Köyü 19 parsel sayılı taşınmazın harita mühendisi bilirkişi . tarafından düzenlenen 02.03.2010 tarihli rapor ve krokide D/ Orman olarak gösterilen 252,06 m2 yüzölçümündeki bölümünün ve geri kalan (D) ile gösterilen 3717,60 m2 yüzölçümündeki bölümünün Orman niteliğinde Hazine adına tesciline karar verilmiş hüküm davacı ... ve ... vekili, davalı ... YÖNETİMİ vekili ile davalı HAZİNE vekili tarafından temyiz edilmiştir. .Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kısmen tespit harici bırakılan taşınmazın tescili ile kısmen de tapu kaydının iptali ve tesciline ilişkindir. . Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce, 18/09/1981 tarihinde itirazlı yerlerde 04/11/1981 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu vardır. Daha sonra 13/05/1994 tarihinde ilan edilerek kesinleşen herhangi bir nedenle dışta kalan ormanların kadastrosu çalışması bulunmaktadır. . Köyü’nde genel arazi kadastrosu 1979 yılında yapılmıştır....
Genel arazi kadastrosu ise, 23.01.2007-21.02.2007 tarihleri arasında ilan edilerek 22.02.2007 tarihinde kesinleşmiştir. Mahkemece davanın esası incelenerek hüküm kurulmuş ise de; delillerin değerlendirilmesinde hataya düşülmüştür, şöyle ki; kullanım kadastrosu tespitlerine karşı, askı ilan süresi içinde kullanım şerhine yönelik açılacak davalarda 3402 sayılı Kanunun 11 ve 26. maddeleri uyarınca kadastro mahkemeleri, askı ilan süresi sona erdikten sonra açılacak davalarda ise genel mahkemeler görevlidir. Somut olayda davacı dilekçesinde kullanım kadastrosuna konu taşınmazın adına tescilini istemiyle dava açmış olup, davacının talebi beyanlar hanesinde yazılı olan şerhin değiştirilmesi istemli kullanım kadastrosuna itiraz davası olmayıp mülkiyet ihtilafına ilişkindir. Bu tür mülkiyet ihtilafına ilişkin davalarda görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir....
Dava, tapulama harici bırakılan yerin tescili istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3116 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılarak 1939 yılında kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 1989’da aplikasyon, sınırlandırılması yapılmayan ormanların kadastrosu ve 2/B madde çalışmaları yapılmıştır. Genel arazi kadastrosu işlemi 1973 yılında kesinleşmiştir. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir. Çekişmeli taşınmaz bu çalışmada orman niteliğiyle tespit harici bırakılmıştır. Mahkemece yapılan inceleme sonucunda, çekişmeli taşınmazın (B) bölümünün kesinleşen tahdit dışında kaldığı, Medeni Yasanın 713 ve 3402 Sayılı Yasanın 14 ve 17. maddelerinde yazılı imar - ihya ve kazandırıcı zamanaşımı yolu ile taşınmaz edinme koşullarının davacılar yararına oluştuğu kabul edilerek davanın kısmen kabulü yolunda hüküm kurulmuştur....
Somut olayda tescil harici bırakılan bir yer hakkında açılan dava söz konusu olmayıp; tesis kadastrosu sırasında kendi taşınmazları içerisinde ölçülen bir bölümün; 22/a uygulaması ile yola terk edildiği iddiasında bulunulduğu sabittir. Daha açık bir ifade ile, 22/a uygulamasının hatalı olması nedeniyle taşınmazın bir bölümünün yolda bırakıldığı iddiasına dayanılmakta olup evveliyatında hakkında tutanak düzenlenip tapuya bağlanmış bir taşınmazın uygulama kadastrosu sırasında yanlış ölçülmesi nedeni ile bir bölümün tespit harici yolda bırakıldığı iddiasına dayanılmaktadır....
Dosyanın incelenmesinden, uygulama kadastrosu çalışmaları sırasında, Trabzon İli Düzköy İlçesi Çal Camili Mahallesi çalışma alanında bulunan ve daha önce tescil harici bırakılan taşınmazın 583 ada 1 parsel numarasıyla ve mera vasfıyla tespit edildiği, askı ilanlarının 03.12.2021- 03.01.2022 tarihleri arasında yapıldığı, eldeki davanın ise askı ilan süresi içerisinde 03.01.2022 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır....
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır. Genel arazi kadastrosu işlemi ise, 31.05.1984 tarihinde kesinleşmiştir. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmemiştir....
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu yapılmamıştır. Genel arazi kadastrosu 1960 yılında yapılmış, çekişmeli taşınmaz tespit dışı (kadastro harici) bırakılmıştır....
halen dahi aynı yerlerinde bulunduğunu, mezarların aynı yerde bulunmasının çekişmeli taşınmaz bölümünün müvekkili ve ortaklarının mülkü olduğu konusunda karine teşkil ettiğini, hatalı yapılan uygulama kadastrosu sonucunda mülkiyet değişikliğine neden olunduğunu ve yaklaşık 900,00 m2'lik bir alanın tescil harici bırakıldığını beyanla, uygulama kadastrosu öncesinde tapuda kayıtlı olmasına rağmen uygulama kadastrosuyla birlikte tescil harici bırakılan taşınmaz bölümlerinin Hazine adına tapuda kayıtlı olmaları halinde tapu kayıtlarının iptal edilmesi suretiyle, tescil harici bırakılmış olmaları durumunda ise doğrudan tescil suretiyle davacı ve müşterekleri adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile; fen bilirkişilerinin ek rapor ve ekindeki haritada (A) harfi ile işaretli 124,45 metrekarelik bölümün 102 ada 191 parselden düşülerek 102 ada 190 parsele eklenmesi, (B) harfi ile işaretli 117,01 metrekarelik bölümün 102 ada 190 parselden düşülerek 102 ada 191 parsele eklenmesi, (C) harfi ile işaretli ve uygulama kadastrosu sırasında tapulama harici alanda bırakılan 133,17 metrekarelik bölümün 102 ada 190 parsele eklenmesi, (D) harfi ile işaretli ve uygulama kadastrosu sırasında tapulama harici alanda bırakılan 0,44 metrekarelik bölümün 102 ada 191 parsele eklenerek, 102 ada 190 sayılı parselin 3.333,30 metrekare, 102 ada 191 sayılı parselin 5.262,88 metrekare yüzölçümü ile uygulama kadastrosu paftalarının yenilenmesine, kadastro haritalarının yeniden düzenlenmesine ve tapu siciline bu şekilde tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle, ......
Hukuk Dairesinin 28.09.2006 gün ve 9805-12230 sayılı bozma kararında özetle: "Davacının 1954 yılında yapılan genel arazi kadastrosunda fundalık olarak tesbit harici bırakılan taşınmazla ilgili zilyetliğe dayalı olarak tescil davası açtığı, davacının haksız işgal ettiği, 7500 m2'lik taşşınmazla ilgili olaak Milli Emlak Müdürlüğü tarafından ecrimisil tesbit tutanağı düzenlendiği ve davacının kullanım tarihinin başlangıcının 01.01.1995 olarak belirlendiği, bu tarihten 2003 yılına kadar her yıl ecrimisil bedeli ödediği, tarafların kabulünde olduğu ve ... sıfatıyla kullanımının bulunmadığı gözönüne alınarak davanın reddine karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tescil niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır....