Davacı, miras bırakanı annesi ...’nin maliki olduğu 54 parsel sayılı taşınmazın, miras bırakana vekaleten davalı ... tarafından diğer davalı ...’a satış suretiyle temlik edildiğini, miras bırakanın ölene kadar taşınmazı kullandığını, satış bedelinin terekeden çıkmadığını, davalı ...’ın da alım gücü olmadığını, davalı ... ile aralarında husumet olduğu için taşınmazın devredildiğini ileri sürerek, davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile veraset ilamındaki payı oranında adına tesciline, olmadığı takdirde uğramış olduğu zararın davalı ... tarafından tazminine karar verilmesini istemiştir. Davalılar, temliklerin muvazaalı olmadığını, miras bırakanın 2000 yılından beri hasta ve bakıma muhtaç olduğunu, biriken borçlarını ödemek ve bakım masraflarını karşılamak için çekişme konusu taşınmazı sattığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır....
Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere, görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler. 3.2.2. Öte yandan; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda mirasbırakanın kastının açık bir şekilde saptanması gerekmektedir. Bu kapsamda, temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığını ispat külfeti 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 190. maddesi ile Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 6. maddesi gereği davacı tarafa aittir. 3.3....
Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere, görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler. 3.2.2. Öte yandan; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda mirasbırakanın kastının açık bir şekilde saptanması gerekmektedir. Bu kapsamda, temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığını ispat külfeti 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 190. maddesi ile Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 6. maddesi gereği davacı tarafa aittir. 3.3....
′e temlik edilen taşınmazın dava tarihi itibariyle keşfen saptanan 125.656,36 TL değeri üzerinden 3/21′er miras payına sahip davacılara 17.950,908 TL, 1/21′er miras payına sahip davacılara 5.983,636 TL; davalı ...′e temlik edilen taşınmaz ve payların dava tarihi itibariyle keşfen saptanan toplam 463.418,195 TL değeri üzerinden 3/21′er miras payına sahip davacılara 66.202,599 TL, 1/21′er miras payına sahip davacılara 22.067,533 TL; davalı ...′a temlik edilen payların dava tarihi itibariyle keşfen saptanan toplam 422.606,975 TL değeri üzerinden 3/21′er miras payına sahip davacılara 60.372,425 TL, 1/21′er miras payına sahip davacılara 20.124,141 TL isabet etmekte olup, anılan değerlerin 2020 yılı itibarıyla temyiz kesinlik sınırı olan 72.070,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmaktadır....
miras payına düşecek miktardan indirilmesi gereken değer olduğunu düşünmek olmalıdır....
ın miras payı olan 1/4'lük (1 pay) payına isabet eden kısmının idareye başvuru tarihi olan 20/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idarelerce davacı ...'a ödenmesine, bu tutarı aşan maddi tazminat isteminin reddine ve bu yönden İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına, maddi tazminat isteminin kısmen reddine ilişkin davacıların istinaf başvurusunun kısmen kabulüne ve kısmen reddine, 33.620,30 TL'den, müteveffanın diğer davacılardan oğlu ...'ın miras payı olan 1/4'lük (1 pay) payına isabet eden kısmının ve oğlu ...'ın miras payı olan 1/4'lük (1 pay) payına isabet eden kısmının idareye başvuru tarihi olan 20/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idarelerce davacılar ...'a ve ...'a ödenmesine, fazlaya ilişkin maddi tazminat istemlerinin reddine ve bu yönden İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir....
miras yoluyla gelen hakka dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli 249 ada 56 ve 64 parsel sayılı taşınmazların komisyon tespiti gibi, 249 ada 53, 54, 55, 61, 62 ve 63 parsel sayılı taşınmazların ise tespit gibi tapuya tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece; davacıların çekişmeye konu taşınmazların anneleri ... terekesinden mi yoksa babaları ... terekesinden mi geldiği hususundaki çelişkiyi tam olarak gideremedikleri, ayrıca aynı mevkide hem hükmen hem de kadastro tespiti sonucu adlarına taşınmaz tescil edilmiş olması nedeniyle terekeden gelen haklarının kalmadığı gerekçesi ile karar verilmiştir....
Tüm bu açıklamalar nedeniyle, davacı mirasçı sağ eşin mal rejiminin tasfiyesi nedeniyle talep ettiği ve terekeye ait borç sayılan alacak miktarından, davanın mirasçılar arasında görülmesi nedeniyle, davacıda dahil bütün mirasçılar miras payları oranında sorumludurlar. Buna göre, hüküm altına alınan tereke borcundan davacının da miras payı oranında sorumlu olduğu gözetilerek, davalılardan tahsiline karar verilecek miktarın hüküm fıkrasında gösterilmesi gerekir. Diğer yandan mirasçıların kendi aralarındaki terekeden kaynaklı borcunun sorumluluğu müteselsilen olmayıp miras payı oranında olması gerekirken müteselsilen sorumluluğa karar verilmesi de doğru olmamıştır....
Taraflar arasında görülen tapu iptali tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı mirasçıları tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Davacılar, mirasbırakanın maliki olduğu 728 parsel sayılı taşınmazını 12.10.1972 tarihinde kızı davalıya terekeden mal kaçırmak amacıyla satış yoluyla temlik ettiğini ileri sürüp, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı mirasçılar adına miras payları oranında tesciline karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, davacıların haksız ve kötü niyetli olduklarını, ölene kadar mirasbırakana baktığını ayrıca taşınmazın belediye tarafından kamulaştırıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ALACAK Taraflar arasında görülen davada; Dava, alacak istemine ilişkindir. Davacı, ortak miras bırakan anneleri Gülser...'nun 13.07.2012 tarihinde öldüğünü, mirasbırakana ait 26 ve 1876 parsel sayılı taşınmazda bulunan şeftalilerin 2012 yılı ürününü ...'e 43.000,00 TL bedelle tohur verildiğini, tohur bedelinin davalı tarafından tahsil edildiğini, ancak payına isabet eden bedelin ödenmediğini, miras payına isabet eden 43.000,00-TL'nin (1/3) 14.333,00-TL'sinin ödemenin yapıldığı, 01.09.2012 tarihinden itibaren gecikme faizi ile ayrıca; mirasbırakana ait 1525 parsel sayılı taşınmazın davalı ...'...