Hukuk Dairesinin temel görevi Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 30.01.2019 tarih ve 2019/1 sayılı kararında belirtildiği üzere "Sosyal Güvenlik Hukuku'ndan kaynaklanan davalarla sınırlıdır. Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu: Dava, işçi ve işveren ilişkisinden kaynaklanan tazminat (işe iade istemli) istemine ilişkin olup, özellikle 22. Hukuk Dairesinin bozma ilamının dosya arasında bulunması karşısında, 23 Temmuz 2016 tarih ve 29779 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 623 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60. maddesi uyarınca temyiz incelenmesi işi; Yargıtay Kanununun 14. Maddesi ve en son iş bölümü kararı gereğince niteliği bakımından Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin işbölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dava dosyasının Yargıtay 22. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 23.01.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi...
Davacının iş akdinin 02/08/2017 tarihi itibari ile feshedildiği, iş bu davanın kıdem ve ihbar tazminatına ilişkin olduğu, ayrıca İzmir 3. İş Mahkemesi' ne işe iade davası açıldığı, işe iade davasının dava tarihinin 29/07/2017 tarihi olduğu, iş bu davanın ise işe iade davası kesinleşmeden 17/11/2021 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. İzmir 3. İş Mahkemesi 2019/94 Esas 2021/535 Karar sayılı kararı ile işe iade davasını reddetmiş, İzmir Bam 15. Hukuk Dairesi 10/03/2022 tarih ve 2021/2905 Esas 2022/436 Karar sayılı kararı ile işe iade davası sonucunda verilen red kararına karşı yapılan istinaf talebini esastan reddetmiştir. Karar kesinleşmiştir. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi' nin 25/03/2021 tarih 2020/5146 Esas 2021/6989 Karar sayılı içtihatında belirtildiği şekilde; işe iade davası reddedilmiş ve red kararı kesinleşmiş ise, fesih mahkeme kararının sonucuna göre haklı ya da geçerli hale geleceğinden alacak davasına devam edilmelidir....
DAVA KONUSU : İtirazın İptali (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan)|Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Davalı karşı davacı vekili cevap dilekçesinde ve karşı davada özetle; Ankara 40.İş Mahkemesinin 2016/614 esas sayılı dosyasının temyiz aşamasında olduğunu, alacakların zamanaşımına uğradığını, tüm bu nedenlerle, davacı tarafından açılan haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini, ayrıca karşı dava açarak, davacının davalı bünyesinde çalıştığını, iş akdinin feshedilmesi üzerine işe iade talepli dava açtığını, davanın davacı lehine sonuçlanmasıyla tekrar çalışmaya başladığım, ancak işçilik alacaklarının ödenmemesi nedeniyle iş akdini davacının feshettiğini, işe iade davası öncesi yapılan fesihte davacıya 03.03.2015 tarihinde 79.549,99TL. net kıdem ve ihbar tazminatı ödendiğini, işe iade kararı ve davacının tekrar işe başlamasıyla 4 aylık boşta geçen süre ücreti...
Yargıtay içtihatlarında belirtildiği üzere; İşçi feshin geçersizliği isteminde bulunduğu davadan başka, kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin alacağı istemi ile bir dava da açmış bulunabilir. Bu durumda, feshin geçersizliğine ilişkin dava bekletici mesele yapılmalıdır. Neticeye göre, işe iade davası reddedilmiş ve red kararı kesinleşmiş ise fesih mahkeme kararının sonuca göre haklı ya da geçerli hale geleceğinden alacak davasına devam edilmelidir. Yine, işe iade davası kabul edilmiş ve karar kesinleşmiş ancak işçi süresinde işe başlama başvurusunda bulunmamışsa veya başvuruda bulunmuş ancak işverenin süresinde işe davet etmesine rağmen işçi işe davete icabet etmemiş ise fesih geçerli hale geleceğinden alacak davasına devam edilmelidir....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 09/08/2018 NUMARASI : 2017/366 ESAS - 2018/366 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Yukarıda ayrıntısı yazılan ve istinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın incelenmesi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, alacak isteminden ibarettir....
Yargıtay içtihatlarında belirtildiği üzere; İşçi feshin geçersizliği isteminde bulunduğu davadan başka, kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin alacağı istemi ile bir dava da açmış bulunabilir. Bu durumda, feshin geçersizliğine ilişkin dava bekletici mesele yapılmalıdır. Neticeye göre, işe iade davası reddedilmiş ve red kararı kesinleşmiş ise fesih mahkeme kararının sonuca göre haklı ya da geçerli hale geleceğinden alacak davasına devam edilmelidir. Yine, işe iade davası kabul edilmiş ve karar kesinleşmiş ancak işçi süresinde işe başlama başvurusunda bulunmamışsa veya başvuruda bulunmuş ancak işverenin süresinde işe davet etmesine rağmen işçi işe davete icabet etmemiş ise fesih geçerli hale geleceğinden alacak davasına devam edilmelidir....
Yargıtay içtihatlarında belirtildiği üzere; İşçi feshin geçersizliği isteminde bulunduğu davadan başka, kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin alacağı istemi ile bir dava da açmış bulunabilir. Bu durumda, feshin geçersizliğine ilişkin dava bekletici mesele yapılmalıdır. Neticeye göre, işe iade davası reddedilmiş ve red kararı kesinleşmiş ise fesih mahkeme kararının sonuca göre haklı ya da geçerli hale geleceğinden alacak davasına devam edilmelidir. Yine, işe iade davası kabul edilmiş ve karar kesinleşmiş ancak işçi süresinde işe başlama başvurusunda bulunmamışsa veya başvuruda bulunmuş ancak işverenin süresinde işe davet etmesine rağmen işçi işe davete icabet etmemiş ise fesih geçerli hale geleceğinden alacak davasına devam edilmelidir....
Dava konusu olayda davacı tarafından davalı Belediye ile ve davalı alt işveren şirkete karşı açılan işe iade davasında davanın kabulüne, davacının davalı alt işveren şirkete iadesine, davalı Belediye ile davacının işe iade olduğu davalı şirket arasındaki ilişkinin asıl işveren – alt işveren ilişkisi olduğuna ve davalı Belediyenin işe iadenin mali sonuçlarından davalı alt işveren şirketle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğuna karar verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmıştır. Kesinleşen mahkeme kararından sonra alt işveren şirkete davacı tarafından işe başlatma talepli olarak gönderilen ihtarnameye rağmen davacının işe davet edilmediği ve işe başlatılmadığı, davacının gönderdiği ihtarnamenin usulüne uygun tebliğ edildiği, böylelikle işe başlatmama yoluyla feshin gerçekleştiği, davacının kıdem ve ihbar tazminatları ile işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen ücret alacağına hak kazandığı anlaşılmıştır....
Yargıtay içtihatlarında belirtildiği üzere; İşçi feshin geçersizliği isteminde bulunduğu davadan başka, kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin alacağı istemi ile bir dava da açmış bulunabilir. Bu durumda, feshin geçersizliğine ilişkin dava bekletici mesele yapılmalıdır. Neticeye göre, işe iade davası reddedilmiş ve red kararı kesinleşmiş ise fesih mahkeme kararının sonuca göre haklı ya da geçerli hale geleceğinden alacak davasına devam edilmelidir. Yine, işe iade davası kabul edilmiş ve karar kesinleşmiş ancak işçi süresinde işe başlama başvurusunda bulunmamışsa veya başvuruda bulunmuş ancak işverenin süresinde işe davet etmesine rağmen işçi işe davete icabet etmemiş ise fesih geçerli hale geleceğinden alacak davasına devam edilmelidir....
Feshin geçersizliği ve işe iade davasının alt ve asıl işveren ilişkisinde, her iki işverene birlikte açılması ve muvazaa bulunmaması halinde ise, davacı işçi alt işveren işçisi olup, iş sözleşmesi alt işveren tarafından feshedildiğinden, feshin geçersizliği ve işe iade yükümlülüğü alt işverenindir. Asıl işverenin iş ilişkisinde sözleşmenin taraf sıfatı bulunmadığından, asıl işverenin işe iade yönünde bir yükümlülüğünden söz edilemez. Asıl işverenin işe iade kararı sonrası işçinin işe başlamak için başvurması ve alt işverenin işe almamasından kaynaklanan işe başlatmama tazminatı ile dört aya kadar boşta geçen süre ücretinden yukarda belirtilen hüküm nedeni ile alt işverenle birlikte sorumluluğu vardır. İşletme, işyeri ve işin gereklerinden kaynaklanan en önemli nedenlerden biri, alt işveren uygulamasıdır. Alt işveren uygulaması bir işletmesel karardır....