WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTAL VE TESCİL-TENKİS-TEREKEYE İADE Taraflar arasındaki davadan dolayı ... 15. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 22.06.2015 gün ve 2007/298 Esas - 2015/303 Karar sayılı hükmün bozulmasına ilişkin olan 19.12.2017 gün ve 16680 Esas - 7457 Karar sayılı kararın düzeltilmesi süresinde bir kısım taraf vekillerince istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Karar düzeltme dilekçesinde yazılı nedenler HUMK'nun 440. maddesinde gösterilen dört halden hiçbirine uymamaktadır. Bu nedenle, 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi yollamasıyla karar düzeltme isteklerinin REDDİNE, taraflardan HUMK'nun 442/3. maddesi ve 4421 sayılı Yasa gereğince takdiren 310,00.'...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TEREKEYE İADE Taraflar arasındaki davadan dolayı ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 30.12.2014 gün ve 2013/366 Esas - 2014/569 Karar sayılı hükmün düzeltilerek onanmasına ilişkin olan 07.03.2018 gün ve 5887-2044 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davalı ... vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Karar düzeltme dilekçesinde yazılı nedenler HUMK'nun 440. maddesinde gösterilen dört halden hiçbirine uymamaktadır. Bu nedenle, 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi yollamasıyla karar düzeltme isteklerinin REDDİNE, davalı ...'dan HUMK'nun 442/3. maddesi ve 4421 sayılı Yasa gereğince takdiren 310,00....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, terekeye temsilci atanmasına ilişkindir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; Tortum Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/242 E sayılı dava dosyasında 3 parça taşınmazın tüm mirasçılar adına tescil edilmesi gerekirken tapuda davalı kardeşleri Fuat adına tescil edildiğin ileri sürerek tapu iptal ve tescil davası açıldığı, mahkemece 5.oturumda terekeye temsilci atanması için davacıya süre verildi, mirasbırakan Mustafa'nın 30.01.1992 tarihinde ölümü ile geriye mirasçı olarak tarafların kaldığı, kolluk tutanağına göre bir kısım mirasçılar arasında arazi anlaşmazlığından kaynaklanan menfaat çatışmasının bulunduğu bildirildiği buna göre taraflarla husumeti bulunmayan mahalle muhtarı Tahsin'in temsilci olarak belirlendiği, Mahkemece de adı geçenin temsilci olarak atandığı anlaşılmaktadır....

      Terekeye karşı yapılan mülkiyetten kaynaklanan haksız fiil niteliğindeki muris muvazaası ve el atmanın önlenmesi gibi davaların dışında ehliyetsizlik, vekalet görevinin kötüye kullanılması, hata-hile-gabin vs. Gibi hukuki nedenlere dayalı olarak terekeye göre 3. kişi konumunda olan kişilere karşı açılan davalarda terekeyi temsil eden tüm mirasçıların bir arada hareket etmek suretiyle davayı birlikte açmaları; ayrıca mirasçılardan birinin terekeye iade şeklinde dava açması halinde de tüm mirasçıların davada temsil edilmesi ve yürütülmesi gerekeceği (T.M.K. 640 md.) tartışmasızdır. Eldeki davada, mirasbırakan ...’nin ölüm tarihi itibariyle terekesi elbirliği mülkiyetine tabi olup, davacılar ile davalı ... dışında başka mirasçılarının bulunduğu, mirasbırakan tarafından çekişmeli payın temlik edildiği davalı ...’in ise davalı ...’un kızı olup, terekeye göre 3. kişi konumunda olduğu ve mirasçı sıfatı bulunmadığı açıktır....

        Terekeye karşı yapılan ve mülkiyetten kaynaklanan haksız fiil niteliğindeki muris muvazaası ve elatmanın önlenmesi gibi davalar dışında ehliyetsizlik, vekalet görevinin kötüye kullanılması hile vs. gibi davalarda terekeyi temsil eden tüm mirasçıların bir arada hareket ederek davayı birlikte açmaları, ayrıca mirasçılardan birisinin terekeye iade istekli dava açması halinde de tüm mirasçıların muvafakatlarının sağlanması, aksi takdirde terekenin atanacak temsilci marifetiyle davada temsil edilmesi ve davanın bu şekilde yürütülmesi gerektiği tartışmasızdır. (TMK 640 md.) O halde, davacılar tarafından ehliyetsizlik ve hile hukuki nedenlerine dayalı olarak pay oranında açılan davanın dinlenme olanağı bulunmadığından, mahkemece davanın reddine yönelik verilen karar bu gerekçe ile sonucu itibariyle doğru olduğuna göre, davacıların temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 2.75....

          -KARAR- Dava terekeye iade talepli açılmış olup terekeye temsilci atanmasından sonra tereke ortağının ya da ortaklarının davayı takip yetkisinin ortadan kalkacağı açıktır. Bir başka ifadeyle davayı açan mirasçı ya da mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve buna bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsil eden mümessile geçer. Bu durumda davacılar tarafından yapılan temyiz itirazının dinlenmesine de olanak bulunmadığından temyiz dilekçelerinin REDDİNE, Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Tereke temsilcisinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz eden davacılara geri verilmesine, aşağıda yazılı 10.00 TL. bakiye onama harcının tereke temsilcisinden alınmasına, 15/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Mirasçılar terekeye elbirliği ile sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil yada yönetim yetkisi saklı kalmak üzere terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler" hükmü yer almıştır. TMK'nun 701/2 maddesinde ise "Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır" denilmektedir. T.M.K.nun 644. maddesi hükmü uyarınca bir mirasçı, terekeye dahil malların tamamı veya bir kısmı üzerinde el birliği mülkiyetinin, paylı mülkiyete dönüştürülmesi isteminde bulunduğu takdirde, Sulh Hakimi, diğer mirasçılara çağrıda bulunarak belirleyeceği süre içinde varsa itirazlarını bildirmeye davet eder. El birliği mülkiyetinin devamını haklı kılacak bir itiraz ileri sürülmediği veya mirasçılardan, biri belirlenen süre içinde paylaşma davası açmadığı takdirde, istem konusu mal üzerindeki el birliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesine karar verilir....

            Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanununun 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki, davacı vekili 09.06.2016 tarihli ıslah dilekçesi ile miras payı oranında tapu-iptal tescil isteğinde bulunmuş ise de, terekeye temsilci atanması halinde davacının davayı takip yetkisi sona ereceğinden ve artık davayı açan mirasçının, isteğini payına hasretmesi hak ve yetkisi ortadan kalkacağından bu yöndeki ıslaha hukuki sonuç bağlanamaz....

              Bu durumda mahkemece, açılan iş bu davanın görülebilmesi için diğer mirasçıların davaya katılmalarının sağlanması veya TMK.640/3 maddesi gereğince terekeye temsilci tayin ettirmesi için davacıya uygun bir süre vermesi gerekir. Eğer diğer mirasçılar davaya katılmaz ve yazılı muvafakat da vermezler ise bu durumda davayı açan mirasçının terekeye bir temsilci tayin ettirmesi gerekir (TMK.640/3). Terekeye atanan temsilci, mirasçının açtığı davaya icazet verirse davaya tereke temsilcisi tarafından devam edilir. Terekeye temsilci atanması ve tereke temsilcisinin davaya devam etmesi halinde de, ayrıca diğer mirasçıların davaya katılmalarına veya muvafakatlarının alınmasına gerek yoktur....

              Bu istek yönünden araştırma ve değerlendirme yapmaksızın yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. 3-Ayrıca, davalı taraf cevap dilekçesinde zamanaşımı itirazında bulunmuş olmasına rağmen TMK.nun 669.maddesinde düzenlenen mirasta denkleştirme davası yönünden mahkemece bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden davaya devam edilmesi de hatalıdır. (Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 30/06/2009 tarihli 2008/5549 Esas,2009/12895 Kararı) 4-TMK’nun 669.maddesine göre açılan mirasta denkleştirme davasına göre dava konusu taşınmazların tapu kaydının iptali ile TEREKEYE İADESİ istenilmiş olduğundan. Davacının, TMK. nun 669. maddesine dayanarak dava açması mümkün ise de bunu sürdürebilmesi; diğer mirascıların muvafakatini almak veya terekeye bir mümessil atanmasını sağlaması ile mümkün olacaktır. Bu açıklamalar ışığında somut olay irdelendiğinde: Murisleri ...'...

                UYAP Entegrasyonu