kurumun değil davacının sorumlu tutulması gerektiğini, terekenin borca batık olup olmadığının tespiti için murisin aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerektiğini, terekenin borca batık olduğu tespit edildikten sonra, davacıların mirası kabul anlamına gelen davranışının bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiğini beyanla; müvekkili hakkında açılmış bulunan işbu davanın usulden veya esastan reddine, mahkeme masraflarının ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, talep etmiştir....
H.D'nin 12/06/2003 tarih ve 7484- 8676 sayılı kararı, HGK'nın 29/03/2006 tarih ve 2006/2- 65- 108 sayılı kararı). 4721 sayılı TMK'nın 612. maddesi uyarınca mirasın gerçek reddini tespit ve tescil edip, başka mirasçı bulunmadığını gören mahkemenin terekeyi resen iflas hükümlerine göre tasfiye etmesi gerekir. "Terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi" ile "terekenin resmen tasfiyesi" terekenin (mirasın) tasfiyesini amaçlamakla birlikte farklı kurumlardır. Her şeyden önce, terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi, İcra ve İflas Kanuna göre (İİK m. 180; 208 vd); terekenin resmi tasfiyesi ise, Türk Medeni Kanun hükümlerine göre (TMK m. 632- 635) gerçekleştirilmek durumundadır. Mirasbırakanın ölümüyle en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından, TMK'nun 605/1, 609.maddelerdeki prosüdüre uygun olarak miras reddolunduğundan, burada uygulanacak tasfiye usulü, "terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi" usulüdür....
Dava, TMK’nun 589. maddesi gereği terekenin tespitine ilişkindir. Dosyada mevcut Beyoğlu 7. Noterliğinin 29/08/2018 tarih 14011 yevmiyi numaralı mirasçılık belgesine göre muris T8'ın 09/04/2018 tarihinde vefatı ile terekesi 9 pay kabul edilerek 1'er payının T10, T8, T9, T4, T1, T5, T6, T2 ve T3'ye aidiyetine karar verildiği görülmüştür. Miras bırakanın yerleşim yeri sulh hakimi, istem üzerine veya res'en tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır. Bu önlemler özellikle kanunda belirtilen hallerde terekede bulunan mal ve hakların yazımına, terekenin mühürlenmesine, terekenin resmen yönetilmesine ve varsa vasiyetnamelerin açılmasına ilişkindir (TMK.nun 589/1- 2 maddesi). Koruma önlemi olarak terekenin tespiti işleminin maddi hukuk bakımından haklara ve borçlara bir etkisi bulunmamaktadır....
Dava, TMK’nun 589. maddesi gereği terekenin tespitine ilişkindir. Dosyada mevcut Beyoğlu 7. Noterliğinin 29/08/2018 tarih 14011 yevmiyi numaralı mirasçılık belgesine göre muris T12'ın 09/04/2018 tarihinde vefatı ile terekesi 9 pay kabul edilerek 1'er payının T10, T8, T9, T4, T1, T5, T6, T2 ve T3'ye aidiyetine karar verildiği görülmüştür. Miras bırakanın yerleşim yeri sulh hakimi, istem üzerine veya res'en tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır. Bu önlemler özellikle kanunda belirtilen hallerde terekede bulunan mal ve hakların yazımına, terekenin mühürlenmesine, terekenin resmen yönetilmesine ve varsa vasiyetnamelerin açılmasına ilişkindir (TMK.nun 589/1- 2 maddesi). Koruma önlemi olarak terekenin tespiti işleminin maddi hukuk bakımından haklara ve borçlara bir etkisi bulunmamaktadır....
Davanın niteliği gereği davalı-alacaklıların, murisin terekesinin borca batık olduğunu bilmemeleri, bilmelerinin de mümkün olmaması ve terekenin borca batık olup olmadığına yapılan yargılama sonrasında karar verildiği durumlarda yargılama gideri ve harçtan davalıların değil davacıların sorumlu tutulması gerekmektedir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 2. maddesi uyarınca, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir. Görev, kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması zorunludur....
Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması; terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir. Ancak, tereke borca batık olmasına rağmen Türk Medeni Kanununun 610/2. maddesinde açıklandığı şekilde tereke işlemlerine karışan, tereke mallarını gizleyen veya kendine maleden mirasçı, mirası reddedemez. O halde mahkemece, mirasın hükmen reddinde murisin vefat tarihindeki terekesinin aktif ve pasifiyle birlikte değerlendirilerek borca batık olup olmadığının tespiti gerekirken dava tarihindeki terekenin mevcut durumunun gözönüne alınarak sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....
Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla terekenin borca batık olduğunu gösterir. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle murisin tüm malvarlığı aktifini tüm borçları ise pasifini oluşturur. Bu amaçla murise ait tüm malvarlığının eksiksiz olarak araştırılması, borçlarının eksiksiz tespiti ve sonucunda terekenin borca batık olup olmadığının tespiti gerekmektedir. Bu davada yetkili mahkeme, alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir. Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2 bendi gereğince vekaletnamenin, vekilin mirasın reddi yetkisini içermesi zorunludur. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi BİRLEŞEN DAVANIN DAVACILARI : MÜDAHİLLER DAVA TÜRÜ :Terekenin Tespiti - Terekenin Resmen Tasfiyesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 73.90 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına oybirliğiyle karar verildi. 16.02.2012 (Per.)...
Bu amaçla murise ait tüm malvarlığının eksiksiz olarak araştırılması, borçlarının eksiksiz tespiti ve sonucunda terekenin borca batık olup - olmadığının tespiti gerekmektedir. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup - olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup - olmadığı, murisinin malvarlığı bulunup - bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil Dairesi'nin, vergi daireleri, belediyeler ve tapu dairesi'nin vb. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak dosya içerisinde getirtilen murise ait tapuda kayıtlı taşınmazların değeri uzman bilirkişi marifetiyle hesaplatılarak aktif ve pasifin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/11/2020 NUMARASI : 2019/357 ESAS 2020/419 KARAR DAVA KONUSU : Terekenin Borca Batık Olduğunun Tespiti KARAR : İstanbul 27....