"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Espiye Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 06.02.2014 gününde verilen dilekçe ile terekenin teslimi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20.02.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi Davalılar ...... ve ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Terekenin tespiti, korunması ve yönetilmesi ile ilgili TMK'nın 589 ve devamı maddeleri gereğince alınması gereken önlemlere ilişkin verilen kararlar nihai hüküm niteliğinde olmadığından temyizi kabil değildir. Bu nedenle kararın temyiz kabiliyeti olmadığından temyiz isteğinin reddi gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi İHBAR OLUNAN: Hazine Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 10.10.2012 gününde verilen dilekçe ile terekenin teslimi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 04.02.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Terekenin tespiti, korunması ve yönetilmesi ile ilgili TMK'nın 589 ve devamı maddeleri gereğince alınması gereken önlemlere ilişkin verilen kararlar nihai hüküm niteliğinde olmadığından temyizi kabil değildir. Bu nedenle kararın temyiz kabiliyeti olmadığından temyiz isteğinin reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz dilekçesinin REDDİNE, 30.04.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki terekeye temsilci atanması, tereke defterinin tutulması, tedbir mahiyetinde terekenin tespiti davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR ... 2. Noterliğinin 20.12.1999 Tarih ve 16248 yevmiye sayılı vasiyetnamenin onaylı bir örneğinin temin edilerek Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 21.03.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, 22.12.2014 gününde verilen dilekçe ile terekenin resmen yönetilmesi ve tasfiyesinin istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın usulden reddine dair verilen 29.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili Av. ... 08.08.2016 tarihli dilekçesi ile temyizden feragat etmiş, dosyada mevcut 24.07.2002 tarihli ve 0820 yevmiye numaralı vekaletnamesinde temyizden feragate yetkili bulunduğu anlaşılmış olmakla, temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklandığı üzere feragat nedeniyle davacı vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde yatırana iadesine, 12.10.2016 tarihinde oybirliği ile karar veridi....
Bu amaçla murise ait tüm malvarlığının eksiksiz olarak araştırılması, borçlarının eksiksiz tespiti ve sonucunda terekenin borca batık olup olmadığının tespiti gerekmektedir. Ayrıca Türk Medeni Kanunun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2 bendi gereğince vekaletnamenin, vekilin mirasın reddi yetkisini içermesi zorunludur. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir....
Sulh hakimi, ölenin yasal mirasçılarını ve vasiyetname lehdarlarını çağırdıktan sonra vasiyetnameyi 18.9.2006 tarihli oturumda hazır bulunanların huzurunda açıp okumuştur. Yasal mirasçılardan ölenin eşi, 6.11.2006 tarihli oturumda; ölenin terekesindeki menkul ve gayrimenkul malların yasal mirasçılara geçici olarak teslimini veya terekenin resmen yönetilmesini istemiştir. Türk Medeni Kanununun 595/2. maddesinde, sulh hakiminin teslim edilen vasiyetnameyi derhal inceleyeceği, gerekli koruma önlemlerini alacağı, olanak varsa, ilgileri dinleyerek terekenin yasal mirasçılara geçici olarak teslimine veya resmen yönetilmesine karar vereceği yazılıdır. Şu halde, vasiyetnameyi alan sulh hakiminin, açıklanan yasal düzenleme uyarınca istem üzerine veya kendiliğinden (resen) Türk Medeni Kanununun 590. 591 ve 592....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava; terekenin tespiti ve tereke mallarının korunması isteğine ilişkindir. İlk dereceli mahkemece terekenin belirlenmesi için gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış, mahallinde keşif icra edilerek bilirkişi raporları dosyaya alınmış, hayvanların bakımlarını sağlayacak yediemin veya işletme bulunup bulunmadığı hususunda İlçe Tarım Müdürlüğüne yazı yazılmıştır. Dava, Türk Medeni Kanunun 589. ve devamı maddelerinde yer olan "koruma önlemi" olarak ölüm tarihi itibariyle terekeyi oluşturan unsurları belirlemek, böylece olası ihtilaflarda başvuru kaynağı oluşturmak, bu sayede terekenin içeriği ile ilgili ölüm anındaki durumu öğrenme imkanını elde etmeye yönelik olarak terekede bulunan mal ve hakların tespitine ilişkindir. Koruma önlemi olarak terekenin tespiti işlemi, kural olarak bir süreye bağlı olmayıp bu önlemin alınması olanaksız veya yararsız hale gelmedikçe tereke paylaşılmadığı sürece istenebilir....
DELİLLER : 6100 sayılı HMK, TMK ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Dava, terekenin tespiti ve korunması isteğine ilişkindir. Mahkemece;23/02/2016 tarihli karar ile terekenin tespitine karar verilmiş, terekeye memur atanmış, 18/11/2022 tarihli ek karar ile de terekeden el çekilmesine karar verilmiştir. Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından; taraflar arasındaki uyuşmazlığın TMK'nın 619. maddesi gereği terekenin resmi defterinin tutulması talebi olmayıp, terekenin korunması kapsamında; tespiti (TMK m. 589) isteğine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....
Buradaki "en yakın mirasçılar" kavramıyla anlatılmak istenen, murisin ölümünde ilk bakışta ve doğrudan doğruya mirasçı sıfatına sahip olan yasal mirasçılardır. Her ikisi de terekenin (mirasın) tasfiyesini amaçlamakla birlikte; "terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi" ve "terekenin resmen tasfiyesi" farklı kurumlardır. Her şeyden önce, terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi İcra ve İflas Kanuna göre (İİK. m. 180; 208 vd); terekenin resmi tasfiyesi ise, Medeni Kanun hükümlerine göre (TMK m. 632-635) gerçekleştirilmek durumundadır. Muris Veli İşler’in 25.11.2013 tarihinde ölümüyle, en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından TMK'nun 605/1, 609. maddelerdeki prosüdüre uygun olarak mirası reddolunduğundan; burada uygulanacak tasfiye usulü, "terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi" usulüdür. İİK'nun 180. maddesi; reddolunan mirasın tasfiyesinin sekizinci bap (m. 208-256) hükümlerine göre; ait olduğu mahkemece yapılacağını hükme bağlamıştır....
Mahkemece, davalılara dava dilekçesi tebliğ edilmeden ve hiçbir işlem yapılmadan dosya üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. ... 16.11.2013 tarihinde vefat etmiş, en yakın yasal mirasçılarının tamamı tarafından miras reddolunmuştur. TMK'nin 612. maddesi "en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan mirasın sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edileceğini, tasfiye sonunda arta kalan bir değer varsa bunun mirasını reddetmemişler gibi hak sahiplerine verileceğini" öngörmektedir. Buradaki "en yakın mirasçılar" kavramıyla anlatılmak istenen, murisin ölümünde ilk bakışta ve doğrudan doğruya mirasçı sıfatına sahip olan yasal mirasçılardır. Her ikisi de terekenin (mirasın) tasfiyesini amaçlamakla birlikte; "terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi" ve "terekenin resmen tasfiyesi" farklı kurumlardır....