"İçtihat Metni" Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 02.09.2014 gününde verilen dilekçe ile terekeye temsilci atanması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 09.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 17.11.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Bu durumda mahkemece, açılan iş bu davanın görülebilmesi için diğer mirasçıların davaya katılmalarının sağlanması,eğer bir kısım mirasçılar davaya katılmaz veya yazılı muvafakat vermezse veya mirasçılar arasında menfaat çatışması ortaya çıkarsa davayı devam ettirmek isteyen mirasçının terekeye bir temsilci tayin ettirmesi,bunun için de mirasçıya uygun bir süre verilmesi gerekir (MK.640/3). Terekeye atanan temsilci,açılan davaya icazet verirse davaya tereke temsilcisi tarafından devam edilir. Terekeye temsilci atanması ve tereke temsilcisinin davaya devam etmesi halinde, ayrıca diğer mirasçıların davaya katılmalarına veya muvafakatlarının alınmasına gerek yoktur.Mirasçı, kendisine verilen kesin süreye (HMK md. 94) rağmen diğer mirasçıların davaya katılmalarını veya muvafakat etmelerini sağlayamaz ve terekeye temsilci de tayin ettiremez veya terekeye atanan temsilci davaya icazet vermezse davanın reddine karar verilir....
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü: 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 640 ıncı maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Bir başka söyleyişle, mirasçıların davayı takip yetkisi sona ermekte ve buna bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçmektedir. Dava, kadastro tespiti sırasında yol olarak tespit harici bırakılan tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkin olup davacının adına tescil istediği mirasbırakan ...'ın terekesine Sinop Sulh Hukuk Mahkemesinin 19.11.2021 tarihli ve 2019/1211 Esas, 2021/1323 Karar sayılı kararı ile ...'...
Bu bakımdan terekeye gerektiğinde mahkemece belirlenecek mirascılar haricinde üçüncü bir kişinin temsilci atanması (TMK m.640/3) gerekirken isteğin reddi doğru görülmemiştir" gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre davalı ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davadan dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, miras ortaklığına temsilci atanması isteğine ilişkindir. Davalılardan ..., terekeye temsilci atanması talebinin reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne, muris ...'ın terekesine ...'ın temsilci olarak atanmasına karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... vekili, temsilcinin şahsına yönelik olarak temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davalı vekilinin tereke temsilcisinin şahsına yönelik diğer temyiz itirazlarına gelince; Miras ortaklığı temsilcisi (TMK m. 640) özel kayyım niteliğindedir. TMK'nın 431. maddesi uyarınca vasi tayininde usul kayyım (mümessil) için de uygulanır....
Hâl böyle olunca, davaya katılmayan ortakların olurlarının alınması yada miras şirketine TMK.nin 640. maddesi uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerekirken, davanın görülebilirlik koşulu gözardı edilerek yazılı olduğu üzere davanın esası hakkında hüküm kurulması doğru değildir...” gerekçesiyle bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyulduğu ve ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 07.03.2018 tarih, 2017/748 Esas, 2018/240 Karar sayılı kararıyla mirasbırakan ... ’ün terekesine ...’in temsilci olarak atandığı, davanın reddine dair gerekçeli kararın tereke temsilcisine 25.09.2018 tarihinde tebliğ edildiği, ancak tereke temsilcisinin kararı temyiz etmediği, karara karşı davacılar vekili tarafından temyiz yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır....
Hâl böyle olunca, davaya katılmayan ortakların olurlarının alınması yada miras şirketine TMK.nin 640. maddesi uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerekirken, davanın görülebilirlik koşulu gözardı edilerek yazılı olduğu üzere davanın esası hakkında hüküm kurulması doğru değildir...” gerekçesiyle bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyulduğu ve Elbistan Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 27.03.2018 tarih, 2017/497 Esas, 2018/261 Karar sayılı kararıyla mirasbırakan ...’in terekesine ...’ın temsilci olarak atandığı, davanın reddine dair gerekçeli kararın tereke temsilcisine 27.01.2020 tarihinde tebliğ edildiği, ancak tereke temsilcisinin kararı temyiz etmediği, karara karşı davacı vekili tarafından temyiz yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır....
Geriye mirasçı olarak mirasçı ve temlik alacaklısı olarak ... davaya davaya devam etmiş, mahkemece verilen yetkiye dayalı olarak Sulh Hukuk Mahkemesince terekeye AV. ... terekeye temsilci olarak atanmıştır. Hemen belirtilmelidir ki, terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Nitekim, tereke temsilcisinin atanması ile tereke ortağının ya da ortaklarının terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Bir başka söyleyişle, mirasçı veya mirasçıların davayı takip yetkisi sona erdiği gibi; davanın taraflarına tanınan ıslah hakkı, kararı temyiz hakkı da miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer. Temlik alacaklısı davacı ... ile diğer mirasçılar arasında eldeki somut dava bakımından menfaat çatışması bulunmaktadır....
İştirak halinde mülkiyetin gereği miras yoluyla terekeye dahil olan taşınmaz ile ilgili açılan dava ortaklardan birkaçı tarafından dava edilmiştir. Mirasçıların bir kısmı tarafından dava açılması nedeniyle mirasçılar kendi açtıkları bu davayı yalnız başına yürütemeyeceğinden davanın bütün mirasçılar ile birlikte yürütülmesi gerekir. Bu durumda mahkemece, açılan iş bu davanın görülebilmesi için diğer mirasçıların davaya katılmalarının sağlanması veya MK.640/3 maddesi gereğince terekeye temsilci tayin ettirmesi için davacılara uygun bir süre vermesi gerekir. Eğer diğer mirasçılar davaya katılmaz ve yazılı muvafakat da vermezler ise bu durumda davayı açan mirasçıların terekeye bir temsilci tayin ettirmesi gerekir (MK.640/3). Terekeye atanan temsilci, bir kısım mirasçının açtığı davaya icazet verirse davaya tereke temsilcisi tarafından devam edilir....
Hal böyle olunca, davacı tarafa, muris ...’un tüm mirasçılarının davaya katılımlarının veya muvaffakatlarının sağlanması veya terekeye temsilci atanması için yöntemine uygun şekilde süre ve imkan tanınmalı, bu suretle aktif dava ehliyetinin sağlanması halinde işin esasına girilip, tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir....