DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, terekenin borca batık olduğunun tespiti hukuksal nedenine dayalı olarak TMK.nun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir....
Dava, Türk Medeni Kanununun 589. ve devamı maddelerinde yer olan "koruma önlemi" olarak ölüm tarihi itibariyle terekeyi oluşturan unsurları belirlemek, böylece olası ihtilaflarda başvuru kaynağı oluşturmak, bu sayede terekenin içeriği ile ilgili ölüm anındaki durumu öğrenme imkanını elde etmeye yönelik olarak terekede bulunan mal ve hakların tespitine ilişkindir. Koruma önlemi olarak terekenin tespiti işlemi, kural olarak bir süreye bağlı olmayıp, bu önlemin alınması olanaksız veya yararsız hale gelmedikçe, tereke paylaşılmadığı sürece istenebilir. Çünkü, koruma önlemi olarak terekenin tespiti işleminin maddi hukuk bakımından haklara ve borçlara bir etkisi bulunmamaktadır. Tereke tespiti davaları delil tespiti niteliğinde olup, istihkak davası niteliğinde değildir....
Terekenin tespiti, korunması ve yönetilmesi ile ilgili TMK'nın 589 ve devamı maddeleri gereğince alınması gereken önlemlere ilişkin verilen kararlar nihai hüküm niteliğinde olmadığından temyizi kabil değildir. Mahkemece yapılan işlem terekenin muhafazası ve hak sahiplerine intikal etmesini temin için alınması gereken tedbirlere ilişkindir (TMK m. 589). Bu nedenle kararın temyiz kabiliyeti olmadığından temyiz isteğinin reddi gerekmiştir. Ayrıca Hazine vekilinin davada taraf sıfatı bulunmadığından hükmü temyiz etmekte hukuki yararı yoktur. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Hazine vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, 25.01.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir Hükmen ret koşulları gerçekleştiğinde mahkemece murisin ölüm tarihinde terekenin borca batık olduğunun tespiti ile yetinilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde davacıların murisin borçlarından dolayı tereke alacaklılarına karşı şahsen sorumlu olmadıklarının tespitine karar verilmesi doğru görülmemiş ise de bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK'nın 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda, Dava, terekenin tespiti istemine ilişkindir. Yargıtay 14.HD'nin 2021/715 Esas 2021/2143 Karar sayılı ilamına göre, "Tereke tespiti davaları delil tespiti niteliğinde olup, istihkak davası niteliğinde değildir....
Bu amaçla murise ait tüm malvarlığının eksiksiz olarak araştırılması, borçlarının eksiksiz tespiti ve sonucunda terekenin borca batık olup olmadığının tespiti gerekmektedir. Bu davada yetkili mahkeme, alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir. Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2 bendi gereğince vekaletnamenin, vekilin mirasın reddi yetkisini içermesi zorunludur. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, 23.03.2010 gününde verilen dilekçe ile terekenin tespiti ve iflas hükümlerine göre tasfiyesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; bakiye kalan miktarın tamamının Hazineye ödenmesine, terekenin bu şekilde tasfiyesine dair verilen 23.12.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, terekenin tespiti ve iflas hükümlerine göre tasfiye istemine ilişkindir. Yerel mahkeme hükmü, Dairemizin 10.11.2015 tarih, 2015/1906 Esas, 2015/10157 Karar sayılı ilamı ile bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yargılama yapılmış ve temyize konu karar verilmiştir....
Su ve Kanalizasyon İdaresi vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, terekenin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Davacılar vekili, 18.04.2010 tarihinde vefat eden ... terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı ... Bankası ve davalı ... vekilleri, murisin müvekkillerine borcu olmadığını; davalı Sosyal Güvenlik Kurumu ve Adana Su ve Kanalizasyon İdaresi vekilleri, davanın süresinde açılmadığını ve terekenin borca batık olmadığını; davalı ... vekili ise, davayı kabul etmediklerini beyan ederek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü; davalı Sosyal Güvenlik Kurumu, davalı ... ve davalı ... Su ve Kanalizasyon İdaresi vekili temyiz etmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/01/2021 NUMARASI : 2016/360 ESAS 2021/12 KARAR DAVA KONUSU : Terekenin Borca Batık Olduğunun Tespiti KARAR : İstanbul Anadolu 19....
Davanın niteliği gereği davalı-alacaklının, murisin terekesinin borca batık olduğunu bilmediği, bilmesinin mümkün olmadığı, yapılan yargılama sonrasında terekenin borca batık olup olmadığına karar verildiği göz önünde bulundurularak yargılama gideri ve harçtan davalının değil davacının sorumlu tutulması gerekir. Mirasın hükmen reddi istemiyle açılan davalarda ölüm tarihi itibariyle miras bırakanın aktif ve pasifinin tespiti ile, pasifinin aktifinden fazla olması halinde terekenin ödemeden aczinin ve dolayısıyla terekenin borca batık olduğunun tespiti ile, bundan dolayı talep eden mirasçının, TMK'nın 605/2. maddesi uyarınca, mirası hükmen reddetmiş sayıldığının tespiti yönünde hüküm kurulması gerekir....