edilmemesi hâlinde, sigortalının daha önce bulunduğu en son gelir basamağına karşılık gelen tutar esas alınarak prime esas kazanç tespit edilmelidir. Aylık bağlama oranı, sigortalının malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi geçen toplam prim ödeme gün sayısının her 360 günü için % 2 olarak uygulanır....
İş Mahkemesi Dava, çalıştırılan sigortalılara yapılan yol ve yemek yardımlarının kurumca prime esas kazanç matrahına dahil edildiği gerekçesi ile yersiz ödendiği ileri sürülen primlerin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ...tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davanın yasal dayanağı ihtilaf konusu prim kesintilerinin yapıldığı dönem itibariyle 506 sayılı Kanunun 77. ve 5510 sayılı Kanunun 80. maddeleridir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, çalıştırılan sigortalılara yapılan yol ve yemek yardımlarının kurumca prime esas kazanç matrahına dahil edildiği gerekçesi ile yersiz ödendiği ileri sürülen primlerin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davanın yasal dayanağı ihtilaf konusu prim kesintilerinin yapıldığı dönem itibariyle 506 sayılı Kanunun 77. ve 5510 sayılı Kanunun 80. Maddeleridir....
Mahkemece; "davacının 03.05.2010 tarihinde Ladik Ziraat odasına kaydının başlatıldığı, bu kayda istinaden 03.05.2010 tarihinden itibaren bağkur sigortasının kurumca başlatıldığı anlaşılmıştır. Davacının başlatılan bağkur sigortalılığı 1 yıldan fazla süreye ilişkin prim borcu bulunduğundan 30.11.2010 tarihinden itibaren kurumca durdurulduğu, davacının durdurulan iş bu sigortalılığının 01.05.2015 tarihinden itibaren yeniden başlatıldığı, davacının 09.09.2011- 23.05.2014 tarihleri arasında vergi kaydının bulunduğu anlaşılmıştır. Kurumdan gelen belgelerden davacının 08.09.2011 tarihinde tarım bağkur kaydının terkin edildiği, 09.09.2011 tarihinden itibaren ise bulunan vergi kaydından dolayı esnaf bağkur sigortalılığının başlatıldığı, iş bu sigortalılığının ise geçici 63.madde kapsamında 1 yıldan fazlaya ilişkin süreye ilişkin prim borcu bulunduğunda 30.09.2011 tarihi itibarı ile durdurulduğu anlaşılmıştır....
Mahkemece bankadan yapılan son aya ilişkin ödeme miktarı dikkate alınarak geçmişe doğru önceki dönemlere ilişkin prime esas ücreti, son ay ödenen miktarın asgari ücrete oranlaması ile bulunarak davacının prime esas gerçek ücret tespiti yapılmışsa da; yapılan değerlendirme ve tespit yukarıda belirtilen Yargıtay içtihatlarına ve mahkeme gerekçesinde de belirtilen içtihatlara da aykırıdır. Son aya ilişkin ispatın oranlamak süretiyle tüm döneme yayılarak tespit yapılması hatalıdır. Hangi aya ilişkin ispat şartı yerine getirilmişse sadece bu aya ilişkin prime esas ücret yönünden kabul edilmesi gerekir. Önceki veya sonraki aylara emsal kabul edilmesi mümkün değildir....
Çoğunluğun sadece sunulan çifte bordrolardaki imzanın gerçeğe uygun olması halinde ilgili ay için prime esas kazanç tespiti için esas alınması görüşü isabetli değildir. 23. Kaldı ki Dairenin son aya mal edilme yasanın açık düzenlemesine aykırı olduğu için katılmadığım yerleşik içtihadına göre “5510 sayılı kanunun 80/1.d maddesi uyarınca işçilik alacakları dosyasında belirlenen ücret üzerinden icra yolu ile alacakların tahsil edilmesi halinde davacı tarafından davalı işveren aleyhine açılan işçilik alacağına ilişkin davada hükmedilen alacakların nete çevrilmek suretiyle davalı tarafından ödenmesinin çalışmanın geçtiği son ayın prime esas kazancında gözetilmesi, işçilik alacaklarına dair karar üzerine ödemenin yapılıp yapılmadığı araştırılması ve sonucuna göre karar verilmesi” gerekmektedir(Y. 10. HD. 04.10.2021 tarih ve 2021/7772 E, 2021/11456 K). Bu yönden de kararın onanması hatalı olmaktadır. 24....