WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bozma Kararı Dairenin 03/03/2020 tarihli ve 2017/4458 E., 2020/1487 K. sayılı kararıyla; “Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Bir başka söyleyişle, mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve buna bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer. Somut olayda; mirasbırakan ...’in terekesine ... tereke temsilcisi olarak atanmış olmakla davayı açan mirasçıların davayı takip yetkisi kalmadığından davacılar vekilinin temyiz dilekçesinin reddine....

    Tereke temsilcisi temyiz itirazlarında özetle; tereke temsilcisi tarafından eldeki davanın takip edilmesinde hukuki bir yarar olmadığını, bu nedenle 20.06.2016 tarihli duruşmaya katılmamak suretiyle davanın işlemden kaldırılmasının amaçlandığını, ne var ki Mahkemece davalıların davayı takip edeceklerine dair HMK’nın 150. maddesine uygun talepleri olmamasına rağmen dosyanın işlemden kaldırılmayarak yargılamaya devam edildiğini, davacının üç mirasçısından ikisinin davacı olarak davaya devam ettiğini, diğer kalan mirasçı ...’in ise davalı olduğu ve davayı kabul ettiğini, bu durumda tereke temsilcisi ile davanın devam edilmesine gerek olmadığını, Mahkemece verilen ilk hükmün de tereke temsilcisi ve davacı mirasçılar tarafından istinaf edildiğini, Bölge Adliye Mahkemesince her ikisinin de istinaf başvurusunun kabul edildiğini, İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılarak yeniden karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderildiğini, davada taraf sıfatı bulunmadığı belirtilen mirasçıların...

      ya tebligat çıkartılması, adı geçenlerin duruşmaya iştirak etmeleri halinde açılan davaya muvafakat edip etmediklerinin açıkça belirlenip zapta geçirilmesi, aksi takdirde miras şirketine temsilci atanması için davacıya usûlüne uygun süre verilmesi daha sonra işin esasına girilerek, iddia ve savunma doğrultusunda toplanan deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.” gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde mirasbırakanın temlik tarihinde fiil ehliyetinin bulunduğu, muvazaa iddiasının da ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, tereke temsilcisi tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 24.11.2020 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden tereke temsilcisi gelmedi. Temyiz edilen asil davacı ... ve davalılar ... vd....

        SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/03/2021 NUMARASI : 2020/783 ESAS, 2021/411 KARAR DAVA KONUSU : Miras Ortaklığına Temsilci Atanması KARAR : Düzce 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/783 Esas - 2021/411 Karar sayılı kararına karşı davalı tarafça İstinaf Kanun yoluna başvurulmakla yapılan inceleme sonucunda; TARAFLARIN İDDİA ve SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacılar vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 07/09/2020 havale tarihli dilekçesinde özetle : Düzce 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/452 Esas sayılı dosyasında muris Hasan Bahtiyar'ın terekesine temsilci atanması maksadıyla dava açıldığını, bu nedenlerle mirasçılar arasında paylaşma yapılıncaya kadar terekeyi temsilen yapılacak işlemler için Gül Bakır'ın tereke temsilcisi olarak atanmasına karar verilmesini arz ve talep etmiştir....

        -KARAR- Temyiz incelemesine esas olmak üzere; Tereke temsilcisi ...'nin kendi adına verdiği vekaletnamenin evrak arasında mevcut olduğu halde, tereke temsilcisi sıfatıyla avukat ...'e verdiği vekaletnamenin bulunmadığı anlaşılmakla, Davacı vekili avukat ...'den, ...'nin tereke temsilcisi sıfatıyla vermiş olduğu vekaletnamesinin temin edilerek evrak arasına alınması, Böyle bir vekaletname verilmemiş ise gerekçeli kararın tereke temsilcisi ...'ye usulünce tebliği ile temyiz süresi beklendikten sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine, GERİ ÇEVRİLMESİNE, 12.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu, miras ortaklığının sürdürülmesinin terekeye temsilci atanabilme şartlarından olduğunu, terekeye temsilci atanırken tüm mirasçıların ortak menfaatinin dikkate alınması gerektiğini, tereke temsilcisinin kim olacağı konusunda tüm mirasçıların anlaşmasının şart olduğunu aksi durumda mahkemece resen mirasçıların dışında bir temsilci atanacağını, öncelikle bu davada mirasçı olarak atanması istenilen T2 ile müvekkili arasında husumet bulunduğunu, mahkemece yine tereke temsilcisi olarak atanan T11 ile müvekkili arasında menfaat çatışması bulunduğunu, Musa'nın yüklenici şirketin yetkilisi İsmail Karagülle ile kayın hısımlığı bulunup müvekkili ile arasındaki husumet sebebi ile taraflı davranışlarda bulunacağının açık olduğunu, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

          Hükmü, davacı vekili terekeye temsilci atanması ve temsilcinin şahsına yönelik olarak temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davacı vekilinin tereke temsilcisinin şahsına yönelik diğer temyiz itirazlarına gelince; miras ortaklığı temsilcisi (TMK m. 640) özel kayyım niteliğindedir. TMK'nın 431. maddesi uyarınca vasi tayininde usul kayyım (mümessil) için de uygulanır. TMK'nın 422. maddesi gereğince vasinin sıfatına karşı yapılan itirazları veya vasinin ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini (özürleri) inceleme görevi ile ilgili yasal hükümlerin mümessile yapılan itirazın ya da kaçınma sebeplerinin incelenmesinde de gözetilmesi zorunludur. Vesayet makamının itirazı reddetmesi halinde itirazı denetim makamının incelemesi gerekir....

            Miras ortaklığında mirasçıların birlikte hareket etmeleri zorunluluğu, işlemleri, kullanım ve idareyi birlikte yapmaları, mirasçılar arasında anlaşmazlık bulunması veya bu konularda anlaşamamaları halinde miras ortaklığı adına gerekli işlemleri yapmak, dava açmak, açılmış veya açılacak davaları takip etmek üzere paylaşmaya kadar miras ortaklığına temsilci atanması olanağı sağlanmıştır (TMK m. 640). Mirasçılardan biri veya birkaçının isteği üzerine Hakim mirasın paylaşımına kadar görev yapmak üzere miras ortaklığına bir temsilci atayabilir. Somut olayda da, terekenin idaresi konusunda mirasçılar arasında uyuşmazlık bulunduğundan terekenin, paylaşmaya kadar geçerli olmak kaydıyla, tereke temsilcisi aracılığıyla temsili zorunlu olup terekenin bakım giderlerine tüm mirasçıların katılmaması nedeniyle, terekeye temsilci atanmasında hukuki yarar vardır....

              Hükmü, davalı ... terekeye temsilci atanması ve temsilcinin şahsına yönelik olarak temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davalının tereke temsilcisinin şahsına yönelik diğer temyiz itirazlarına gelince; Miras ortaklığı temsilcisi (TMK m. 640) özel kayyım niteliğindedir. TMK'nın 431. maddesi uyarınca vasi tayininde usul kayyım (mümessil) için de uygulanır. TMK'nın 422. maddesi gereğince vasinin sıfatına karşı yapılan itirazları veya vasinin ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini (özürleri) inceleme görevi ile ilgili yasal hükümlerin mümessile yapılan itirazın yada kaçınma sebeplerinin incelenmesinde de gözetilmesi zorunludur. Vesayet makamının itirazı reddetmesi halinde itirazı denetim makamının incelemesi gerekir....

                Hükmü, davalılar vekili terekeye temsilci atanması ve temsilcinin şahsına yönelik olarak temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davalılar vekilinin tereke temsilcisinin şahsına yönelik diğer temyiz itirazlarına gelince; Miras ortaklığı temsilcisi (TMK m. 640) özel kayyım niteliğindedir. TMK'nın 431. maddesi uyarınca vasi tayininde usul kayyım (mümessil) için de uygulanır. TMK'nın 422. maddesi gereğince vasinin sıfatına karşı yapılan itirazları veya vasinin ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini (özürleri) inceleme görevi ile ilgili yasal hükümlerin mümessile yapılan itirazın yada kaçınma sebeplerinin incelenmesinde de gözetilmesi zorunludur. Vesayet makamının itirazı reddetmesi halinde itirazı denetim makamının incelemesi gerekir....

                  UYAP Entegrasyonu