WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2010/16 tereke sayılı dosyası ile tasfiyesi yapılan terekenin sahibinin muris Nebati Türedi olduğunu, Nebati Türedi'nin 24/03/2010 tarihinde vefat ettiğini, bahsi geçen davada öncelikle yapılan tereke tespitinde murise ait Tekirdağ ili, Kumbağ beldesi, Yel değirmeni mevkii, 848 parselde kayıtlı Barış Tatil sitesi E blok 2 nolu taşınmaz olduğunun tespit edildiğini, tespit aşamasından sonra terekenin tasfiyesi kapsamında taşınmazın satışına karar verildiğini, terekenin tasfiyesi kapsamında satışı yapılan taşınmazı Tekirdağ 2. Sulh Hukuk Mahkeemsi Satış Memurluğunun 2013/36 tal.dosysından açılan ihalede 09/07/2014 tarihinde tereke alacaklısı T1 tarafından satın alındığını, Tekirdağ 2....

Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tüm mirasçıları tarafından mirası red edilen miras bırakanın alacaklısı olan davacının, 4721 sayılı TMK'nın 633. maddesi gereğince, terekenin resmi tasfiyesi istemine ilişkindir....

    TMK'nın 636. maddesine göre "Mevcudu borçlarını ödemeye yetmeyen terekenin tasfiyesi, sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre yapılır." Benzer yönde 10.08.2003 tarih ve 25195 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Türk Medeni Kanunu'nun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzük'ün 52. maddesi, "Resmi deftere göre terekenin mevcudunun borçlarını ödemeye yetmediği anlaşılır veya başlangıçta mevcudun borcu karşılayacağı kanati ile olağan usulle tasfiyeye başlanıp sonradan mevcudun borçları ödemeye yetmediği sonucuna varılırsa, sulh hakimi durumu derhal alacaklılara bildirir ve iflas usulü ile tasfiyeye karar vererek bu tasfiyeyi yapmak için bir veya birkaç memur atar. Bu tasfiye, İcra ve İflas Kanunu'nun iflasa ilişkin hükümlerine göre yapılır." hükmünü içermektedir. Terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesinde "iflas idaresi" yerine "tasfiye memuru" ve "Ticaret Mahkemesi" yerine "Sulh Hukuk Mahkemesi" geçmektedir....

      "İçtihat Metni" Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava müteveffa İsmail Kızıltepe’nin terekesinin Türk Medeni Kanunu’nun 612 ve 636 ncı maddeleri kapsamında resmi tasfiyesi sırasında, tasfiye memuru tarafından düzenlenen sıra cetveline itiraz davasıdır. 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 14 ncü maddesine göre Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin görevi İcra ve İflas Kanunu'nun 142, 151, 235 nci maddelerine ilişkin davalar ve şikâyetler sonunda verilen hüküm ve kararların temyizen incelemekle sınırlıdır. Somut olayda anılan maddeler çerçevesinde icra müdürünce düzenlenmiş bir sıra cetveli bulunmayıp; uyuşmazlık terekenin resmi tasfiyesine ilişkindir. Açıklanan durum karşısında hükmün temyizen incelenmesi görevi Yüksek 2. Hukuk Dairesi’ne aittir. Ne var ki, adı geçen Yüksek Daire 08.03.2010 gün ve 2009/620 E., 2010/4162 K. sayılı kararı ile “uyuşmazlık ve hüküm sıra cetveline itiraz ve iptaline ilişkin” olduğu gerekçesiyle dosyayı Dairemize göndermiştir....

        Mahkemece davacının vefat etmesi nedeni ile davalı kuruma terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi edilmesi için Sulh Hukuk Mahkemesine başvurmak ve atanacak tasfiye memurunu davaya dahil etmek için süre verildiği, T2 dosyaya sunduğu yazılı beyanda, terekenin tasfiyesi davası açılması durumunda yaklaşık 500,00 TL dava masrafı ödeneceği, 1.000,00- 2.000,00 TL tasfiye memuru ücreti ödeneceği ve yapılan yazışmalar neticesinde dava açılmak suretiyle terekenin tasfiyesi sağlansa dahi müteveffa üzerine kayıtlı mal varlığı tespit edilemediğinden açılacak dava sonucu verilecek kararın Kurum alacağının tahsilini sağlamayacağı, aksine tahsil kabiliyeti olmayan Kurum alacağının masraflarla birlikte artmasına sebep olacağı alınarak terekenin tasfiyesi davası açılmayacağı belirtilmiştir. Tarafların istinaf sebeplerinin sadece vekalet ücretine yöneliktir. Mahkemece vekalet ücretine hükmedilebilmesi için davanın açıldığı tarihte tarafların haklılık durumunun belirlenmesi gerekmektedir....

        Dava; terekenin tespiti, gerekli koruma önlemlerinin alınması, resmen yönetilmesi ve tasfiyesi istemine ilişkindir. Terekesinin tespiti, koruma önlemlerinin alınması, resmen yönetilmesi ve tasfiyesi istenilen T3 22/07/2021 tarihinde vefat etmiş, sunulan veraset ilamına göre geride mirasçı olarak eşi Zerin Sabancı ile çocukları İsmail Sabancı, Emine Kamışlı ve Sadıka Gül Sabancı kalmıştır. Davacı mirasçılardan Sadıka Gül Sabancı'nın alacaklısı olduğundan ve borçlunun mal kaçırdığından bahisle işbu davayı açmıştır. Bilindiği üzere TMK.nun 590/3. maddesine göre "mirasçılardan veya ilgililerden biri, ölüm tarihinden başlayarak bir ay içinde istemde bulunursa defter tutma işlemi gecikmeksizin tamamlanması" gerekmektedir. Maddede konu edilen ilgililer deyimi kapsamına Yargıtay içtihatlarına göre murisin alacaklıları ile kendilerine muayyen mal vasiyet edilen musalehler girmektedir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi istemine ilişkindir. Davacı vekili, muris ...'ın vergi borcunun bulunduğunu, murisin tüm yasal mirasçıları tarafından mirasın reddi talebinde bulunulduğunu ileri sürerek murisin terekesinin resmi tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nce, murisin kardeşleri ... ve ... mirasçı gösterilerek talebin kabulüne, murisin terekesinin iflas hükümlerine göre tasfiyesine karar verilmiş, kararın mirasçı ... temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 14....

          Aynı Kanunun 633/1. maddesine göre ise, mirasbırakanın alacaklarını elde edemeyeceklerinden inandırıcı sebeplerle kuşku duyan alacaklıları, istedikleri hâlde alacakları ödenmediği veya kendilerine güvence verilmediği takdirde, "Mirasbırakanın ölümünden ya da vasiyetnamenin açılmasından başlayarak üç ay içinde, terekenin resmî tasfiyesini isteyebilirler." Resmî tasfiye, sulh mahkemesince veya atayacağı bir ya da birkaç tasfiye memuru tarafından yapılır (TMK m. 634/1). Somut olayda; miras bırakan ... 25.03.2008 tarihinde ölmüş ve mirasçıları eşi .... ve çocukları ..., .... ve ......, mirası kayıtsız şartsız reddetmiş olup, ......... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2008/443 E. - 2009/40 K. sayılı ilâmıyla da reddin tespit ve tesciline karar verilmiştir. Akabinde miras bırakanın alacaklısı olan davacı tarafından, tüm mirasçılar tarafından reddolunan mirasın iflas hükümlerine göre tasfiyesi istenmiştir. Buna göre uyuşmazlığın, yasanın açıkça görevlendirdiği ............

            Yukarıda açıklanan hukuksal olgular dikkate alındığında mirasbırakanın eş ve çocukları ile irs ilişkisini gösterir mirasçılık belgesi düzenlenmeli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 612. maddesi gereğince mirasın en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddedilmiş olması nedeni ile terekenin resen iflas hükümlerine göre tasfiyesi için reddi tespit eden mahkemeye bildirimde bulunulmalıdır. Açıklanan nedenlerle yasaya aykırı mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 10.06.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

              Ancak mahkemece terekenin re'sen tasfiyesi için görevlendirilen tereke tasfiye memuru, mirasbırakana ait malların paraya dönüştürülmesi amacıyla başkalarıyla ortak olduğu elbirliği halindeki malların ortaklığının giderilmesi davası açabilir. (Yargıtay 14. HD'nin 2015/4699 Esas 2016/9627 Kararı) O halde, mahkemece terekenin resen tasfiye edilip edilmediğinin araştırılması, terekenin resen tasfiyesi yapılmamış ise mirasın reddi kararı veren mahkemelerin harekete geçmesi için yazı yazılması, muris Şadi Kılıç' ın terekesine resmi tasfiyesi için atanacak tasfiye memuru davaya dahil edilerek, tasfiye memuru huzuru ile davanın görülüp, hükümde borçlu Şadi hissesine düşecek satış bedelinin terekenin resmi tasfiye dosyasına aktarılmasına karar verilmesi gerekirken bu hususa riayet edilmeden yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu anlaşılmıştır....

              UYAP Entegrasyonu