Her ne kadar İİK'nun 44. maddesinin gerekçesinde, ticareti terk eden kötü niyetli borçluların işyerlerini terkederek ve ellerindeki mallarını başkalarına devrederek alacaklılarını zarara uğratmaları nedeniyle İİK'nun 337/a maddesindeki yaptırım düzenlendiği belirtilmekte ise de, ticaret şirketleri yönünden ticareti terk değil ortaklık ilişkisinin sona erdirilebileceğinden, buradaki borçlu ifadesiyle gerçek kişi tacirin kastedildiğinin kabulü zorunludur....
Her ne kadar İİK'nun 44. maddesinin gerekçesinde, ticareti terk eden kötü niyetli borçluların işyerlerini terkederek ve ellerindeki mallarını başkalarına devrederek alacaklılarını zarara uğratmaları nedeniyle İİK'nun 337/a maddesindeki yaptırım düzenlendiği belirtilmekte ise de, ticaret şirketleri yönünden ticareti terk değil ortaklık ilişkisinin sona erdirilebileceğinden, buradaki borçlu ifadesiyle gerçek kişi tacirin kastedildiğinin kabulü zorunludur....
şirketin 31/08/2014 tarihi itibariyle re'sen terk işleminin yapıldığı, şikayetçi vekilinin İİK'nın 347. maddesinde düzenlenen süreler geçtikten sonra 26/04/2017 tarihinde şikayette bulunması nedeniyle şikayet hakkının düşürülmesi yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesinde, isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, ... 1....
borçlu şirketin 28/02/2015 tarihi itibariyle re'sen terk işleminin yapıldığı, şikayetçi vekilinin İİK'nın 347. maddesinde düzenlenen süreler geçtikten sonra 04/11/2016 tarihinde şikayette bulunması nedeniyle şikayet hakkının düşürülmesi yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesinde, isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, ... 1....
borçlu şirketin 28/02/2015 tarihi itibariyle re'sen terk işleminin yapıldığı, şikayetçi vekilinin İİK'nın 347. maddesinde düzenlenen süreler geçtikten sonra 04/11/2016 tarihinde şikayette bulunması nedeniyle şikayet hakkının düşürülmesi yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesinde, isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, ... 1....
ilgili parseli zaten "bakım akaryakıt alanı" olarak kullanmak üzere 1997 yılında ruhsat başvurusunda bulunduğunda davalı belediyenin talebi ile ve yol yapılacağı gerekçesiyle arsanın 774,09 m2 lik kısmının bedelsiz olarak yol için terk edilmiş olduğunu, aradan geçen 23 yılın ardından ilgili kısımda yol yapılmadığı gibi davalı belediye tarafından bedelsiz olarak kendisine terk edilmiş alana ayrı bir parsel numarası verildiğini ve bu alanda "bakım akaryakıt alanı" olarak tescil edildiğini, davalı belediyenin arsanın kendine terk edildiği amacı ile kullanmayacağını da kabul etmiş olduğunu, bu halde arsayı bedelsiz terk eden müvekkillerine hisseleri oranında iadesi ile mevcut tapu kaydının iptalini talep etme mecburiyeti doğduğunu, bu nedenlerle; davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ : ...İCRA MAHKEMESİ Ticareti terk hükümlerine muhalefet etmek suçundan sanıklar ..., ...'...
Bu nedenle çözümün tebligata ilişkin hükümler yerine, savunma hakkına ilişkin düzenlemelerde aranması yerinde olacaktır” şeklindeki değerlendirme de göz önünde bulundurularak somut olaya dönüldüğünde; ticareti terk etmek suçundan dolayı yapılan yargılamada duruşma davetiyesinin sanığın terk ettiği bildirilen adresine Tebligat Kanununun 35. maddesine göre yapılan tebligatın usulüne uygun olduğundan da söz edilemez. Zira terk edilen adrese bu şekilde yapılan tebligatın zaten sanığın eline geçmeyeceği şikayetçi ve hatta mahkeme tarafından da öngörülmektedir. Anayasanın 36. maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde belirtilen adil yargılanma hakkı göz önünde bulundurularak, ticareti terk suçlarında duruşma davetiyesinin ya da mahkeme kararının, terk ettiği ileri sürülen adresine Tebligat Kanununun 35. maddesine göre tebliği geçersiz olup, savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurur....
Dava: davacı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı davalıya ait aracın, karıştığı trafik kazası neticesinde aracı sevk ve idare edenin olay yerini terk ettiği iddiası ile kaza nedeniyle 3. şahsa ödenen miktarın rücuen tahsili için yapılan icra takibine itiraz nedeni ile itirazın iptali istemine ilişkindir....
İCRA MAHKEMESİ Ticareti terk hükümlerine muhalefet etmek suçundan sanık ...'...