. - K A R A R - Dava, tereke mümessili tarafından terekeye dahil dükkanın ödenmeyen (terekeye temsilci tayin tarihinden sonraya ait) birikmiş kira bedelinin tahsili için giriştiği icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddi ile tazminata karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; dava konusu dükkanın terekeye dahil olup, mirasçıların iştirak halinde mülkiyetinde bulunduğu, bu suretle dükkanın kiralanması için maliklerin hepsinin rızasının gerektiği, aksi halde kira sözleşmesinin geçersiz olacağı, kira bedelini de diğer maliklerin rızası olmadan yetkisiz temsilcinin tahsil edemeyeceği, somut olayda bu şartların gerçekleşmediği, ancak davalının kira bedeli istenilen dönemde terekeye dahil dükkanı kullandığının tartışmasız olduğu, benimsenen bilirkişi raporuna göre de aylık kira bedelinin 1.560.00....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakan anneleri ...’ın maliki olduğu 353 ada 2 parsel sayılı taşınmazı mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak davalı kızına koşulsuz şartsız bağış yoluyla temlik ettiğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile terekeye iadesini ve miras payları oranında adlarına tescilini, iade talepleri uygun görülmediği takdirde tenkise karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, iptal davası ve tenkis davası için öngörülen sürelere uyulmadan açılan davanın usulden reddi gerektiğini, murisin sağlığında yaptığı bu tasarruftan davacıların haberdar olduğunu, davacılara da ......
ın satış bedelinin ödendiği savunmasının ispat edilemediği, tanık beyanlarıyla vekil, kayıt maliki ve mirasbırakanın arkadaş olduklarının ve birbirine güven duyduklarının belirlendiği, 20/04/2007 tarihli murisin borçlu olduğu senedin her zaman düzenlenmesinin mümkün olduğu, davacı ... tarafından terekeye iade istekli tapu iptal tescil davası açıldığından diğer mirasçıların davalı olarak yer almasının usule uygun olduğu nazara alındığında muvazaa iddiası ispat edilemediği anlaşıldığından davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ 1. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur. 2....
İade, terekeye yapılır, davacı mirasçının miras payı oranında iade yapılmaz. Altsoya yapılan kazandırma aksi miras bırakan tarafından açıkça belirtilmemişse karine olarak denkleştirmeye (iadeye) tabidir. Altsoya yapılan sağlar arası kazandırmanın denkleştirmeye tabi olmadığını davalı (altsoy) ispatlamalıdır. Altsoy dışındaki yasal mirasçılara yapılan kazandırma, karine olarak denkleştirmeye (iadeye) tabi değildir. Altsoy dışındaki yasal mirasçıya yapılan kazandırmanın denkleştirmeye (iadeye) tabi olduğunu davacı ispatlamalıdır. Miras bırakanın iradesinin denkleştirmeye (iadeye) tabi olup olmadığının ispatı şekle tabi değildir, her türlü delille ispatlanabilir. İade edilecek mal varlığı yönünden seçim hakkı davalınındır; ister aynen iade eder, isterse bedelini öder. Miras payının aşan kısmının davalıda kalması miras bırakanın iradesinden anlaşılıyorsa, aşan kısım için iade istenemez. Denkleştirme, denkleştirme anındaki değere göre yapılır....
Yolu 44051 ada 2 parselin 1122/5089 payı, 909 parselin 1/4 payı, ... ... ... 24 parselin tamamı, .. ... ... mahallesi .. 1547 ada 26 parselin 1/2 hissesinin muris .... tarafından davalı ... adına miras payına karşılık satın alındığından iş bu taşınmazların terekeye iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde bedellerinin terekeye ödenmesine, 18.03.2002 günü davalı ... ... satılan ... ... ... Yolu 44053 ada 1 parselde bulunan taşınmazın satım akdinin muvazaalı olması nedeniyle iptali ile terekeye aynen iade edilmesi aksi takdirde bedelinin terekeye ödenmesine karar verilmesini, davanın mirasta iadeye ilişkin olup gerektiğinde tereke mevcudunun tespiti ile tasarruf hesabının hesaplanması ile tenkis hükümleri sonucuna göre karar verilmesini talep etmiştir....
Terekeye karşı yapılan mülkiyetten kaynaklanan haksız fiil niteliğindeki muris muvazaası ve el atmanın önlenmesi gibi davaların dışında vekalet görevinin kötüye kullanılması, ehliyetsizlik vs. gibi davalarda terekeyi temsil eden tüm mirasçıların bir arada hareket etmek suretiyle davayı birlikte açmaları, ayrıca mirasçılardan birisinin terekeye iade şeklinde dava açması halinde de tüm mirasçılarının davada muvafakatlarının sağlanması, aksi takdirde terekenin atanacak temsilci marifetiyle davada temsil edilmesi ve yürütülmesi gerekeceği (T.M.K. 640 md.) tartışmasızdır.(Bknz. Yargıtay 1....
Asliye Hukuk Mahkemesi’ndeki 2019/167 esas sayılı dosyanın yargılamasını yapan mahkemece verilen süre içerisinde yeni bir terekeye temsilci davası açılmasına lüzum olmaksızın zikri geçen terekeye temsilci davasından bahsedilerek bilgilendirildiğini, terekeye temsilci dosyasının her iki dosya bakımından sahih ve cari olması gerektiğini, terekeye temsilci dosyasında 2....
-MUHALEFET ŞERHİ- Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkin olup, İlk Derece Mahkemesince davanın reddi kararına karşı yapılan istinaf başvurusu üzerine; Bölge Adliye Mahkemesi Dairesi tarafından kayıt maliki olmayan ancak taraf gösterilen bir kısım davalıların davaya muvafakat etmedikleri gözetilerek, tereke temsilci atanması yönünde işlem yapılmak üzere hüküm kaldırılarak dava dosyası İlk Derece Mahkemesine gönderilmiş, mahkemece terekeye temsilci atandıktan sonra yapılan yargılama sonunda yeniden davanın reddine karar verilmiş, davacının istinaf başvurusu Bölge Adliye Mahkemesi Dairesi tarafından reddedilmiş, davacı tarafından temyiz edilen hüküm Dairenin sayın çoğunluğu tarafından onanmıştır. Bilindiği üzere, terekeye iade istekli davalarda dava dışı mirasçı varsa, davaya muvafakatlarının alınması ya da TMK'nın 640. maddesi gereğince terekeye atanacak temsilci marifetiyle davanın takip edilmesi gerekmektedir....
Terekeye karşı yapılan mülkiyetten kaynaklanan haksız fiil niteliğinde ki muris muvazaası ve elatmanın önlenmesi gibi davalar dışında ehliyetsizlik, vekalet görevinin kötüye kullanılması vs. gibi davalarda terekeyi temsil eden tüm mirasçıların bir arada hareket etmek suretiyle davayı birlikte açmaları, ayrıca, mirasçılardan bir işinin terekeye iade şeklinde dava açması halinde de tüm mirasçılarının davada muvafakatlarının sağlanması, aksi takdirde terekenin atanacak temsilci marifetiyle davada temsil edilmesi ve yürütülmesi gerekeceği (T.M.K. 640 md.) tartışmasızdır. Somut olayda, davacı tarafından ehliyetsizlik hukuki sebebine dayalı olarak pay oranında açılan davanın dinlenme olanağının bulunduğu söylenemez. Öte yandan, tereke adına dava açılmadığına göre terekeye mümessil tayin edilerek yargılamaya devam edilmesi de pay oranında açılan davanın dinlenmesini olanaklı hale getirmez....
Mahkemece, ehliyetsizlik ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenlerine dayalı pay oranında açılan iptal tescil istekli davanın dinlenemeyeceği, terditli olarak terekeye iade istemi yönünden ise tüm mirasçıların davaya olur vermediği ve terekeye atanmış herhangi bir temsilci de bulunmadığı, öte yandan mirasbırakanın ehliyetsiz olduğu iddiasının sübuta ermediği, mirasbırakanın satış ihtiyacı içinde olup satış bedelinin ödendiğine ilişkin kayıt bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....