"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İNEGÖL SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/04/2015 NUMARASI : 2014/514-2015/463 -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava tereke temsilcisi atanması istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 22.01.2015 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 11.4.2015 tarihinde yürürlüğe giren, Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 13.7.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
TMK'nun 640/3. maddesinde tereke temsilcisi atanmasını talep edenin mirasçı olmasını aradığından, mirasçı olmayanların tereke temsilcisi atanması için sulh mahkemesine başvurması olanaklı değildir. Nitekim Yargıtay da bir kararında, tereke temsilcisinin sadece mirasçılarca atanmasının istenebileceğini, mirasçı olmayanların ise; tereke temsilcisi atanmasını isteyemeyeceğini içtihat etmiştir. Bu kararın (HGK, 15.2.1989, E. 1989/2- 9, K. 95) ilgili bölümü şöyledir: “… Davanın konusu terekeye mümessil tayini isteğini kapsamakta olup, mahkemece dava kabul edilmiş, Özel daire “miras şirketine mümessil tayini istemek hakkını mirasçılara ait olduğu, davacının ve terekesine mümessil tayini istenen mirasbırakanın mirasçısı olmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle kararı dava hakkı yönünden bozmuş, mahkeme direnmiştir....
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının muris vekalet görevinin kötüye kullanılması iddiasına dayalı olarak eldeki davayı açtığı ve tüm mirasçılar adına tapu iptali ve terekeye iade mümkün olmazsa tazminat talebinde bulunduğu, bu nedenle Mudurnu Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2017/168 E. 2018/81 Karar sayılı kararı ile mirasbırakan Hüsamettin Ertuğrul’un terekesine Av.Derya Dinçel’in temsilci olarak atandığı,istinaf başvurusunun reddine dair kararın tereke temsilcisi Av.Derya Dinçel’e tebliğ edilmesine karşın, tereke temsilcisinin kararı temyiz etmediği, kararın davacı vekili tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Nitekim, tereke temsilcisinin atanması ile tereke ortağının ya da ortaklarının terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki miras ortaklığına temsilci atanması davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalı ... Bzokurt tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, TMK'nin 640/3. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile ...’un terekesine ...'in temsilci olarak atanmasına karar verilmiştir. Hüküm, temsilcinin şahsına yönelik olarak temyiz edilmiştir. Davalı ... şahsına yönelik temyiz itirazının incelenmesine gelince; miras ortaklığı temsilcisi (TMK m. 640) özel kayyım niteliğindedir. TMK'nin 431. maddesi uyarınca vasi tayinindeki usul kayyım (mümessil) için de uygulanır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 05.03.2015 gününde verilen dilekçe ile terekeye temsilci atanması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, TMK'nin 640/3 maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile ...’nin terekesine ...’in temsilci olarak atanmasına karar verilmiştir. Hüküm, davalılar tarafından temsilcinin şahsına yönelik olarak temyiz edilmiştir. Miras ortaklığı temsilcisi (TMK m. 640) özel kayyım niteliğindedir. TMK'nin 431. maddesi uyarınca vasi tayinindeki usul kayyım (mümessil) için de uygulanır....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, 29.11.2013 gününde verilen dilekçe ile terekeye temsilci atanması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; kabulüne dair verilen 25.02.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, TMK'nin 640/3. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması isteğine ilişkindir. Mahkeme, davanın kabulü ile ...’nun terekesine ..., ..., ...’nun temsilci olarak atanmasına karar verilmiştir. Hüküm, mirasçı ... vekili tarafından tereke temsilcisinin şahsına yönelik olarak temyiz edilmiştir. Miras ortaklığı temsilcisi (TMK m. 640) özel kayyım niteliğindedir. TMK'nin 431. maddesi uyarınca vasi tayinindeki usul kayyım (mümessil) için de uygulanır....
ın tereke temsilciliğini ve terekenin yönetimini kabul eden.... tereke temsilcisi olarak görevlendirilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalılar temyiz etmiştir. HMK’nın “Taleple bağlılık ilkesi” başlığını taşıyan 26. maddesi uyarınca hakim, tarafların iddia ve savunmaları ile bağlı olup ondan fazlasına veya başka bir şeye hüküm veremez. Somut olaya gelince,.... Hukuk Mahkemesinin ... sayılı dava dosyasında muris ...'in miras şirketine temsilci tayini gerekmekte olup ...'in miras şirketine temsilci tayini ile yetinilmesi gerekirken talep aşılmak suretiyle muris ...'ın terekesine de temsilci tayin edilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir. ... SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 21.09.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Feke Asliye Hukuk Mahkemesi 2020/23 Esas sayılı dosyasının 10.03.2021 tarihli duruşmasında davayı takip edebilmeleri için terekeye temsilci atanması için dava açmaları istendiğini, 2021/1 Tereke Sayılı davayı açarak terekeye temsilci atanmasını talep ettiğini, bu davanın mirasçılar arasında görülen bir dava olduğunu, tereke temsilcisinin mirasçıların temsilcisi yani vekili olduğunu, vekilin vekalet ilişkisi devam ederken müvekkiline karşı dava açıp takip edemeyeceğini, mirasçılar arasında açılan davada davayı terekeye mümessil tayin ederek takip edilemeyeceğini, tereke temsilcisinin kendisine temsil yetkisi veren kişiye dava açamayacağını, 10.03.2021 tarihli ara karardan vazgeçilmesini talep ettiğini, dosyada yeterli inceleme yapmadan mirasçılar arasında görülen davaya tereke temsilcisi atayarak yanlış bir karar verildiğini, Feke Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/1 tereke, 2021/4 kararın sayılı usul ve yasaya aykırı...
Yargılama sırasında Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/2 Esas, 2020/7 Karar sayılı kararı ile mirasbırakan ... terekesine ...’in tereke temsilcisi olarak atandığı, temsilcinin davaya dahil edildiği ve duruşmaya katıldığı anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere Türk Medeni Kanunu'nun 640 ıncı maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Başka bir söyleyişle, mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve bununla bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer. Somut olayda, temyize konu kararın tereke temsilcisi ...’e tebliğ edilmesine karşın, tereke temsilcisi karara karşı temyiz talebinde bulunmamış, karara karşı yalnızca davacı temyiz talebinde bulunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Miras ortaklığına temsilci atanması KARAR Tereke temsilcisi olarak atanan ...'nun şahsına yönelik açıklamalar itiraz niteliğindedir. Miras ortaklığı temsilcisi (TMK md. 640) özel kayyım niteliğindedir. Türk Medeni Kanunu'nun 431. maddesi uyarınca vasi tayininde uygulanan usul kayyım (mümessil) için de uygulanır. Türk Medeni Kanunu'nun 422. maddesi gereğince vasinin sıfatına karşı yapılan itirazları veya vasinin ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini (özürleri) inceleme görevi ile ilgili yasal hükümlerin mümessile yapılan itirazın ya da kaçınma sebeplerinin incelenmesinde de gözetilmesi zorunludur. Vesayet makamının itirazı reddetmesi halinde, itirazın denetim makamı tarafından incelenmesi gerekir. Türk Medeni Kanunu'nun 397. maddesinde belirtilen denetim makamı görevi; Asliye Hukuk Mahkemesi'ne aittir (5133 S.K. md. 2-3, TMK md. 397/2)....