İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:… , K:… sayılı kararda; işyerinde yapılan denetimler sırasında imar mevzuatına aykırı imalatlar yapıldığının … tarih ve … sayılı yapı tatil zaptı ile tespit edildiği, anılan tespit dayanak alınarak davacı şirket adına 3194 sayılı Kanun'un 42. maddesi uyarınca … tarih ve … sayılı encümen kararıyla 10.226,00-TL para cezası verildiği, davalı idare görevlilerince imar mevzuatına aykırılıkların giderilip giderilmediğine yönelik olarak 16/05/2016 tarihinde ikinci kez yapılan denetimlerde aykırılıklarının giderilmediğinin tespit edildiği, bunun üzerine … tarih ve … sayılı denetim tutanağı ile davacı şirkete aykırılıkların giderilmesi maksadıyla 15 günlük süre tanındığı, verilen süreye rağmen tespit edilen aykırılıkların giderilmemesi üzerine işyeri açma ve çalışma ruhsatının 03/06/2016 tarihli olur ile iptal edildiği, ruhsatın iptaline yönelik anılan işlemin iptali istemiyle … İdare Mahkemesinin E:… esasına kayden...
ın esas davada davalı ...'ya fazla hak ediş ödemesi yaptığının tespit edilemediği, davalı ... peranın yatığı ek işler sebebiyle kestiği fatura nedeniyle davacı/birleşen davalı ...'dan alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Davac/birleşen davalı ...'ın teslim fişlerindeki imzaya itiraz etmesi üzerinde imza incelemesi yapılmış, imzaların teslim fişlerinde adı geçen ...'a ait olduğu tespit edilmiş olmakla; taraflar arasındaki sözleşmede belirlenen edimin ifası sırasında sözeşmede değişikik yapılması gerektiği, bu değişiklik sebebiyle davalı ...'nın işten el çekmediği,imalat yapmaya devam ettiği, bu nedenlde de davacı ...'ın fazla ödeme yapmadığı hususunda mahkememizde tam bir kanaat oluşmuş olmakla; birleşen dava davacısı ...'nın yaptığı ek imalatlar nedeniyle kestiği faturanın davalı ... tarafından ödenmediği, faturaya konu alacağın doğduğu, bu nedenle birleşen dosya yönünden davalı ...'...
K A R A R Davacı,davalı ile 11.09.2007 tarihli satış vaadi sözleşmesi yaparak davalıdan davaya konu 9 nolu bağımsız bölümü 170.000 TL satın aldığını,sözleşme ile ... Konut Yapı Kooperatifinden olan alacağı 84.500 TL ile 1.000 TL banka kredi masrafının alım bedelinden mahsup edileceğinin kararlaştırılarak taşınmazın kendisine teslim edildiğini,ancak tapu devrinin yapılmadığını,12.08.2008 tarihli ihtarname ile tapu devrinin yapılması aksi halde sözleşmenin fesh edileceğinin bildirildiğini,olumlu cevap verilmemesi üzerine ... 2. İcra Müd. 2008/18813 Esas sayılı icra dosyası ile icra takibi yaptığını,davalı tarafça kooperatiften olan alacağın davalı şirkete aktarılmadığı gerekçesiyle icra takibine itiraz edildiğini,sözleşmede kooperatiften olan alacağın davalı şirkete aktarılmasına dair bir şartın bulunmadığını,bu alacağını davalıya temlik ettiğini belirterek,icra takibine yapılan İtirazın iptali ile davalının % 40 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir....
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 15.04.2011 gününde verilen dilekçe ile suya elatmanın önlenmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 02.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, suya vaki müdahalenin önlenmesi istemine ilişkindir. Davacı vekili, davacının 9824 sayılı parselin maliki olduğunu, davalıya ait komşu 9821 sayılı parselde bulunan kuyu ile kadimden beri tarlasını suladığını; ancak, davalı ... tarafından su kullanım hakkının engellendiğini, davalı ...'ın 9821 sayılı parseli diğer davalı ..... sattıktan sonra da dava konusu parselde tarımsal faaliyetlerini devam ettirerek davacının suyu kullanım hakkının engellenmeye devam ettiğini, davalı ...'...
Davalı, binalarının su tüketimi aboneliğinin olduğunu, binanın bahçe sulamak için kullandığı kuyunun resen davacı tarafından aboneliğinin yapıldığını, yapılan aboneliğin mükerrer olup, tahakkuk ettirilen atık su bedelinin yasal olmadığını savunarak; davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen .../09/2011 tarih ve 2011/154 E.-2011/981 K. sayılı hükmün davalı tarafça temyizi üzerine, ... .... ... Dairesi'nin ....02.2012 tarih ve 2011/18206 E.-2012/3636 K. Sayılı ilamı ile “Mahkemece, mahallinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle keşif yapılarak kuyu suyunun hangi amaçla kullanıldığı belirlenmelidir. Bu belirleme sonucunda kuyu suyunun davalı savunmasında olduğu gibi sadece bahçe sulamasında kullanıldığı tespit edilirse, bu kullanım dolayısıyla atık su bedeli istenemeyeceğinden davanın reddine karar verilmelidir....
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava devam ederken dava konusu maden ruhsatının davacı uhdesine geçmesi durumunda davacının istemlerine ilişkin dava konusuz kalır. Davanın konusuz kalması halinde artık esas hakkında yargılama yapılmasına ve karar verilmesine gerek kalmaz. Ancak mahkemenin yargılamaya devam ederek, dava açıldığı zaman hangi tarafın haksız olduğunu tespit etmesi, haksız çıkan tarafı da yargılama giderlerinden sorumlu tutması gerekir. Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden, davaya konu maden ruhsatının icra marifetiyle yapılan ihale sonucu davacı tarafından satın alındığı, davalı tarafından da ihalenin feshi istemi ile ... İcra Hukuk mahkemesinin 2010/34 esas sayılı davanın açıldığı anlaşılmaktadır....
BELEDİYE GELİRLERİ KANUNU [ Madde 97 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; (Ankara Asliye Onbeşinci Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 20.07.2006 gün ve 2005/401-2006/272 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay Dördüncü Hukuk Dairesi'nin 05.07.2007 gün ve 2006/10432-2007/9161 sayılı ilamı ile, ("."Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece talep kabul edilmiş, karar davalı tarafından temyiz olunmuştur. Davacılar, davalı idarenin kendileri aleyhine kaçak kuyu suyu kullandıklarına dair düzenlenen tutanak gereğince kaçak su bedeli talebinde bulunduğunu, ancak kendilerinin kullandığı kuyunun işlettikleri oteldeki pis suların ve yağmur sularının biriktirildiği bir kuyu olup kazan dairesini suların basmaması için motor aracılığıyla çekilip kanalizasyona boşaltıldığını belirterek borçlu olmadıklarının tespitini istemişlerdir....
Bu dava içerisinde dava dışı şirkete ait payların üçüncü kişilere devrinin tedbiren önlenmesi ve şirkete denetim kayyımı atanması yönünde ihtiyati tedbir talep edilmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sırasında her iki ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmiş; bu ara karara karşı, davalılar vekilinin itiraz başvurusu kısmen kabul edilerek, şirkete denetim kayyımı atanmasına ilişkin ara kararın kaldırılmasına karar verilmiş; davacılar vekilince, yasal süresi içinde bu son ara karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davacılar karı koca olduklarını, dava dışı ... şirketinin eski ortakları olduklarını, şirketin 1995 yılında kurulduğunu ve bu tarihte davacı ...'nın % 70, diğer davacının % 30 oranında paydaş olduğunu, 2012 yılında davacı ...'in, 2013 yılında ise davacı ...'in paylarını inançlı işlemle oğulları ...'...
Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde, taşınmaz malın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve kamulaştırma nedeniyle oluşan değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle irtifak hakkı karşılığının ve kuyu bedelinin tespit edilmesinde, tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; İrtifak hakkının Hazine adına tescili yerine, davacı idare lehine tesis edilmesi, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 2. bendinden (davacı) kelimesinin çıkartılmasına, yerine (Hazine) kelimesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 09.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi'nin 2016/11364 E 2017/2436 K sayılı kararı), somut olayda, mahkemece EPDK ve Sakarya Büyükşehir Belediyesi'ne yazılan müzekkerelere verilen cevabi yazıların içeriğine göre, haczedilen işyeri açma ve çalışma ruhsatının tek başına akaryakıt istasyonundan ayrı olarak ekonomik bir değerinin olmadığı gibi yine tek olarak akaryakıt istasyonundan ayrı devrinin de mümkün olmadığı anlaşıldığından haczinin mümkün olmadığı gerekçesi ile şikayetin kabulüne, İstanbul 21. İcra Müdürlüğü'nün 2019/39626 esas sayılı dosyasından davacı borçlunun gayrisıhhi müessese ruhsatına konulan haczin kaldırılmasına karar vermiştir. Davalı/alacaklı vekili istinaf dilekçesinde; cevap dilekçesinde saydığı nedenlerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir....