ın diğer mirasçılarına tebliği ile içlerinden herhangi birisinin hükmü temyiz etmesi halinde temyiz etmeyen diğer mirasçıların temyize muvafakat edip etmedikleri hususunda yazılı açıklamalarının alınması, temyize muvafakat etmemeleri durumunda hükmü temyiz eden mirasçıya terekeye temsilci tayin ettirmesi için süre verilmesi ve sonucuna göre terekeye temsilci tayin edilmesi durumunda gerekçeli karar temyiz dilekçesi ve işbu geri çevirme kararının tereke temsilcisine tebliği ile temyiz süresinin beklenmesi, temsilcinin kararı temyiz etmesi halinde temyiz dilekçesinin kimlik tespiti de yapılarak dosya içerisine konulması için dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir. SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 10.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
TMK'nın 702/2. maddesinde sözü edilen terekeye ait haklar üzerinde tasarruf söz konusu ise, ortakların oy birliği ile karar vermeleri maddenin açık hükmü gereği olduğundan, tasarruf işlemi niteliğindeki tapu iptali ve tescil davasının tüm mirasçılar tarafından birlikte açılması veya terekeye temsilci atanması ve bu yolla davanın yürütülmesi gerekir. Bir mirasçı tüm mirasçılar adına tek başına dava açabilirse de, böyle bir davayı yalnız başına yürütemez. Bu durumda davanın hemen reddedilmeyip, diğer mirasçıların davaya katılımlarının veya muvafakatlerinin sağlanması ya da terekeye temsilci atanması için davacıya uygun süre verilmesi gerekmektedir. Ne var ki, dava halefiyet esasına göre tereke adına değil de kendi miras payı için açılmış ise tüm mirasçıların onayının alınmasına gerek bulunmamaktadır. Bir ya da bir kısım mirasçı terekeye ait bir mal veya alacaktan yalnız kendi payına düşen kısım için yalnız kendi adına dava açarsa, bu dava dinlenemeyecektir....
Koruma önlemi olarak terekenin tespiti işlemi, kural olarak bir süreye bağlı olmayıp, bu önlemin alınması olanaksız veya yararsız hale gelmedikçe veya tereke paylaşılmadığı sürece istenebilir. Çünkü, koruma önlemi olarak terekenin tespiti işleminin maddi hukuk bakımından haklara ve borçlara bir etkisi bulunmamaktadır. Bu işlem, tespiti yapılan malvarlığı unsurlarının terekeye ait olduğu, tespit edilmeyenlerin de terekeye ait olmadığına delil teşkil etmez. Mirasçıların, tespit olunanlara "onay" vermeleri veya benimsemeleri, onları tespiti yapılmamış olan borçlara ilişkin sorumluluktan kurtarmayacağı gibi, tespit edilmemiş olan tereke alacakları için de talepte bulunamayacakları anlamına gelmez. Mirasçılar, terekenin tespitine rağmen, birbirlerine yahut üçüncü kişilere karşı tespit edilmiş veya edilmemiş (deftere yazılmış veya yazılmamış) olanları ihtilaf konusu yapabilirler....
Tereke temsilcisinin davayı takip etmemesi durumunda gerektiğinde HUMK 409 maddesinde öngörülen işlemler yapılır. Başka bir anlatımla terekeye temsilci atandıktan sonra başlangıçta dava açan kişilerin dahi ... başına davayı yürütme hakları bulunmamaktadır. Bu hak tereke temsilcisine aittir. Hal böyle olunca hiçbir meşruhat içermeyen ve tereke temsilcisi adına çıkarılan tebligat geçerli bir tabligat olarak kabul edilemez. Öyle ise mahkemece, tereke temsilcisi Halil İbrahim Taşkın adına az yukarıda açıklandığı şekilde ayrıntılı, açıklamalı meşruhatlı davetiye çıkarılmalı, tereke temsilcisi huzurunda dava görülüp sonucuna göre bir karar verilmelidir. Bu hususun gözetilmemesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı taraf yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 16.5.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bir kısım davalılar vekili 18.03.2015 havale tarihli dilekçesi ile tereke temsilcisi ...’in değiştirilmesi talep edilmiştir. Mahkemece 16.09.2015 tarihli ek kararında, tereke temsilcisi ...’in 3’er aylık süreler ile rapor vermediğinden bahisle görevine son verilmiş ve ... terekeye temsilci olarak atanmıştır. Davacı ...a vekili, 16.09.2015 tarihli ek kararı temyiz ederek terekeye temsilci atanan ...’in mirasçı ...’nın damadı olduğundan ve ...’in eşi ...arasında sanatsal rekabet olduğundan bahisle ek kararın bozulmasını talep etmiştir. Dava tereke temsilcisinin görevden alınmasına ilişkindir. Miras ortaklığı temsilcisi (TMK.md.640) özel kayyım niteliğindedir. Türk Medeni Kanununun 431. maddesi uyarınca vasi tayininde usul kayyım (mümessil) için de uygulanır....
TMK'nın 431. maddesi uyarınca vasi tayininde usul kayyım (mümessil) için de uygulanır. TMK'nın 422. maddesi gereğince vasinin sıfatına karşı yapılan itirazlar ve vasinin ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini inceleme görevi ile ilgili yasal hükümlerin mümessile yapılan itirazın ya da kaçınma sebeplerinin incelenmesinde de gözetilmesi zorunludur. Vesayet makamının itirazı reddetmesi halinde itirazı denetim makamının incelemesi gerekir. TMK'nın 422. maddesi uyarınca tereke temsilcisinin ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini inceleme görevi öncelikle vesayet makamı olan sulh mahkemesine, onun kabul etmemesi halinde denetim makamı olan asliye mahkemesine aittir (TMK m. 397)....
ten intikal etmesi gereken taşınmazların davalı ... adına tespit ve tescil edildiğini, daha sonra davalı ... tarafından bu taşınmazların oğulları diğer davalılara devredildiğini ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında davacı adına tescilini talep etmiş; ıslah dilekçesi ile dava konusu taşınmazların terekeye döndürülmesini ve mirasbırakan ...'in tüm mirasçıları adına tescilini talep etmiştir. Davacı tarafın ıslahı ile 26.04.2016 tarihinde mirasbırakan ...'ün terekesi için tereke temsilcisi atandığı, 11.07.2016 tarihinde ise kararın kesinleştiği anlaşılmıştır. Bilindiği üzere Türk Medeni Kanunu'nun 640 ıncı maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır....
(Süleyman oğlu)’in tereke temsilcisi olarak atandığı, gerekçeli karar kendisine tebliğ edilen tereke temsilcisinin kararı temyiz etmediği, kararın davacı ... vasisi vekili tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Bir başka söyleyişle, mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve buna bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer Somut olayda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen kararın tereke temsilcisi ...'e tebliğ edilmesine karşın, tereke temsilcisi kararı temyiz etmemiş, ancak karar davacı vasisi vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Terekeye temsilci atanması ve tereke temsilcisinin davaya devam etmesi halinde de, ayrıca diğer mirasçıların davaya katılmalarına veya muvafakatlarının alınmasına gerek yoktur. Davayı açan mirasçılar, kendisine verilen kesin süreye (HMK md. 94) rağmen diğer mirasçıların davaya katılmalarını veya muvafakat etmelerini sağlayamaz ve terekeye temsilci de tayin ettiremez veya terekeye atanan temsilci davaya icazet vermezse davanın reddine karar verilir. Somut olayda,davaya dayanak yapılan 01.01.1992 başlangıç tarihli kira sözleşmesine ilişkin bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesini kiraya veren olarak ...’ün tüm varisleri adına ... imzalamış, dava ise bir kısım mirasçılar tarafından açılmıştır. Yargılama sırasında ise davacılar,... 9. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2016/30 esas sayılı dava dosyası ile miras ortaklığına temsilci atanması için dava açtıklarını ancak bir kısım mirasçıların yurtdışında bulunduğundan bahisle davanın uzun süreceğini Mahkemeye bildirmişlerdir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/617 KARAR NO : 2022/621 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : TAŞOVA SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/12/2021 NUMARASI : 2021/69 E 2021/1166 K DAVA KONUSU : Miras Ortaklığına Temsilci Atanması KARAR : DAVA DİLEKÇESİNİN ÖZETİ: Davacı vekili 20/01/2021 tarihli dilekçesinde; "Taşova Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/134 Esas sayılı dosyasının 15.01.2021 tarihli duruşmasında ara karar gereğince tarafımıza verilen yetki ve süre ile tereke temsilcisi atanmasını istiyoruz. Terekeye temsilci olarak müvekkilim T1 atanmasını talep eder belirtilen yetki çerçevesinde iş bu davayı açtığımızı bildiririz. Açıklanan sebeplerle davanın kabulü ile, Taşova Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/134 Esas sayılı dosyasında Muvazaa Nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında terekeye temsilci olarak müvekkilin T1 atanmasına karar verilmesini arz ve talep ederim." demiştir....