Öte yandan davalı T7 mirasçılar dışında bir kişinin terekeye temsilci atanmasına muvafakatı olmadığı yönündeki istinaf sebebi tereke temsilcisinin şahsına yöneliktir. Yine terekeye temsilci olarak atanan T9'nin ise yaşlı biri olduğu, kendi rızası alınmadan tereke temsilcisi olarak atandığı yönündeki istinaf sebebi ise tereke temsilciliğinden (vasilikten) kaçınma sebebi olarak değerlendirilmiştir....
TALEP: Davacı tereke temsilcisi vekili; davalı şirketin ortağı olan ...'nun 25/12/2022 tarihinde vefatı üzerine yasal mirasçısı ... tarafından açılan İstanbul 16....
Hukuk Dairesince, davacı ... ile tereke temsilcisinin istinaf isteminin HMK'nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca kabulü ile; ibraname başlıklı belgede imzası bulunan davacılar (......) yönünden verilen red kararının doğru olduğu, ancak imzası bulunmayan davacı... yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde duruşma istekli ve bir kısım davacılar ile tereke temsilcisi tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla duruşma günü olarak saptanan 30.11.2021 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı Binalı Sarıtaş ve vekili Avukat ... ile tereke temsilcisi ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin ve tereke temsilcisinin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/1128 E. 2017/1088 Karar sayılı kararı ile mirasbırakan ...’in terekesine ...’in temsilci olarak atandığı, davanın reddine dair kararın tereke temsilcisi ...’e tebliğ edilmesine karşın, tereke temsilcisinin kararı temyiz etmediği, kararın davacılar vekili tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Nitekim, tereke temsilcisinin atanması ile tereke ortağının ya da ortaklarının terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Bir başka söyleyişle, mirasçı veya mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve bununla bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer. Tüm bu açıklamalar karşısında, davayı takip yetkisi sona eren davacılar vekilinin 06.02.2019 tarihli temyiz dilekçesinin REDDİNE" şeklinde karar verilmiştir. 3....
Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde dahili davacılar Semra ve Beyza vekilleri, tereke temsilcisi vekili ile davalılar ... ve ...vekili temyiz isteminde bulunmuştur. 8. Üçüncü Bozma Kararı Dairenin 23/06/2021 tarihli ve 2020/1247 E., 2021/3548 K. sayılı kararıyla; “...Hemen belirtilmelidir ki, terekeye temsilci atanması durumunda mirasçıların davadaki sıfatları sona ereceğinden ve davayı takip etme yetkisi tereke temsilcisine ait olacağından, dahili davacılar .... ve ... vekillerinin temyiz dilekçelerinin ayrı ayrı reddine. Tereke temsilcisi ile davalılar ... ve ...'in temyiz itirazlarına gelince; ...Ne var ki mahkemece, bozmaya uyulmakla ilgilileri yönünden usuli kazanılmış hak doğmasına karşın bu temel usul kuralı gözardı edilerek bozma ilamının gerekleri yerine getirilmemiştir....
Somut olayda her ne kadar mirasçı T4 ve T5 vekili tarafından davanın reddi talep edilmişse de terekenin idaresi konusunda mirasçılar arasında uyuşmazlık bulunduğundan terekenin paylaşmaya kadar geçerli olmak kaydıyla, tereke temsilcisi aracılığıyla temsili zorunlu olup nitekim davacı tarafından bildirilen terekeye ait bankada bulunan para ilişkisine dair hukuki işlemlerin devam edememesi nedeniyle terekeye temsilci atanmasında hukuki yarar vardır. Mahkememizce davacı tarafın göstermiş olduğu tereke temsilci adayının terekeyi tarafsız ve objektif olarak temsil edeceği kanaatine varılarak davanın kabulüne, Kayseri ili, Hacılar ilçesi, Orta Mah....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/326 Esas sayılı dosyasında tereke temsilcisi atanmak üzere süre verildiğini beyan etmişse de işbu ara kararın ve haliyle de huzurdaki dosya usul ve esas hükümlerine aykırılık teşkil ettiğini, davacılar tarafından belirlenen T21 de tereke temsilcisi atanmasına muvafakatlerinin olmadığını, T21 diğer mirasçılardan T17 oğlu olduğunu dosyanın kapsamında tarafsızlığı mümkün olmadığı ve tapu iptali ve tescili davası da mirasçılar arasında görülen bir dava ise, miras ortaklığına temsilci atanması gerekmeyeceğini beyan etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; 1- Davanın kabulü ile; 2- Kayseri 12. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2021/90 (eski Kayseri 6. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/326) Esas sayılı dosyasında T.C....
Davacı Azime Tanrıverdi yargılama aşamasında vefat etmiş, davacının miras şirketine mümessil tayin edilmiş, tereke temsilcisi davayı takip ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. SAVUNMA: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili T3 tarafından hasımsız olarak davacı annesi Azime Tanrıverdi'ye kayyım veya yasal danışman atanması için Ankara 7. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/319 esas sayılı dosyası ile 14.03.2018 tarihinde dava açılarak ve kayyım veya yasal danışman adayı olarak da diğer davalı T5 mahkemeye teklif edildiğini, davacı Azime Tanrıverdi'nin yaklaşık 86 yaşında olması nedeniyle malvarlığı olan yaklaşık 15 adet taşınmazı ve bankada yüklü miktarda parası olması nedeniyle yönetemeyeceğinden işlerini takip ve idare edemeyecek durumda olduğu iddiası ile dava açıldığını, ancak mahkemenin davayı reddettiğini, davacının aleyhine Ankara 7....
Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davacının talebinin TMK'nın 640/3. maddesinde yer alan “Miras ortaklığına temsilci atanması” ve 589 vd. maddelerinde düzenlenen "Terekenin resmen idaresi için yönetici atanması" düzenlemeleri kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, her iki madde ile ilgili olarak inceleme ve değerlendirme yapma görevinin Sulh Hukuk Hâkimliğinde bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Yargıtayın yerleşik içtihatlarına göre, HMK'nın 4/1-ç maddesi atfıyla davacının talebinin TMK'nın 640/3. maddesinde yer alan “Miras ortaklığına temsilci atanması” ve 589 vd. maddelerinde düzenlenen "Terekenin resmen idaresi için yönetici atanması" başlıkları altında yapılan düzenlemeler kapsamında değerlendirilmesi gerekir....
Başka bir söyleyişle, mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve bununla bağlantılı olarak da hükmü temyiz ... miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer. Somut olayda, Kuşadası Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/846 Esas, 2021/1256 Karar sayılı kararı ile mirasbırakanın terekesine ...’ın tereke temsilcisi olarak atandığı ve kararın istinaf edilmeksizin 15/04/2022 tarihinde kesinleştiği, Mahkemece verilen kararın tereke temsilcisine Dairece yapılan geri çevirme sonucunda 19/12/2022 tarihinde tebliğ edildiği, ancak tereke temsilcisi tarafından temyiz isteminde bulunulmadığı anlaşılmaktadır....