Mahkemece, kanuni düzenlemeye göre yasal mirasçılardan biri mirası reddederse onun payının kendisi sağ değilmiş gibi diğer mirasçılara intikal edeceği, en yakın mirasçıların tamamı tarafından reddolunan mirasın sulh hukuk mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edileceği, en yakın kanuni mirasçılardan kastın doğrudan doğruya mirasçılık sıfatını kazanan mirasçılar olduğu, bu kişilerin ise murisin çocukları olduğu ve tamamının mirası reddettiği bu durumda murisin sağ olan babasının yasal mirasçı sıfatının bulunmayacağı ve borçtan da sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davanın, reddine karar verilmiştir. Mirasın reddi Yeni Türk Medeni Kanununun 605 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Türk Medeni Kanunun 605. maddesine göre “Yasal ve atanmış mirasçılar mirası reddedebilirler....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, TMK 612 ve 613 maddelerinin atfı 636.madde hükmü uyarınca terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesinde, sıra cetveline itiraz (kayıt kabul) davasıdır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun altıncı babında “ İflas Yoluyla Takip “ üst başlığı İle 154. vd maddelerde ki düzenlemelere yer verilmiştir. Doğrudan doğruya iflas halleri başlığı başlığı altında, 177. maddede “ Alacaklının Talebi, 178. maddede “ Borçlunun müracaatıyla “, 179. maddede, “ Sermaye şirketleri ve kooperatiflerin iflası “ 180. maddede ise “Reddedilen Miraslar” a yer verilmiştir. 180. maddede, reddedilen mirasların tasfiyesinin sekizinci bap hükümlerine göre ait olduğu mahkemece yapılacağı, terekenin resmen tasfiyesine dair Kanuni Medeni hükümlerinin mahfuz olduğuna vurgu yapılmıştır. Maddede belirtilen, 2004 sayılı İİK ‘nun sekizinci bapta ise “ İflasın Tasfiyesi “ üst başlığı altında, 208 vd maddelere yer verilmiştir....
Bu durumda terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi ve dava da taraf teşkilinin de sağlanması gerekir. İflas masası alacaklılarının bir davanın takibi hakkını herhangi bir alacaklıya İİK.nun 245. maddesi uyarınca devretmesi davada taraf olma yetkisinin de devri ve iflas idaresinin davadaki taraf olma zorunluluğunu ortadan kaldırmaz. O halde mahkemece borçlu davalı ... terekesi iflas idaresinin zorunlu hasım olarak davaya katılmasının sağlanarak taraf teşkilinin sağlanması ondan sonra davanın esasına girilerek karar verilmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmadan yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Kabule göre de; dava bedele dönüşmesi halinde taşınmazı elden çıkaran davalı üçüncü kişi ile birlikte borçluları da tazminattan sorumlu tutacak şekilde hüküm kurulması ve ayrıca hükmedilen tazminat miktarına faiz yürütülmesi isabetli değildir....
Hükmü, davalı ...Ş. vekili temyiz etmiştir. 4721 sayılı TMK'nin 612. maddesi "en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan mirasın sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edileceğini, tasfiye sonunda arta kalan bir değer varsa bunun mirasını reddetmemişler gibi hak sahiplerine verileceğini" öngörmektedir. Buradaki "en yakın mirasçılar" kavramıyla anlatılmak istenen, murisin ölümünde ilk bakışta ve doğrudan doğruya mirasçı sıfatına sahip olan yasal mirasçılardır....
Buna göre davacı bankanın terekeye karşı davaya devam etme hakkı bulunmakta olup, davacı bankanın bu yönde talebi bulunması halinde terekeye atanacak temsilci ile davaya devam olunmalıdır. Yargılama sırasında ölen davalı ... mirasçılarının Fethiye 3. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen mirasın hükmen reddi kararına dayanılarak davanın reddine karar verilmesi Türk Medeni Kanunu'nun 612. maddesinde belirtilen usule aykırıdır. Zira, ilgili madde hükmü gereğince en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan miras, sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilir. Mirasın iflas hükümlerine göre tasfiyesi için yasal prosedürün uygulanıp uygulanmayacağının düşünülmesi, mirasın iflas hükümlerine göre tasfiyesi sonuçlandırıldığı takdirde mirası reddeden davalı için atanacak ve yetkilendirilecek bir temsilci ile davaya devam edilmesi gerekir. HGK'nun 03.07.2002 tarih E.15-572 K.577 sayılı kararında da açıklanan bu ilkelere değinilmiştir (Aynı yönde içtihat için bknz....
Buna karşılık TMK'nın 612. maddesinde "en yakın mirasçıların tamamı tarafından red olunan mirasın, sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye olunacağı" düzenlenmiştir. Terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesinde "iflas idaresi" yerine "tasfiye memuru" ve "Asliye Ticaret Mahkemesi" yerine "Sulh Hukuk Mahkemesi" geçmektedir. En yakın mirasçıların tamamının mirası reddetmesi halinde TMK’nın 612. maddesine göre terekenin sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilmesi ve murisin hissedarı olduğu şirkete ilişkin işlerin tasfiye memuru tarafından yerine getirilmesi gerekmektedir. Mirasın tasfiyesi işlemleri talebe bağlı işlemler olmayıp mirasın reddedilmesinin anlaşılması ile res'en yapılması gereken işlemlerdendir (HGK'nın 2020/10-604 E. 2022/1020 K. Sayılı içtihadı)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Terekenin Tasfiyesi K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık terekenin tasfiyesi isteğine ilişkindir. Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 16.01.2016 tarih, 2016/1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 26.02.2016 tarihli ve 29636 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.02.2016 gün 2016/1 sayılı Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli Daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULUNA GÖNDERİLMESİNE, 13.07.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TEREKENİN TASFİYESİ -KARAR- 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 40. ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18. maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamı, terekenin tasfiyesi istemine ilişkin olup, temyize konu karar Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak verilmiştir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 26/01/2022 tarihli ve 2022/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 7. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, dosyanın Yargıtay 7. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 28/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Terekenin tespiti ve tasfiyesi ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki terekenin tespiti ve tasfiyesi davasının görevsizliğine dair ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 30.04.2013 gün ve 221/177 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı ... ve müşterekleri vekili ile davacı vekili taraflarından davacı ve davalılar tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve ilâmda belirlenip dayanılan gerektirici sebeplere göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....
Türk Medeni Kanununun 614.maddesinde mirasçıların sonra gelen mirasçılar yararına mirası reddedebilecekleri düzenlenmiş ise de, somut olayda bu maddeye göre yapılmış bir mirasın reddi talebi de bulunmamaktadır.O halde, mahkemece yukarıda açıklanan yasal düzenleme uyarınca davanın reddi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir." gerekçesi ile yasal mirasçıların tamamının mirası red etmesi halinde mirasın 2. Zümre mirasçılara geçmeyeceğini bu halde mirasın sulh hukuk mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Bilindiği üzere davalı şirketlerin de dava tarihinden evvel iflas etmesi durumunda da işçilik alacaklarına ilişkin davalar ticaret mahkemelerinde görülmekte, tanık dinlenmesi, rapor alınması gibi tüm hususlar bu mahkemece yapılmaktadır. Davacının yapması gereken söz konusu alacaklarını Sulh hukuk mahkemesinde terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesini talep etmekle sağlamaktır....