Bazı hükümleri dışında 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa'nın 20/3 maddesi “İş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünü % 50 oranının altında kaybetmesi nedeniyle sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış iken ölenlerin, ölümün iş kazası veya meslek hastalığına bağlı olmaması halinde sigortalının almakta olduğu sürekli iş göremezlik geliri, 34 üncü madde hükümlerine göre hak sahiplerine gelir olarak bağlanır.” hükmünü getirmiştir. 5510 sayılı Yasa'nın 17. maddesi, iş kazası ve meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinde ilgililere ödenecek ödenekler ve bağlanacak gelire esas teşkil edecek günlük kazancın hesaplama yöntemini düzenlemiştir....
İş Mahkemesi TARİHİ : 22/04/2014 NUMARASI : 2014/262-2014/331 Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Yargıtay iş bölümüne ilişkin 17.07.2014 tarih, 2014/2 sayılı kararı uyarınca yeniden düzenlenen iş bölümüne göre; iş kazası ve meslek hastalığından doğan maddi ve manevi tazminat davaları sonucu verilen hüküm ve kararların temyizen incelenmesi görevi Yargıtay 21. Hukuk Dairesine ait olduğundan dosyanın aidiyet sebebiyle Yargıtay 21. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 02.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davanın yasal dayanağını oluşturan ve işverenin iş kazası veya meslek hastalığından sorumluluğunu düzenleyen 5510 sayılı Yasa’nın 21/1. maddesinde, sigortalıya veya hak sahiplerine yapılan ya da ileride yapılması gereken harcama ve ödemeler yönünden herhangi bir sınır öngörülmemiş iken; bağlanan gelirler yönünden, gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamına, sigortalı veya hak sahibinin işverenden isteyebileceği tutarlarla sınırlı olmak üzere hükmedileceği öngörülmüş; aynı Yasa’nın 21/4. maddesinde, iş kazası, meslek hastalığı ve hastalığın, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle gerçekleşmesi halinde, sigortalıya veya hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısının, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücu edilerek Kurumca tahsil edileceği düzenlenmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : MENFİ TESPİT Y A R G I T A Y K A R A R I Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Yargıtay iş bölümüne ilişkin 23.01.2020 tarih, 2020/1 sayılı kararı uyarınca yeniden düzenlenen iş bölümüne göre; iş kazası ve meslek hastalığından doğan maddi ve manevi tazminat davaları sonucu verilen hüküm ve kararların temyizen incelenmesi görevi Yargıtay 10. Hukuk Dairesine aittir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun anılan kararına göre, inceleme konusu karar, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu kararı uyarınca belirgin şekilde Dairemizin işbölümü alanı içine girmemekte, Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin görev alanı içerisine girmektedir. SONUÇ: Taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun anılan kararına göre dosyanın YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 25/02/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
İşverenin sorumlu tutulabilmesi için, kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi olmalıdır. Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği'nin 45. maddesinde de açıklandığı gibi; (1) İş kazası veya meslek hastalığı, işverenin kastı sonucunda meydana gelmişse işveren Kuruma karşı sorumlu hâle gelir. Kasıt; iş kazası veya meslek hastalığına, işverenin bilerek ve isteyerek, hukuka aykırı eylemiyle neden olması hâlidir. İşverenin eylemi hukuka aykırı olmamakla birlikte, yaptığı hareketin hukuka aykırı sonuç doğurabileceğini bilmesi, ihmali veya ağır ihmali sorumluluğunu kaldırmaz. (2) İş kazasının veya meslek hastalığının işverenin, sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi sonucunda oluşması halinde de işveren, Kuruma karşı sorumlu hâle gelir....
Somut olayda, davacıda tespit edilen sürekli iş göremezlik oranının mesleki olduğunun İstanbul Meslek Hastalıkları Hastanesi ve Yüksek Sağlık Kurulu raporlarıyla tespit edildiği, mahkemece itibar edilen kusur bilirkişi raporunda ise davacının davalı işveren yanındaki çalışmalarının sol omuz ve dirsek sorunlarının kaynağı olmadığı, dolayısı ile davalının kusurlu olmadığı yönünde görüş bildirildiği anlaşılmaktadır. Yapılacak iş, davacıya ait meslek hastalığından kaynaklı sürekli iş göremezlik oranının tespiti aşamalarındaki tüm tıbbi evrak ve raporlarla, müfettiş tahkikat raporlarını dosyaya celp ederek davacının maluliyetini araştırmak, bunun yanında davacının temyiz dilekçesinde bahsedilen, işveren tarafından açılan, davacının maluliyetinin bulunmadığına ve maluliyet oranına dair tespit dava dosyasını celp edip incelemek, gerekirse bu tespit dava dosyasının neticelenmesini bekleyerek sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir....
Uyuşmazlık; davalı şirkete ait iş yerinde çalışan Kurum sigortalısı Turan Orozbay'a, 22/02/2011 tarihinde tespit edilen meslek hastalığından dolayı sürekli iş göremezliğe uğraması nedeniyle Kurumca bağlanan sürekli iş göremezlik geliri ile ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinin ve yapılan tedavi masraflarının rücuan tazminine ilişkindir. 5510 sayılı Kanunun 14. maddesine göre; Meslek hastalığı, sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal engellilik halleridir. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun 3. maddesinde ise meslek hastalığı, mesleki risklere maruziyet sonucu ortaya çıkan hastalık” olarak tanımlanmıştır....
Bağlanan gelirlerin ilk peşin sermaye değeri; yaş, gelirin kesilme olasılığı ve iskonto oranı gözetilerek belirlenen tutarı ifade etmektedir. 5510 sayılı Yasanın 54. maddesinin 1/c fıkrası ise, “malûllük, yaşlılık, ölüm sigortaları ve vazife malûllüğü ile iş kazası ve meslek hastalığı sigortasından hak kazanılan aylık ve gelirler birleşirse, sigortalıya veya hak sahibine bu aylık veya gelirlerden yüksek olanın tamamı, az olanın yarısı, eşitliği halinde ise iş kazası ve meslek hastalığından bağlanan gelirin tümü, malûllük, vazife malûllüğü veya yaşlılık aylığının yarısı bağlanır.” düzenlemesini içermekte olup, gelir bağlama kararlarında sigortalının hak sahiplerine ölüm aylığının bağlandığı anlaşılmaktadır....
Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden; Tıbbi Konsey ve Yüksek Sağlık Kurulu kararlarına göre davacının murisinin ölümünün meslek hastalığından kaynaklanmadığına karar verilmiş ise de 1964-1988 yılları arasında madende çalışan murisin meslek hastalığı nedeniyle 2006 yılında % 42,2 oranında maluliyetinin tespit edilmesi karşısında davacının murisinin ölümünün meslek hastalığından kaynaklanıp kaynaklanmadığının hiçbir kuşku ve duraksamaya yol açmayacak biçimde belirlenmesi gerekir. Yapılacak iş; Adli Tıp 3. İhtisas Kurulundan rapor alınarak Kurul tarafından ölümün meslek hastalığından kaynaklanmadığının bildirilmesi halinde şimdiki gibi karar vermek, Kurul tarafından ölümün meslek hastalığından kaynaklandığının bildirilmesi haline Yüksek Sağlık Kurulu ile Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi için dosyanın Adli Tıp Genel Kurulu'na gönderilerek çıkacak sonuca göre karar vermektir....
Davanın yasal dayanağını oluşturan ve işverenin iş kazası veya meslek hastalığından sorumluluğunu düzenleyen 5510 sayılı Yasa’nın 21/1. maddesinde, sigortalıya veya hak sahiplerine yapılan ya da ileride yapılması gereken harcama ve ödemeler yönünden herhangi bir sınır öngörülmemiş iken; bağlanan gelirler yönünden, gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamına, sigortalı veya hak sahibinin işverenden isteyebileceği tutarlarla sınırlı olmak üzere hükmedileceği öngörülmüş; aynı Yasa’nın 21/4. maddesinde, iş kazası, meslek hastalığı ve hastalığın, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle gerçekleşmesi halinde, sigortalıya veya hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısının, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücu edilerek Kurumca tahsil edileceği düzenlenmiştir....