Türk Medeni Kanununun 589. maddesinde "miras bırakanın yerleşim yeri Sulh Hakimi, istem üzerine veya re’sen tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır." hükümüne, yer verilmiş,6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382. maddesinin 2-5-7-8/1 fıkrasında “Tereke ile ilgili tereke malları üzerinde tasarruf etme izni,hak sahiplerine ulaşmasının sağlanması, terekenin sona erdiğinde mirasçılarına bildirilmesi, resmi defterinin tutulması gibi işler çekişmesiz yargı işi olarak sayılmıştır. Bu durumda, 6100 sayılı HMK.nun yürürlüğe girmesinden sonra açılan mirasçının mallarının taspiti istemine ilşikin olan uyuşmazlık, çekişmesiz yargı işi niteliğinde olup, T.M.K.' nun 589 ve H.M.K.'nun 4/1-ç,382/2-c maddeleri gereğince, uyuşmazlığın Gaziosmanpaşa Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle;6100 sayılı HMK.'...
Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, Dairece; “ Tereke adına (... Medeni Kanununun 640....
Terekesi Tereke Temsilcileri ... ile ...'e yükletilmesine, 12.03.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Türk Medeni Kanununun 422. maddesi uyarınca tereke temsilcisinin ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini inceleme görevi öncelikle vesayet makamı olan sulh mahkemesine, onun kabul etmemesi halinde denetim makamı olan asliye mahkemesine aittir (TMK. md. 397). Öte yandan Türk Medeni Kanununun 483. maddesinde vasinin görevden alınması düzenlenmiş olup; bu hüküm tereke temsilcisi hakkında da uygulanacaktır. Türk Medeni Kanununun 488. maddesinde vesayet makamı kararlarına karşı on gün içerisinde denetim makamına itiraz edilebileceği hükme bağlanmıştır. Öyle ise yeni atanan tereke temsilcisinin şahsına yapılan itirazların öncelikle vesayet makamı tarafından incelenmesi, vesayet makamı tarafından kabul edilmemesi halinde bu hususun ve eski tereke temsilcisinin görevden alınmasına ilişkin itirazların denetim makamınca incelenmesi gerekir....
Karar, tereke temsilcisi vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’nun raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, duruşma isteği değerden reddedildi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; tereke temsilcisinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 8.20.-TL bakiye onama harcının temyiz eden tereke temsilcisinden alınmasına, 03.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Türk Medeni Kanununun 422. maddesi uyarınca tereke temsilcisinin ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini inceleme görevi öncelikle vesayet makamı olan sulh mahkemesine, onun kabul etmemesi halinde denetim makamı olan asliye mahkemesine aittir (TMK. md. 397). Öte yandan Türk Medeni Kanununun 483. maddesinde vasinin görevden alınması düzenlenmiş olup; bu hüküm tereke temsilcisi hakkında da uygulanacaktır. Türk Medeni Kanununun 488. maddesinde vesayet makamı kararlarına karşı on gün içerisinde denetim makamına itiraz edilebileceği hükme bağlanmıştır. Öyle ise yeni atanan tereke temsilcisinin şahsına yapılan itirazların öncelikle vesayet makamı tarafından incelenmesi, vesayet makamı tarafından kabul edilmemesi halinde bu hususun ve eski tereke temsilcisinin görevden alınmasına ilişkin itirazların denetim makamınca incelenmesi gerekir....
Gerçekleşen bu hukuki duruma göre, ortada tereke malını teslim alabilecek bir mirasçı bulunmamakta ve “Kendiliğinden iflas hükümlerine göre tasfiyeye tabi bir tereke” bulunmaktadır. Mirasçılık belgesi istemek ise, maddi bir olayın varlığını ikrar ile kişiler arasındaki soybağı ilişkisini tespit ettirmekten ibarettir. Hakkında mirası reddeden mirasçının tereke ile ilişkisi tümden kesilmiş sayılmaz. Mirasın reddi ilgili kişinin mirasçılık belgesi istemesine engel bir neden olmadığı gibi, ilgili kişinin mirasçılık sıfatını da ortadan kaldırmaz. Bu nedenle mirasçılardan biri veya birkaçı yönünden mirasın reddedilmiş olması durumunda bu olgular yok sayılarak miras bırakanın tüm mirasçılarını ve miras paylarını gösterir şekilde mirasçılık belgesinin düzenlenmesi, hüküm yerinde ilgili mirasçı veya mirasçılar yönünden mirası reddettikleri açıklanarak bu olguların hukuki sonuçlarının terekenin bölüştürülmesi sırasında gözetileceğine işaret edilmesi gerekir....
Gerçekleşen bu hukuki duruma göre, ortada tereke malını teslim alabilecek bir mirasçı bulunmamakta ve “Kendiliğinden iflas hükümlerine göre tasfiyeye tabi bir tereke” bulunmaktadır. Mirasçılık belgesi istemek ise, maddi bir olayın varlığını ikrar ile kişiler arasındaki soybağı ilişkisini tespit ettirmekten ibarettir. Hakkında mirası reddeden mirasçının tereke ile ilişkisi tümden kesilmiş sayılmaz. Mirasın reddi ilgili kişinin mirasçılık belgesi istemesine engel bir neden olmadığı gibi, ilgili kişinin mirasçılık sıfatını da ortadan kaldırmaz. Bu nedenle mirasçılardan biri veya birkaçı yönünden mirasın reddedilmiş olması durumunda bu olgular yok sayılarak miras bırakanın tüm mirasçılarını ve miras paylarını gösterir şekilde mirasçılık belgesinin düzenlenmesi, hüküm yerinde ilgili mirasçı veya mirasçılar yönünden mirası reddettikleri açıklanarak bu olguların hukuki sonuçlarının terekenin bölüştürülmesi sırasında gözetileceğine işaret edilmesi gerekir....
Tereke temsilcisinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 23.40 TL. bakiye onama harcının temyiz eden tereke temsilcisinden alınmasına, 22/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/12/2013 NUMARASI : 2009/494-2013/661 Taraflar arasında birleştirilerek görülen vasiyetnamenin iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı ve tereke temsilcisi tarafından duruşma istemli temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Yapılan ön incelemede; davalılar C.. T.. ve T.. T..'in Alman vatandaşı olup, bu ülkede ikamet ettikleri anlaşılmıştır....