Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2022/868 Esas Sayılı dosyasındaki tedbir talebinin reddine, " karar vermiştir. Asıl davada verilen tedbir kararına karşı asıl dava davalıları ......
Sulh Hukuk Mahkemesince; 2010/22-2010/23 Tereke sayılı dosyada yaptırılan kolluk araştırmasına göre murisin son yerleşim yerinin “Altıngül Sitesi B6 .../...” olarak tespit edildiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. .../... Sulh Hukuk Mahkemesi ise; Daha önce tereke hakkında resmi defter tutulmasına dair 23/11/2010 gün, 2010/22-2010/23 Tereke dosyasında verilen yetkisizlik kararının Yargıtayca onandığını, bu dosya bakımından da Sincan Sulh Hukuk Mahkemesi'nin yetkili olduğunu belirterek yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur. Mirasın reddi istemi mirasın açıldığı yerin Sulh Hukuk Mahkemesinde mirasçı tarafından sözlü veya yazılı beyanla bulunulabilir. Buradaki yetki kesin olup, miras bırakanın son yerleşim yerindeki Sulh Hukuk Mahkemesi görevli ve yetkili mahkemedir ( TMK 609. md ). Sincan C. Başsavcılığı'nın ihbarı üzerine Sincan 2....
İlk derece mahkemesince yürütülen yargılama sonucunda asıl davada teminat mektubunun iadesi talebinin reddine, asıl davada menfi tespit talepli davanın kısmen kabulüyle, davacının fatura nedeniyle 4.119.224,02 TL borçlu olmadığının tespitine, karşı davanın ise kısmen kabulüyle 158.341,22 TL'nin tahsiline karar verilmiştir. Eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit talepli asıl dava ile alacak talepli karşı davada mahkemece asıl davanın ve karşı davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İnceleme, Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 355. madde uyarınca istinaf nedenleriyle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu 21 madde gereğince ... tüzel kişiliği, bu Kanunun uygulanması ile ilgili işlemlerde her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır....
Davacı tereke temsilcisi dava dilekçesinde; eski tereke temsilcisinin yönetiminde olan gayrimenkullerin sayısının altmış beşten dörde düştüğünü, bu durumun eski tereke temsilcisinin 29.01.2015 tarihli faaliyet raporu ve 11.12.2015 tarihli beyanı ile 08.04.2015 ve 10.08.2018 tarihli kendi beyanlarında mahkemeye bildirilmiş olduğunu, 11.11.2014 tarihinden itibaren gayrimenkul sayısının düşmesinden dolayı eski tereke temsilcisinin ücretinin tereke toplam gelirinin üç katından fazlasına çıktığını, bu sebeple tereke hissedarlarına gelir dağıtılmadığını, eski tereke temsilcisinin terekenin icazet verdiği iki davanın yirmi altı duruşmasına katıldığı ancak davaya beş defa katılmayarak davanın açılmamış sayılmasına sebep olduğu, Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 457 nci maddesinin şartları oluştuğu hâlde Konya 1....
Ezcümle malların çalınmaması için tedbir ittihazı, malları deftere geçirmek, zamanaşımını kesmek için derhal dava açmak, bir otelin, gazinonun müşterilerinin dağılmaması için vergi vermek, davaya mani olmak için müstacel borçları ödemek alelade idarenin istilzam ettiği muamelattandır..." denilmek suretiyle mirasçının eyleminin tereke işlerine karışma olarak değerlendirilebilmesi için onun bu eylemde bulunurken hangi maksatla hareket ettiğinin belirlenmesi gerektiğini, mirasçının amacının mirasçı sıfatı ile terekede tasarruf değilse, eylemlerinin tereke işlerine karışma olarak nitelendirilmeyeceği ve ret hakkının düşmesine sebebiyet verilmeyeceği benimsenmiştir....
Sayılı dosyasından tedbir talepli olarak takibin yetkisiz icra müdürlüğünde açıldığına yönelik ve müvekkillerinin takibe konu senetle alakalı borcu olmadığına yönelik tedbir talepli dava açıldığını, müvekkillerinin; ... Makine, ... Moda, ... İplik arasında hiçbir ticari ilişkisi bulunmadığını, bononun arkası cirolandıktan sonra bononun çalındığını, çalınan senetin kötü- niyetli kişilerce ele geçildikten sonra arkası cirolanarak takibe konu edildiğini, davalı ... İplik haksız ve hukuka aykırı ve kötüniyetli olarak iş bu senede dayalı olarak icra takibi açtığını, takip dayanağı bononun çalınmış olması ve Bakırköy ... Asliye Ticaret Mahkemesi ......
Eldeki davada, İlk Derece Mahkemesi kararının tereke temsilcisi tarafından istinaf edildiği, İlk Derece Mahkemesince tereke temsilcisinin istinaf başvurusunun HMK’nın 344 üncü maddesi uyarınca yapılmamış sayılmasına dair ek karar verildiği ve tereke temsilcisi tarafından ek kararın süresi içinde temyiz edilmediği, anlaşılmakla tereke temsilcisinin temyiz dilekçesinin reddi gerekir. 2. Davacı vekilinin temyiz dilekçesine gelince; Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 3....
Mahkememizin -------- tarihli ara kararı ile çek bedelleri toplamının %15 i oranında teminat mukabilinde ihtiyati tedbir niteliğindeki ödemeden men talebinin kabulüne karar verilmiş, dosyaya teminat bedelinin depo edilmesi akabinde bu hususta ilgili bankalara müzekkere yazılmıştır. Mahkememiz dosyasına müdahale talebinde bulunan ---tarafından sunulan dilekçe ile davaya konu --- keşide tarihli ------yönünden çeki elinde bulundurduğunu beyan ederek bu çek yönünden ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkememizce davacı vekiline bu çek yönünden ihtiyati tedbir talepli dava açmak üzere süre verilmiş, davacı vekilince ------ sayılı dosyasında davanın açıldığı beyan edilmiştir. Mahkememiz dosyasına müdahale talebinde bulunan ----vekilince davaya konu edilen ------ bedelli çekin ellerinde olduğu ileri sürülerek ihtiyati tedbir kararını kaldırılması talep edilmiştir....
Somut olayda, davacının davası, murisin en yakın mirasçılarının tamamı tarafından mirasın reddedilmiş olması sebebiyle terekenin tasfiyesi talepli ve tasfiyeyi yapacak mahkemeyi harekete geçirmeyi sağlayan bir talep olup mahkemece talebin yeni bir esasa kaydedilerek ayrı bir dava olarak görülmesine gerek bulunmamaktadır. Değinilen yasal düzenlemeye göre, miras, en yakın mirasçılar tarafından reddedildiğinde, Sulh Hukuk Mahkemesince süreye ve isteğe bağlı olmaksızın resmen tasfiye edilecek, borçlar ödendikten sonra kalan artı bir değer varsa bu Devlete kalmayacak, sanki mirası hiç reddetmemişler gibi kanuni mirasçılara verilecektir. Somut olayda miras bırakanın mirasçıları murisin mirasını reddettiklerinin tescili için daha önce Sulh Hukuk Mahkemesinde dava açmışlar, mahkemece istek kabul edilmiş, mirası ret konusundaki beyanlarının tespit ve tesciline karar verilmiştir....
Buna göre; davalı T5'ın, terekeye temsilci atanması talepli davanın reddine karar verilmesi gerektiği yönündeki istinaf talebinin yerinde olmadığı, bu kapsamda ilk derece mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşıldığından terekeye temsilci atanması kararına yönelik istinaf talebinin 6100 sayılı HMK 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine; davalı T5'ın, atanan tereke temsilcisinin şahsına yönelik istinaf talepleri yönünden ise tereke temsilcisinin şahsına yönelik itirazların vesayet makamı tarafından incelenmesi ve itirazı reddetmesi halinde itirazın incelenmesi için denetim makamına gönderilmesi gerektiğinden bu kısma yönelik istinaf dilekçesinin usul yönünden reddine karar verilmesi gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....