WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 26.09.2013 gününde verilen dilekçe ile terekeye temsilci atanması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 14.04.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, terekeye temsilci atanması istemine ilişkindir. Davacılar vekili, tarafların ortak murisleri ............'dan intikal eden 14 adet taşınmazın iştiraken maliki olduklarını, davalının da bu taşınmazlarda hissesinin bulunduğunu ancak taşınmazlarla ilgilenmediğini ve bakım giderlerine katılmadığını ileri sürerek terekeye temsilci atanmasını talep etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir....

    Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, 25.09.2013 gününde verilen dilekçe ile terekeye temsilci tayini talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 20.03.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, terekeye temsilci atanması isteğine ilişkindir. Davacılar vekili, davacıların murisi ...'ın sağlığında ikinci eşi ...’na evlilik birliği içerisinde muvazaalı olarak taşınmazını devrettiği nedeniyle ... aleyhine davacılar tarafından tapu iptal tescil davası açıldığını, dava devam ederken mahkemece verilen ara kararında muris ...’ın terekesine temsilci atanması için taraflarına yetki ve süre verildiğinden bahisle terekeye temsilci tayin edilmesini talep ve dava etmiştir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 12.11.2013 gününde verilen dilekçe ile terekenin tespiti ve resmi defterinin tutulması, terekeye temsilci atanması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; murisin terekesinin resmi defter tutma işlemine son verilmesine, karar kesinleştiğinde mahkeme kasasında bulunan tereke eşyalarının mirasçılara teslimine dair verilen 05.02.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 21.06.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        Davalılar vekili istinaf dilekçesiyle, murisin kiracı Tolga Yıldız ile yapmış olduğu kira sözleşmesinin davalılarda bulunmadığını, davalıların kiracıya ihtarname göndermelerine rağmen kiracı tarafından davalıların hesabına herhangi bir kira ödemesinin yapılmadığını, mahkemece karşı dava ve diğer taşınmazlar bakımından davalıların taleplerinin reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının Antalya da bulunan taşınmazı kullanarak, davalılara kira bedeli ödemediğini, bu taşınmaz ile ilgili olarak tereke temsilci atanması ve kiraların tahsili için tereke temsilcisine yetki verilmesi istemine ilişkin mahkemece karar verilmediğini, İstanbul ile Moda semtinde bulunan taşınmaz bakımından Kadıköy Kaymakamlığına bütün mirasçıların birlikte başvurusunun talep edildiğini, bunun için de tereke temsilcisi atanması taleplerinin reddedildiğini, karşı dava ile aynı tereke içindeki taşınmazlar bakımından tereke temsilcisi atanması taleplerine ilişkin bir karar verilmediğini, tereke temsilcisinin...

        ın tereke temsilcisi olarak atanmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Bir başka söyleyişle, mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve buna bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer. Somut olayda, yerel mahkemece davanın açılmamış sayılmasına ilişkin olarak verilen karar tereke temsilcisi ...'a tebliğ edilmesine karşın, tereke temsilcisi kararı temyiz etmemiş, ancak karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Ne var ki, davacı mirasçıların davada takip yetkisinin kalmaması nedeniyle kararı temyiz etme hakkı da bulunmamaktadır....

          ın terekesini temsil etmek üzere 'ın tereke temsilcisi olarak atanmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Bir başka söyleyişle, mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve buna bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer. Somut olayda, yerel mahkemece davanın açılmamış sayılmasına ilişkin olarak verilen karar tereke temsilcisi l'a tebliğ edilmesine karşın, tereke temsilcisi kararı temyiz etmemiş, ancak karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Ne var ki, davacı mirasçıların davada takip yetkisinin kalmaması nedeniyle kararı temyiz etme hakkı da bulunmamaktadır....

            Öte yandan, terekeye temsilci atanmasından sonra tereke ortağının ya da ortaklarının davayı takip yetkisi ortadan kalkar. Bir başka ifade ile davayı açan mirasçı ya da mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve buna bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsil eden temsilciye geçer. Somut olayda, kayıt maliki olmayan ve taraf sıfatları olmamalarına rağmen davalı gösterilen mirasçılar davaya muvafakat etmediklerinden dolayı terekeye temsilci atanması doğru olduğuna ve artık davayı takip yetkisi tereke temsilcisine geçtiğine göre, dava davacı mirasçının anılan hükmü temyiz yetkisi bulunmamaktadır. Bu nedenle, davacı mirasçı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken işin esasının incelenmesi suretiyle hükmün onanması yönündeki sayın çoğunluğun kararına katılmıyorum....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEP : Dava; TMK'nın 589.maddesinden kaynaklanan terekenin tespiti ile TMK'nın 640. maddesi gereğince terekeye temsilci atanması istemine ilişkindir. Miras, murisin ölümüyle açılır ve kural olarak kendiliğinden bir bütün olarak mirasçılara geçmekle mirasçılar arasında miras ortaklığı kurulmuş olur. Mirasçılar terekeye elbirliği ile malik olduklarından ayrık durumlar dışında haklar üzerinde oybirliği ile tasarrufta bulunmak zorundadırlar. Mirasçıların birlikte hareket kabiliyetlerini yitirmeleri halinde terekeye temsilci atanması istenebilir....

              Bütün bu anlatımlara göre, miras ortaklığı temsilcisinin (TMK.md.640/3) şahsına yönelik itiraza ilişkin dilekçenin görev yönünden reddine, bu talebin değerlendirilmesi için dava dosyasının mahkemesine iadesine, Şebinkarahisar Kadastro mahkemesince tereke temsilcisi atanması için verilen yetki ile tüm mirasçıların davaya dahili sağlanarak temsilci atanmasına dair verilen mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalı tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK'nun 353(1)-b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

              Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Başka bir söyleyişle, mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve bununla bağlantılı olarak da hükmü temyiz ... miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer. Somut olayda, davacı ...'in yargılama sırasında ölmesi nedeniyle terekesine temsilci atanmış, Daire kararı tereke temsilcisine 25.09.2022 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen tereke temsilcisi tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmamıştır. Bu nedenlerle davayı talep yetkisi bulunmayan mirasçı ...'...

                UYAP Entegrasyonu