WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu önlemler, özellikle kanunda belirtilen hallerde terekede bulunan mal ve hakların yazımına, terekenin mühürlenmesine, terekenin resmen yönetilmesine ve vasiyetnamelerin açılmasına ilişkindir. (TMK m. 589) Tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemler süreye bağlı olmadan sulh hakimi tarafından istem üzerine alınabileceği gibi re'sen de alınabilir. Terekenin tespiti ve korunması ile ilgili önlemler alındıktan sonra terekeden el çekilmesine karar verilir. Miras bırakan yerleşim yerinde ölmüş ise yerleşim yeri mahkemesi tereke malların korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır. Miras bırakan yerleşim yerinden başka bir yerde ölmüş ise o yerin sulh hukuk mahkemesi miras bırakanın ölüm yerinde bulunan mallarının korunması için gerekli önlemleri alır. Bununla ilgili dosyayı ve varsa vasiyetnameyi de miras bırakanın yerleşim yeri sulh hukuk mahkemesine gönderir....

    ın terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya kapsamına, iddianın ileri sürülüş biçimine göre uyuşmazlığın miras bırakan ...'ın ölüm tarihindeki terekesinin borca batık olması nedeniyle mirasın hükmen reddine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. TMK'nın 605/2. maddesi hükmüne dayanılarak istekte bulunulabilmesi için de terekenin açıkça borca batık olduğunun belirlenmesi gerekmektedir. Davanın kabulüne karar verilmiş ise de mahkemece yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir....

      Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, 10.05.2016 gününde verilen dilekçe ile terekenin tespiti, defter tutulması ve korunması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın yetkisizlik nedeni ile usulden reddine dair verilen 10.05.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KARAR Dava, terekenin tespiti, korunması ve defter tutulmasına ilişkindir. Davacı vekili, Muris ...'ın 17.04.2016 tarihinde vefat ettiğini, terekesinin tespitini, resmi defterinin tutulmasını, menkul ve gayrimenkul malvarlıkları ve bunlardan elde edilen gelirler için mahkemece uygun görülecek tedbirlerin alınmasını istemiştir. Mahkeme, mirasbırakanın en son yerleşim yerinin ... olduğundan bahisle davanın yetkisizlik nedeni ile usulden reddine karar vermiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, 30.09.2011 gününde verilen dilekçe ile terekenin tespiti ve tedbir konulması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; murisin terekesinin belirlendiği, terekenin resen idaresini gerektirir bir durum olmadığına, terekeden el çekilmesine, tereke esasının bu şekilde kapatılmasına dair verilen 22.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi lehine mal vasiyet edilen ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, terekenin tespiti ve tedbir alınması istemine ilişkindir. Davacı vekili, 01.07.2011 tarihinde vefat eden muris ...'in ... 17. Noterliği 05.08.2008 tarih, 13743 yevmiye numaralı vasiyetnamesiyle bankalardaki mevcut ve ölümünden sonra gelecek paraların 1/3'er oranında ..., Mehmetçik Vakfı ve ...'...

          Dava, TMK'nun 589. maddesi uyarınca önlem niteliğinde terekenin tespiti ve korunmasına ilişkindir. Terekenin tamamı veya belli bir bölümü için alınacak tedbirler bakımından yetki söz konusu değildir. Malların bulunduğu yerdeki sulh hakimi de gereken önlemleri almak zorundadır. Ayrıca, nüfus kayıtları artık yerleşim yerine karine değildir. 1587 sayılı Nüfus Kanununun 4 ve 28. maddeleri gereğince nüfusa kayıtlı olunan yeri yerleşim yerine karine kabul ederken 1587 sayılı Nüfus Kanunuun 28. maddesi 21.10.2003 gün ve 4992 sayılı Kaununun 1. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış, 29 Nisan 2006 tarihinde yürürlüğe giren 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunununda böyle bir karineye yer verilmemiştir. (YHGK 08.11.2006 günlü ve 2006 /2- 687 Esas, 2006 /705 Karar) Dosya üzerinde inceleme yapılarak yetkisizlik kararı verilmiş ise de temyiz aşamasında dosyaya eklenen bilgi ve belgelere göre, murisin ... adresinde ikameti sırasında vefat ettiği anlaşılmaktadır....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 30.12.2013 gününde verilen dilekçe ile terekenin tespiti ve defterinin tutulması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, terekenin tespiti ve defterinin tutulması istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin murisi ...'ın 26.11.2013 tarihinde öldüğünü, mirasbırakanın terekesinin tespit edilerek bu hususta defter tutulmasını dava ve talep etmiştir. Davacı vekili, 30.05.2014 havale tarihli dilekçesiyle terekenin defterinin tutulması talebinden vazgeçtiğini beyan etmiştir. Davalılar vekili, duruşmadaki beyanında davaya bir diyecekleri olmadığını beyan etmiştir....

              DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında HMK'nın 355.maddesi gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda aşağıdaki değerlendirmeler yapılmıştır: Taraflar arasındaki uyuşmazlık,TMK'nın 605/2.maddesinde yer alan mirasın hükmen reddi (terekenin borca batık olduğunun tespiti) istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur....

              Mirasın hükmen reddinde terekenin borca batık olduğunun tespiti gerekir. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla terekenin borca batık olduğunu gösterir. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle murisin tüm malvarlığı aktifini tüm borçları ise pasifini oluşturur. Bu amaçla murise ait tüm malvarlığının eksiksiz olarak araştırılması, borçlarının eksiksiz tespiti ve sonucunda terekenin borca batık olup olmadığının tespiti gerekmektedir. Ayrıca Türk Medeni Kanunun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2 bendi gereğince vekaletnamenin, vekilin mirasın reddi yetkisini içermesi zorunludur. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir....

              Davalı T5 istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafından açılan dava ile; terekenin borca batık olduğu gerekçesi mirasın hükmen reddi talebiyle dava açılmış mahkemece davanın kabulüne karar verildiğini, mahkeme kararı usul ve yasaya aykırı olup kararın istinaf incelemesi neticesinde kaldırılması gerektiği kanaatinde olduklarını, yerel mahkemece terekenin borca batık olup olmadığı konusunda gerekli ve yeterli araştırma ve inceleme yapılmadığını, buna rağmen mahkeme terekenin borca batık olduğunun ve davacının mirası reddettiğinin tespiti ile açılan davanın kabulü yönünde karar verildiğini, mahkeme kararı usul ve yasaya aykırı olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalı olduğunu bildirerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

              Dava, TMK'nın 605/2. maddesinde yer alan mirasın hükmen reddi (terekenin borca batık olduğunun tespiti) isteğine ilişkindir. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Bu maddeye dayanan talepler süreye tabi olmayıp mirasçıların iyiniyetli ya da kötüniyetli olmalarının da bir önemi bulunmamaktadır. Mirasçılar, Türk Medeni Kanunu'nun 610. maddesinde yazılı aykırılık bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilirler. Dava, alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Bu tür davalar, menfi tespit davası niteliğinde olup yetkili mahkeme davalı-alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir....

              UYAP Entegrasyonu