Sulh Hukuk Mahkemesince (Tereke mahkemesi sıfatıyla) ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, murisin hisseli taşınmazının icra yolu ile satışının yapılabilmesi için mümessil atanmasına ilişkindir. Bursa 2. Sulh Hukuk Mahkemesince, tereke işlemlerinin iş bölümü nedeniyle Antalya 1. Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği bildirilerek gönderme kararı verilmiştir. Bursa 1. Sulh Hukuk Mahkemesi ise (Tereke mahkemesi sıfatıyla), miras şirketine temsilci atanmasına ilişkin davanın tereke işlemlerinden olmayıp miras hükümlerine göre açılmış bir dava olduğu ve bu yöndeki davanın tevzien intikal eden Bursa 2. Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılması gerektiği bildirilerek gönderme kararı vermiştir....
in dava konusu 3. kat 8 nolu daireden tahliyesi ve dairenin boş olarak tereke hakimliğine teslimine; ecrimisil talebiyle ilgili asıl ve birleştirilen 2013/97 Esas sayılı davalardaki talep ve davalı tarafın takas - mahsup talebi birlikte değerlendirilerek kabulü ile 17.360 TL ecrimisilin ilk dava tarihi olan 26/10/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile Tereke Mahkemesinin 2010/93 Esas sayılı muris Muazzez Kayguluoğlu’nun tereke hesabına ödenmesine karar verilmiş olup, hükmün tereke temsilcisi ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü....
temsilci olarak atanmış, kendisine tebligat yapılan tereke temsilcisi bir kısım duruşmalara katılmıştır. Hemen belirtilmelidir ki, terekeye temsilci atanmakla, mirasçıların davadaki sıfatlarının sona ereceği, davayı takip etme yetkisinin tereke temsilcisine ait olacağı açıktır. Diğer bir ifadeyle, mirasçıların davayı takip etmeleri neticeye etkili değildir. Somut olayda, yerel mahkemece davanın açılmamış sayılmasına ilişkin olarak verilen kararın tereke temsilcisi ... 'a tebliğ edilmesine karşın, tereke temsilcisi kararı temyiz etmemiş, ancak, mirasçı ... temyiz etmiştir. Bu durumda, Dairemizin önceki kararında mirasçının hukuki yararının varlığının kabulü de maddi hatadan kaynaklandığı dikkate alındığında mirasçıların davada takip yetkisinin kalmaması nedeniyle kararı temyiz etme hakları da yoktur....
nin terekesine ... temsilci olarak atanmış, kendisine tebligat yapılan tereke temsilcisi ... duruşmalara katılarak davacının iddiasını tekrarlamıştır. Hemen belirtilmelidir ki, terekeye temsilci atanmasıyla, mirasçıların davadaki sıfatlarının sona ereceği, davayı takip etme yetkisinin tereke temsilcisine ait olacağı açıktır. Diğer bir ifadeyle, mirasçıların davayı takip etmeleri neticeye etkili değildir. Somut olayda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen kararın tereke temsilcisi ... 'e tebliğ edilmesine karşın, tereke temsilcisi kararı temyiz etmemiş, ancak, mirasçılar vekili temyiz etmiştir. Bu durumda, mirasçıların davada takip yetkisinin kalmaması nedeniyle kararı temyiz etme hakları da yoktur....
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; özellikle davadaki isteğin nitelik ve içeriğine göre, iptal-tescil isteği tereke adınadır. Esasen bu istek gözetilerek terekeye temsilci atanmış, kendisine tebligat yapılan tereke temsilcisi ... 11.5.2011 tarihli oturuma katılarak davacının iddiasını tekrarlamış, ancak bundan sonraki oturumlara katılmamıştır. Hemen belirtilmelidir ki, terekeye temsilci atanmasıyla, mirasçıların davadaki sıfatlarının sona ereceği, davayı takip etme yetkisinin tereke temsilcisine ait olacağı açıktır. Kaldı ki, mirasçıların davayı takip etmeleri neticeye etkili değildir. Davalı taraf, davanın reddini istemekle davayı takip etme yönünde iradesini kullanmış; mahkemece davanın esastan reddine karar verilmiştir. Somut olayda, yerel mahkemece ittihaz edilen davanın reddine ilişkin kararın tereke temsilcisine tebliğ edilmesine karşın, temsilci kararı temyiz etmemiş, ancak mirasçılardan ... vekili temyiz etmiştir....
Koruma önlemi olarak terekenin tespiti işlemi, kural olarak bir süreye bağlı olmayıp, bu önlemin alınması olanaksız veya yararsız hale gelmedikçe, tereke paylaşılmadığı sürece istenebilir. Çünkü, koruma önlemi olarak terekenin tespiti işleminin maddi hukuk bakımından haklara ve borçlara bir etkisi bulunmamaktadır. Tereke tespiti davaları delil tespiti niteliğinde olup, istihkak davası niteliğinde değildir. Bu nedenle mahkemece yapılması gereken iş, terekeye ait olduğu bildirilen mal varlığı unsurlarını tespit edip deftere geçirmek, bunlardan muhafazası mümkün olmayanlar varsa satıp paraya çevrilmesini sağlamak ve menkuller için de para, döviz vb. varsa bunları tereke malvarlığı olarak bankaya yatırmak; altın vb. ziynet eşyaları varsa bunları tereke mahkemesi kasasına alıp kaydetmek; diğer eşyaları ise ilgilisine veya üçüncü bir kişiye yediemin sıfatıyla teslim etmek ve böylece tespit edilen eşyaları kararda göstermekten ibarettir....
in ölümü nedeniyle Yeşilhisar Sulh Hukuk Mahkemesinin 22.10.1982 tarih ve 1982/ 108 E, 1982 187 K. sayılı ilamıyla miras şirketine temsilci atanan sanığın, Türk Medeni Kanunu ve aynı Kanununun Velayet,Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına Dair Tüzüğün 55 ve 56.maddeleri gereğince yönetimine verilen malların belgelere dayanan hesabını her üç ayda bir mirasçılara ve bu hesabın bir örneğini de sulh hakimine vermesi gerekirken, söz konusu miras şirketine ait gelirlerle ve terekeye ait giderlerle ilgili resmi defter tutmadığı, tereke temsilcisi sıfatıyla başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilen malvarlığı üzerinde kendisinin yararına olarak zilyetliğin devir amacı dışında tasarruflarda bulunduğu iddia olunması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkartılması bakımından; 1-Tereke temsilcisi sanık tarafından tereke için yapılan masrafları tahsili amacıyla mirasçılar aleyhine açılan ancak kesinleşmediği halde, mahkumiyet...
Terekeyi teslim alması istenen mirasçı H.. Ç.. kendi adına asaleten velayeti altında bulunan çucuklarına velayeten tereke mevcudunu almayacağını beyan etmiş ise de bu durumda anne H.. Ç.. ile reşit olmayan çocukları arasında menfaat çatışması olduğundan yargılama sırasında ergin olan mirasçının yeniden tereke teslimi hususunda beyanının alınması ergin olmayan mirasçı yönünden ise kendisine kayyım tayin ettirilerek kayyım aracılığıyla beyanı alındıktan sonra karar verilmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmadan işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 12.10.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Tereke hukukuna ilişkin davada ... Sulh Hukuk Mahkemesi ve ... Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, tereke teslimine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 589. maddesinde "miras bırakanın yerleşim yeri Sulh Hakimi, istem üzerine veya re’sen tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır.", aynı Yasanın 19. maddesinde de "Bir kimsenin ikametgahı, yerleşmek niyeti ile oturduğu yerdir" hükümlerine yer verilmiştir....
"İçtihat Metni"Tereke hukukuna ilişkin davada ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, tereke teslimine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 589. maddesinde "miras bırakanın yerleşim yeri Sulh Hakimi, istem üzerine veya re’sen tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır.", aynı Yasanın 19. maddesinde de "Bir kimsenin ikametgahı, yerleşmek niyeti ile oturduğu yerdir" hükümlerine yer verilmiştir....