WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının açmış olduğu haksız ve mesnetsiz davanın reddini, dava konusu taşınmazın müvekkiline ait olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada; ";Dava konusu tapu ve kadastro tespit tutanakları incelendiğinde davacı ve davalıya ait taşınmazların Kadastro tespit sınırları 1980 yılında kesinleştiği anlaşılmaktadır. Dava konusu 288 ada 37 nolu parsel ile 288 ada 38 nolu parsel sınırında bulunan 517 m2 lik yer ile bu bölüm içinde kalan kuyu ve su deposuna müdahale edildiği, dava konusu yerin 15.05.2019 tarihli inşaat bilirkişi raporu ve 08/05/2019 tarihli fen bilirkişi raporunda davalı taşınmazı içinde kaldığı, davacı tarafından sunulan 25/02/2019 delil tespitine ilişkin fen bilirkişi raporunda da dava konusu yerin davalının parselin içinde kaldığı anlaşılmaktadır....

A.Ş. tarafından şirkete devri dışındaki bütün devirleri ve borçlandırıcı işlemleri önleyici tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece duruşmalı yapılan inceleme sonunda taraf vekillerinin yüzlerine karşı, uyuşmazlık konusu olan şirket paylarına ilişkin verilen ihtiyati tedbir kararına yönelik itirazın yerinde olmadığı, tedbir talebine konu taşınmazın şirket dışında başka kişilere devrinin önlenmesi için tedbir talebinde bulunulduğu, dosya kapsamı ile dava konusu olan şirket hisseleri dolayısıyla şirketin tek malvarlığı olan ve finansal kiralama yöntemi ile kredi kullanımı için tapuda finansal kiralama şirketine devredilen taşınmazın devrinin önlenmesi yönünde istemini HMK'nun 389 vd....

    Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde, irtifak hakkı karşılığının ve maktuen kuyu bedelinin tespit edilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; 1) Davanın niteliği uyarınca davacı idare lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 2) 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, Anayasa Mahkemesi’nin 19.12.2013 tarih ve 2013/817 başvuru numaralı 1....

      Davacı, dava dilekçesinde ileri sürdüğü iddialar kapsamında, davalı yöneticilerin kendilerinin de ortağı olduğu şirketi zarar uğrattıklarını ileri sürerek açtığı davada, ihtiyati tedbir yoluyla yargılama sürecinde dava dışı şirkete yönetim ve temsil kayyumu atanmasını istemiştir. Somut olayda, davalının yöneticisi olduğu şirketin gerektiği gibi yönetilemediği, davalı yöneticilerin şirketin içini boşalttıkları iddiasıyla, şirkete ait taşınır ve taşınmazların devrinin önlenmesi ve şirkete yönetim kayyımı atanması talep edilmiştir. Kural olarak bir davada tarafların ileri sürdüğü iddia ve savunmaların ispatı için tahkikat yapılması ve delillerin toplanması gerekir. Hâkim tüm delilleri inceleyip değerlendikten ve tam bir karara ulaştıktan sonra nihai kararını verir. Bu husus davanın kabulü için geçerli olup, esas hüküm için tam ispat aranır. İhtiyati tedbirlerde ise tam değil, yaklaşık ispatın yeterli olacağı HMK'nın 390/3. maddesinde düzenlenmiştir....

      Dava açılmadan önce davacının hisse devrinin onaylanması hususunda davalı şirkete başvurmadığı anlaşılmış, yargılama sırasında davacı 18/02/2021 tarihli Kartal 4 Noterliğinin... yevmiye sayılı ihtarnamesi ile şirkete başvurarak pay devrinin genel kurulda onaylanmasını istemiş, davalı şirket 15/04/2021 tarihinde %80 hisse sahibi ...in katılımı ile yaptığı genel kurul toplantısında diğer ortak ... tarafından davacıya yapılan şirket hissesi devri onaylanmamıştır. Davalı şirketin %80 hissesinin Adil Yüksel'e %20 hissesinin ise ...'ye ait olduğu,...'...

        ardından idarece davacı şirkete … tarih ve E-… sayılı yazı ile tekrardan 15 gün süre verildiği, söz konusu yazının 27/12/2021 tarihinde davacı şirket çalışanı olduğu belirtilen N.A adlı şahsa tebliğ edildiği, 26/12/2021 ve 28/12/2021 tarihlerinde, şirkete ait işyerinde kolluk görevlilerince yapılan denetimler esnasında, daha önceki tespitlere benzer şekilde kons hizmeti verildiğinin tutanak ile kayıt altına alınması ve durumun da 18/01/2022 ve 21/01/2022 tarihli yazılar ile davalı idareye bildirilmesinin ardından idarece tesis edilen … tarih ve E-… sayılı işlem ile davacı şirkete ait işyeri açma ve çalışma ruhsatının iptal edildiği görülmektedir....

          Davalı vekili, müvekkili elemanları tarafından yapılan kontrol sonunda davacı şirketin kaçak kuyu suyu kullandığının tespit edildiğini, bu nedenle de dava konusu işlemin yapıldığını öne sürerek davanın reddi ile % 40 tazminata karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, Bakanlar Kurulu Kararı’na göre kuyu suyu aboneliğinin davalı kuruma ait olduğu, davacıya ait işyerindeki aboneliğinin önceki abone tarafından kapatıldığı, davacının sökülen sayaç yerine ara boru takmak sureti ile su kullandığının tespit edildiği, davacının bu nedenle davalıya borçlu olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

            Keşifler sonucu alınan raporlardan; dava konusu çeşme ve gözesinin 114/4 parsel içinde olduğu,çeşme suyuna ait 144/4 parselde ve 144 parselde iki adet depo olduğu,ve çeşme suyunun azalmasına neden olduğu bildirilen sondaj kuyusununda davalının 144/14 parseli içinde olduğu anlaşılmaktadır. 20.10.2014 tarihli Jeoloji-Hirojeoloji Mühendisi raporunda davalı kuyusunun çalıştırılmadan yapılan ölçümde çeşmenin debisinin 0,106 lt/sn olarak belirlendiğini,sondaj kuyusunun dalgıç pompasının çalıştırılmasından sonra ise çeşmen suyunun debisinin 0,032 lt/sn olduğu ve dava konusu kuyunun çeşmenin yeraltı suyu güzergahı üzerinde(çeşmeyi besleyen akifer seri üzerinde olduğu) olduğunu, yapılan bu pompa denemesi sonucunda çeşme suyu debisinin %71 oranında azaldığı tespit edilmiştir. Her ne kadar bilirkişi tarafından kuyu nedeniyle çeşmenin suyunun azaldığı tespit edilmiş ise de yapılan inceleme ve araştırma yeterli görülmemiştir....

              parselde kayıtlı taşınmazı 05/04/2019 tarihinde diğer davalı şirkete devrettiğini, devrin davalı ... tarafından bedelsiz bir şekilde yapıldığını, bu devirden dolayı müvekkilinin ortağı olduğu şirkete yapılmış bir ödeme olmadığını, limited şirkete ait en önemli mal varlığının alınmış bir genel kurul kararı olmadan devrinin yapılmasının yasal olmadığını, davalı şirketin bu taşınmaz için herhangi bir bedel ödemediği gibi taşınmaz üzerindeki ipotek yükünü de kaldırmadığını belirterek; dava konusu taşınmazın davalı şirket adına olan kaydının iptali ile müvekkili şirket adına kayıt ve tesciline, işletme hakkının devrinin iptali ile müvekkili şirkete iadesine, ticari işletme konusu malların ve menkullerin iptali ile davacı şirkete iadesine, devir tarihinden dava tarihine kadar müvekkili şirketin bu devirden kaynaklanan zararının tespiti ile davalı şirketten alınarak davacı şirkete teslimine, mahkeme farklı kanaat halinde ise taşınmazın işletme bedelinin içindeki menkullerin dava tarihi itibariyle...

                Davalı Tedaş Genel Müdürlüğü, trafo hizmet binasının yerinin değiştirilmesinin mümkün olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, yapının can ve mal güvenliğini tehlikeye sokmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişmeli, 5859 parsel sayılı taşınmazın davacı adına kayıtlı olduğu, davacı belediyenin 01.10.1983 tarihinde 5 adet trafo ve bir adet kesici ölçü kabinin de bulunduğu elektrik tesislerini Türkiye Elektrik Kurumu'na devrettiği daha sonra da TEK tarafından davalı şirkete devrinin yapıldığı, 21.01.2014 tarihli fen bilirkişisi raporuna göre 62m²'den ibaret trafo binasının 51m²'lik kısmının davaya konu taşınmazda kaldığı sabittir....

                  UYAP Entegrasyonu