Somut olayda davacının 02/02/2022 tarihinde arabuluculuk görüşmeleri başladığı, 02/02/2022 tarihinde arabuluculuk anlaşma belgesinin düzenlendiği, tarafların 14.500,00 TL üzerinde anlaşma sağladığı, davalı tarafça davacı tarafa 25/03/2022- 25/04/2022- 25/05/2022 ve 25/06/2022 tarihlerinde eşit oranda (3.625,00 TL) ve 4 taksitte ödenmek üzere anlaşma sağladığı anlaşılmaktadır. Davacı müvekkilinin zorda kalması ve deneyimsiz olması nedeniyle arabuluculuk görüşmelerinde davalı tarafın teklifini kabul ettiğini ve 14.500,00 TL üzerinde anlaşma sağladığı ileri sürülmüş ise de; incelenen arabuluculuk evraklarından davacıya arabuluculuk sürecine ilişkin gerekli bilgilendirmelerin yapıldığı ve bu hususun taraflarca imzalandığı görülmüştür....
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava; 31/03/2022 tarihli ve-----sayılı arabuluculuk anlaşma tutanağının iptali ile ----- plakalı araçta yolcu konumunda olan davacının, bu araçla ----- plakalı araç arasında 14/03/2020 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacının yaralanmasından kaynaklı cismani zararlarına ( sürekli ve geçici iş görememezlik ve bakıcı giderleri ) yönelik maddi tazminat istemlerine ilişkindir.Mahkememiz dosyası üzerinden incelemeye alınan dosyada; dava dilekçesindeki maddi tazminat talebi yönünden davanın tefrik edilerek mahkememizin -----sırasına kaydedildiği ve bu esas numarası üzerinden ihtiyari arabuluculuk tutanağının iptali yönünden yargılamaya devam edildiği anlaşılmıştır.Davacı vekili tarafından her ne kadar ----- sayılı arabuluculuk tutanağının iptali istenmiş ise de ; iptali istenen işbu arabuluculuk tutanağına dair ihtiyari arabuluculuk sürecini yürüten davacıların arabuluculuk sürecindeki vekili ----- tarafından yürütüldüğü,------verilen vekaletnamenin -----....
Aşırı yararlanmanın koşulları varsa bu konuda da mahkemede dava açılabilir TBK m. 28), anlaşma belgesinin sahte olması, anlaşmanın geçersizliği, anlaşma hükümlerinin yorumlanmasına ihtiyaç bulunması, icra edilebilir bir anlaşma bulunmaması gibi durumlarda dava açılması ve bu hususların mahkemece incelenip karara bağlanması mümkündür....
Maddede öngörülen dava açma yasağı, anlaşma tutanağının ilâm niteliğinde belge sayılacağı ve dava şartlarından olan hukuki yarar bulunması (HMK'nın 114/1, h) şartının özel bir görünümü olup arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşılan konularda dava açılması durumunda davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekecektir. Dava açma yasağının istisnaları olarak, anlaşma belgesinin irade fesadına dayandığından bahisle bu sözleşmenin iptalinin Türk Borçlar Kanunu (m. 30 vd., m. 39) hükümleri çerçevesinde istenebilmesi, yine anlaşma belgesinin ehliyetsizlik, emredici hukuk kurallarına, kamu düzenine, ahlaka, kişilik haklarına ve şekle aykırılık gibi sebeplerle mutlak butlanla sakatlandığının ileri sürülmesi sayılabilir....
ve anlaşma belgesinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Arabuluculuk Son Tutanağı taraflar arasında bir anlaşma belgesi olup, hukuki işlem bakımından sözleşme hükümlerine tabi olduğunu, Türk Borçlar Kanunu; hata, hile, ikrah hallerinin varlığı hallerini sözleşmenin geçersizliğine neden olan nedenler olarak düzenlendiğini, mevcut arabuluculuk anlaşma belgesinin hukuki nitelemesi sözleşme hükümlerine tabi olduğundan ötürü arabuluculuk anlaşma belgesinin esaslı hata nedeniyle iptali gerektiğini, mevcut olayda başvurucu ticari sigorta sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve talepleri için Silivri Arabuluculuk Bürosuna başvurduğunu, başvurucunun talebine ilişkin onarım bedeli olarak 55.000,00 TL’nin ödenmesi kararlaştırıldığını, ödeme günü olarak 9/12/2020 tarihi kararlaştırılarak anlaşma belgesi imzalandığını ancak şirket tarafından 9/12/2020 tarihinde yapılacak ödeme sırasında tekrardan yapılan incelemede kusur durumuna tekabül eden %50' si olan 27.500,00 TL’sinin arabuluculuk sürecinde teklif edilmesi...
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Arabuluculuk Son Tutanağı taraflar arasında bir anlaşma belgesi olup, hukuki işlem bakımından sözleşme hükümlerine tabi olduğunu, Türk Borçlar Kanunu; hata, hile, ikrah hallerinin varlığı hallerini sözleşmenin geçersizliğine neden olan nedenler olarak düzenlendiğini, mevcut arabuluculuk anlaşma belgesinin hukuki nitelemesi sözleşme hükümlerine tabi olduğundan ötürü arabuluculuk anlaşma belgesinin esaslı hata nedeniyle iptali gerektiğini, mevcut olayda başvurucu ticari sigorta sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve talepleri için Silivri Arabuluculuk Bürosuna başvurduğunu, başvurucunun talebine ilişkin onarım bedeli olarak 55.000,00 TL’nin ödenmesi kararlaştırıldığını, ödeme günü olarak 9/12/2020 tarihi kararlaştırılarak anlaşma belgesi imzalandığını ancak şirket tarafından 9/12/2020 tarihinde yapılacak ödeme sırasında tekrardan yapılan incelemede kusur durumuna tekabül eden %50' si olan 27.500,00 TL’sinin arabuluculuk sürecinde teklif edilmesi...
Arabuluculuk anlaşma belgesinin icra edilebilirlik şerhi aranmaksızın ilam niteliğinde belge sayılabilmesi için lafzi değil amaçsal yorum yapılması gerekir. Kanunun 17/2 bendi ile 18/1 bendi bir bütün olarak değerlendirildiğinde, anlaşma belgesinin arabulucu dışında taraflar veya avukatlarınca imzalanması yeterli olup taraflar ve avukatlarının her ikisinin birlikte imzası aranmaz....
Arabuluculuk faaliyeti sonucunda yapılan anlaşma niteliği itibariyle bir maddi hukuk sözleşmesidir. Doktrin de arabuluculuğa elverişli olan haller maddi hukukun, taraflara uyuşmazlık konusu üzerinde serbestçe tasarrufta bulunma yetkisi verdiği hâller olarak tanımlanır ve ibra hükmü içeren anlaşma belgesinin maddi hukuktaki geçerlilik şartlarını taşıdığı sonucunda varılmaktadır. Davacı yanın iddialarının aksine söz konusu anlaşma belgesi bir ibra hükmü içermekte olup ihtiyari arabuluculuk sonucunda tarafların hür iradeleri iel anlaşma sağlanan ve işbu anlaşma sonunda birbirlerini gayri kabili rücu ile ibra ettiklerini belirten anlaşma belgesinin Türk Borçlar Kanunu'nun 420. Maddesine göre "ibra" niteliği taşıdığı, işbu anlaşma belgesinin TBK 420. Maddeye uygun olarak tanzime dildiği ve taraflarca imza altına alındığı izahtan varestedir....
bağlayıcı arabuluculuk anlaşmaları'' olarak addedildiğini, davacı ile müvekkil şirket arasında imzalanan bağlayıcı arabuluculuk anlaşmasının sulh sözleşmesi niteliğinde bir belgedir olduğunu, arabuluculuk süreci sonunda ulaşılan ve taraflar için bağlayıcı olan anlaşmaların sulh sözleşmesi niteliğine sahip olduklarını, davacının ileri sürdüğü Yargıtay Kararının işbu anlaşma belgesi üzerinde uygulanamayacağını, davalı şirket ile davacı arasında imza altına alınan arabuluculuk anlaşmabelgesinin hukuka uygun olduğunu, ihtiyari arabuluculuk faaliyetinin geçersizliğine ve iptaline karar verilmesini isteyen davacının iddiasını arabuluculuk anlaşma belgesinin ibraname niteliğinde olduğunu ileri verilmesini isteyen davacının iddiasını arabuluculuk anlaşma belgesinin ibraname niteliğinde olduğunu ileri sürerek savunduğunu, ancak işbu belgenin usulüne uygun olarak gerçekleşmiş arabuluculuk faaliyeti sonucu tarafların irade beyanına uygun olarak sulh sözleşmesi niteliğinde olduğunu ve taraflarca...
