WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Türk Medeni Kanununun 422. maddesi uyarınca tereke temsilcisinin ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini inceleme görevi öncelikle vesayet makamı olan sulh mahkemesine, onun kabul etmemesi halinde denetim makamı olan asliye mahkemesine aittir (TMK. md. 397). Öte yandan Türk Medeni Kanununnu 483. maddesinde vasinin görevden alınması düzenlenmiş olup; bu hüküm tereke temsilcisi hakkında da uygulanacaktır. Türk Medeni Kanununun 488. maddesinde vesayet makamı kararlarına karşı on gün içerisinde denetim makamına itiraz edilebileceği hükme bağlanmıştır. Öyle ise yeni atanan tereke temsilcisinin şahsına yapılan itirazların öncelikle vesayet makamı tarafından incelenmesi, vesayet makamı tarafından kabul edilmemesi halinde bu hususun ve eski tereke temsilcisinin görevden alınmasına ilişkin itirazların denetim makamınca incelenmesi gerekir....

    Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, 09/06/2016 gününde verilen dilekçe ile terekenin tespiti talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin yetkisizliğine dair verilen 13/06/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, tereke tespiti istemine ilişkindir. Davacı vekili, miras bırakana ait tereke eşyalarının belirlenmesini, tereke defterinin tutulmasını, terekeye giren borç, alacak ve taşınmazların niteliklerinin belirlenmesini talep etmiştir. Mahkemece dava dilekçesinin yetki sebebiyle reddine karar verilmiştir. Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir....

      Kararın davacı idare ve davalılardan tereke temsilcisi vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı idare vekilinin istinaf dilekçesinin esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare ve davalılardan tereke temsilcisi vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: Yapılan incelemede; davalılardan tereke temsilci vekilinin İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı istinaf başvuru talebinde bulunduğu anlaşılmış olup, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesince davalılardan tereke temsilci vekilinin istinaf başvuru dilekçesi hakkında bir inceleme yapılmadığı anlaşılmıştır....

        Sulh Hukuk Mahkemesince,talebin TMK'nın 640. maddesi gereğince terekeye temsilci atanması ve buna göre terekenin iadersi olduğu Hakimler Savcılar Yüksek Kurulunun ve Antalya Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanlığının kararına göre tereke işlemlerine Antalya 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle gönderme kararı verilmiştir. Antalya 1.Sulh Hukuk Mahkemesi ise; tereke hakimliğinin görevinin sadece tereke tespiti ve tasfiyesine yönelik olduğu, talebin tereke hakimliğinin görevine girmeyen miras ortaklığına temsilci atanmasına ilişkin olduğundan bahisle gönderme kararı verilmiştir. Somut olayda;terekeye mümessil tayini işlemi miras hükümlerinin uygulanmasıyla sonuçlandırılacağı için genel hükümlere tabi olup tereke hakimliğinin münhasıran görnesi gereken işlemlerden olmadığından uyuşmazlığın davanın ilk açıldığı Antalya 5. Sulh Hukuk Mahkemesi'nde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....

          Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/591 Esas 2013/303 Karar sayılı 09/01/2017 tarihli ek kararına göre; tereke temsilcisi Avukat ...’nın savcılık mesleğine geçmesinden dolayı tereke temsilciliğinden el çektirilmesine,terekeye Av....’in temsilci olarak atanmasına karar verildiğinin anlaşılması karşısında gerekçeli karar ile davalının temyiz dilekçesinin Sulh Hukuk Mahkemesince yetkili kılınan tereke temsilcisine usulüne uygun olarak tebliği ile yasal temyiz süresinin beklenilmesi, geri çevirmeye konu hususun yerine getirilip getirilmediğinin mahkeme hakimince bizzat denetlendikten sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 22.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/11/2020 NUMARASI : 2020/23 TEREKE 2020/50 KARAR DAVA KONUSU : Tereke (Tespit İstemli) KARAR : İstanbul Anadolu 4....

            -KARAR- Tereke temsilcisi davacı ...'nın hükmü temyiz eden avukatı tereke temsilcisi sıfatıyla vekil tayin ettiğine ilişkin vekaletnamenin bulunmadığı anlaşılmakla, davacı ... tarafından tereke temsilcisi sıfatıyla Av....'nun vekil tayin edildiğine ilişkin vekaletname var ise temin edilip evraka eklenmesi yok ise gerekçeli kararın tereke temsilcisi ...'ya usulüne uygun olarak tebliği ve yasal temyiz süresinin beklenilmesi, tebligat evrakının dosyasına eklenmesi, geri çevirmeye konu hususun yerine getirilip getirilmediği mahkeme hakimince bizzat denetlendikten sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 14/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              yönünde talepte bulunulmuş ise de, davacı mirasçı tarafından terekeye mirasçı T3'in atanmasının kabul edilmediği, taraflar arasında tereke temsilcisi atanması hususunda anlaşma olmadığından Denizli Baro Başkanlığına müzekkere yazılarak bir tereke temsilcisinin bildirilmesinin istenildiği, Denizli Barosu tarafından T6 tereke temsilcisi olarak bildirildiği, temsilciye usulüne uygun tebligat yapıldığı, temsilcinin mahkeme huzurunda alınan beyanında söz konusu dosyada terekeyi temsil etmeyi kabul ettiğini beyan ettiği, tereke temsilcisi tarafından uygun bir ücret talep edildiği, terekede bulunan mal varlığı gözönüne alınarak tereke temsilcisine aylık 4.000,00....

              Ancak bu amaca başka yollarla zaten ulaşılmışsa, tereke temsilcisi atanmasına gerek yoktur. Son olarak kuşkusuz mahkeme her başvuru durumunda tereke temsilcisi atamakla yükümlü değildir. Ancak genel olarak terekenin rasyonel bir şekilde korunması ve idaresi imkansız veya önemli ölçüde güçleşmişse, mirasçının talebine uygun olarak mahkemece tereke temsilcisi atanması gerekir. Somut olayda yerel mahkemece terekeye döndürülmesi istenen tapu iptal ve tescil davası bulunduğu gözönüne alınarak, miras ortaklığına tereke temsilcisi atanmasına karar verilmiştir. Talep miras ortaklığına tereke temsilci atanmasına yönelik olup sonuç olarak mahkemece de temsilci atanmasına karar verildiğinden istinaf edenin şahsına yapılan itirazın değerlendirmesinde; istinaf dilekçesinde tereke temsilcisinin şahsına yönelik itirazının bulunduğu görülmektedir. Ancak bilindiği üzere tereke temsilcisinin şahsına yönelik itirazların TMK'nun 422.maddesi kapsamında denetim makamınca değerlendirilmesi gerekmektedir....

              HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1026 KARAR NO : 2022/477 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : DÖRTYOL SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/03/2021 NUMARASI : 2020/2 ESAS, 2021/5 KARAR DAVA KONUSU : Tereke (Resmen Yönetilme Ve Tasfiye İstemli) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, mirasçı T4 vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....

              UYAP Entegrasyonu