ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/188 Esas KARAR NO : 2023/580 DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 13/03/2023 KARAR TARİHİ : 06/07/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı, kooperalif üyesi olan murisimiz----. davalı kooperatif aleyhine açmış olduğu Tapu İptali ve Tescil davası vefat nedeni ile mirascıları olarak davaya devam ettiklerini, ---- Ticaret Mahkemesi Dosya No:----....
. - 3518 K. sayılı kararı ile; “Davanın devamı sırasında yörede yapılan orman kadastrosunun 10/08/2006 tarihinde ilan edildiği, eldeki tescil davasının aynı zamanda orman kadastrosuna itiraz davasına da dönüştüğü, orman kadastrosuna itiraz davasının tescil davasından ayrılıp orman kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizliğe karar verilerek tescil davası elde tutulup orman kadastrosuna itiraz davasının sonucunun beklenmesi gerektiği” belirtilerek bozulmuştur. Mahkemece, bozma kararına uyularak orman kadastrosuna itiraz davası tefrik edilmiş ve kadastro mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro mahkemesi ise tescil davasına konu olan taşınmazın orman tahdidi dışında olması nedeniyle davacının davasının sıfat yokluğundan reddine karar verilmiş, hüküm temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir....
Yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere göre, kesinleşen orman sınırı dışında kalan ya da kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı halde, 6831 Sayılı Yasanın 11/4. maddesi gereğince tapuya tescil edilmeyen ya da orman niteliğini yitirmesi nedeniyle orman sınırı dışına çıkarılan taşınmazların veya orman kadastrosu kesinleşerek 6831 Sayılı Yasanın 11. maddesinin 4. fıkrası gereğince tapu siciline tescil edilen, ancak kadastro sırasında 3402 Sayılı Yasanın 22/4. maddesi gereğince tapu kütüğüne olduğu gibi aktarılarak tescilleri yapılmayan Devlet Ormanlarının idari yoldan Hazine adına tapuya tescil edilebileceği anlaşılmaktadır. Nevar ki; kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın, Hazine tarafından idari yoldan tapuya tescil ettirme olanağının bulunması, Hazinenin bu tür yerleri, mahkemede açacağı tescil davası ile tescil ettirme olanağını ortadan kaldırmaz. Çünkü, Hazinenin tescil davası açmasını engelleyen bir yasa hükmü bulunmamaktadır....
Davalılar ... vekili, veraset ilamının doğru olduğunu, hatalı olduğu iddia edilen veraset ilamının iptal ettirilmesinden sonra tapu iptal ve tescil davası açılabileceğini, davalı ..., 1973 yılında alınan veraset ilamının hatalı olduğu farkedilip 1978 yılında alınan veraset ilamına göre işlem yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, ön inceleme duruşmasında, veraset ilamları arasındaki çelişki giderildikten sonra tapu iptal ve tescil davasının açılması gerektiği, bu hali ile muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davası açılmasında davacıların hukuki yararlarının bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Bilindiği üzere; olayları bildirmek taraflara, hukuki nitelemeyi tespit ederek uygulanacak kanun hükmünü bulup tatbik etmek hakime aittir....
VE MÜŞTEREKLERİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL KANUN YOLU : TEMYİZ Kadastro sırasında yol olarak tescil harici bırakılan taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı tescil davası sonunda verilen kararın temyiz inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.05.2011 tarih ve 1 sayılı kararı gereğince Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın Yargıtay Yüksek 8. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 19.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
VE MÜŞTEREKLERİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL KANUN YOLU : TEMYİZ Kadastro sırasında yol olarak tescil harici bırakılan taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı tescil davası sonunda verilen kararın temyiz inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.05.2011 tarih ve 1 sayılı kararı gereğince Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın Yargıtay Yüksek 8. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 19.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Dava, kadastro öncesi nedene dayalı olmayıp, yolsuz tescil iddiasına dayalı kadastro sonrası nedenle açılan tapu iptali ve tescil davası olduğuna göre 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 2013/1 sayılı kararı uyarınca temyiz inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, Yargıtay Yüksek 1. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 19.02.2015 günü oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; davalı Hazine, davacı tarafından taşınmazın bir kısmının yolda kaldığı iddiasıyla açılan tescil davası nedeniyle davada taraf olup, davacının tescil talebine ilişkin olumlu yada olumsuz bir karar verilmediği ve davalı Hazinenin tapu iptal ve tescil davası yönünden taraf sıfatı bulunmadığı halde, davalı Hazine aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.02.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....
A.. adına tespit edildikten sonra dava dışı şahıslar tarafından açılan tespite itiraz davası sonucu taşınmazın diğer kısımları ifrazen dava dışı şahıslar adına tescil edilip, geriye kalan bölümü 1.858,50 metrekare yüzölçümüyle davalı S.. A.. adına tescil edilmiştir. D.. Ç.. tarafından S.. A.. aleyhine açılan tapu iptal ve tescil davası sonucu ise; davalı S.. A..'ın kabul beyanı doğrultusunda keşif yapılmaksızın taşınmazın tamamı D.. Ç.. adına tescil edilmiştir. Davacılar Y.. A.., B.. C.. ve S.. A.. 128 ada 80 parsel sayılı taşınmazı kadastro tespitinden önce davalı S.. A..'dan satın aldıkları iddiası ile tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece, yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişme konusu 128 ada 80 parsel sayılı taşınmazın 25.02.2013 tarihli fen bilirkişisi raporunda (C) ve (D) harfleri ile gösterilen bölümlerinin davacı B.. C.., (E) harfi ile gösterilen bölümünün Y.. A.., geriye kalan ve (F) harfi ile gösterilen bölümünün ise davacı S.....
Davanın reddine dair verilen karar, Dairece; “... mahkemece dava dilekçesinde davacı Hazinenin tescil isteği de bulunduğu halde, isteğin sadece mülkiyetin tespitine yönelik olduğu, eda davası açmak yerine hukuki yararı olmayan tespit davası açılmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; bir davada, sadece tescil isteğinde bulunulmuş ise Yargıtayın yerleşmiş ve kurallaşmış uygulamalarına göre, tescil isteğinin tapu sicilinde mevcut kaydın iptali isteğini de kapsadığı ve davacının ayrıca tapu kaydının iptalini de dava etmesine gerek olmadığı gözetilerek işin esasının incelenmesi gerektiği, hal böyle olunca; tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda delilleri toplanarak işin esasının incelenmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği ” hususlarına değinilerek bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak, yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir....