"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tereke Defterinin Tutulması Davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine,peşin alınan harcın mahsubuna ve 60.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 07.12.2009 (Pzt.)...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1567 KARAR NO : 2022/1581 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : TÜRKELİ SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/03/2019 NUMARASI : 2017/2 E 2019/3 K DAVA KONUSU : Tereke (Tespit İstemli) KARAR : DAVA DİLEKÇESİNİN ÖZETİ: Davacılar vekili Av. Çağrı ÇAYLI'nın İstanbul 13....
Bununla birlikte, istinaf dilekçesinde tereke temsilcisinin şahsına yönelik itirazlarının da bulunduğu görülmektedir. Ancak bilindiği üzere tereke temsilcisinin şahsına yönelik itirazların TMK'nun 422.maddesi kapsamında denetim makamınca değerlendirilmesi gerekmektedir. İzah olunan gerekçeler karşısında davalıların istinaf talebinin yerinde olmadığı, ilk derece mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırı bir yön de bulunmadığı anlaşıldığından, terekeye temsilci atanması kararına yönelik istinaf talebinin reddine, atanan tereke temsilcisinin şahsına yönelik istinaf talepleri yönünden ise istinaf yolunun kapalı olduğu anlaşılmakla istinaf dilekçesinin usul yönünden reddine karar verilmesi gerektiği değerlendirilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Dava tereke tespiti isteminden ibarettir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/2271 KARAR NO : 2023/2033 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/02/2023 NUMARASI : 2022/27 E 2023/11 K DAVA KONUSU : Tereke (Resmen Yönetilme Ve Tasfiye İstemli) KARAR : DAVA DİLEKÇESİNİN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müteveffanın tüm mirasçılarının yasal süresinde murisin mirasını ret ettiğini, söz konusu ret kararının mahkememizin 2021/1982 Esas sayılı dosyası üzerinden verildiğini, müvekkili bankanın muristen, yasal takip işlemlerinden kaynaklanan haciz ve dava yolu ile teminat altına alınan alacağının bulunduğunu, tasarrufun iptali davasına devam edebilmeleri ve icra müdürlüğü dosyasında takibe devam edebilmeleri için müteveffanın terekesinin tasfiyesine karar verilmesini talep ve etmiş dosya Samsun 3.Sulh Hukuk Mahkemesinin 26/03/2022 tarih ve 2022/24 Tereke - 2022/21 K sayılı gönderme kararı ile mahkemeye gönderilmiştir....
Şöyle ki, 1- Aktif tereke ile net tereke kavramları karıştırılarak sadece mirasbırakanın kazandırma dışı terekesi net tereke olarak tespit edilmiştir. 2- Saklı paylı davalı mirasçının saklı payına kadar tenkise karar verilebileceği yanlış biçimde değerlendirilerek, kazandırma yapılan miktardan tespit edilen saklı pay çıkarılarak artan miktarların toplanması ile bulunan bu değerin mirasbırakanın tasarruf nisabı içerisinde kaldığı şeklindeki yorum ile saklı paylara el atılmadığı şeklinde karar verilmesi isabetsizdir. 3- ... mirasçılarına yapılan bir kazandırma olmamasına rağmen ( sadece ...’e bir parça taşınmaz vasiyet edildiği ) yanılgılı değerlendirme ile saklı paylarının ihlal edilip edilmediği noktasında hesaplama yapılmamıştır. 4- Bir kısım taşınmazların değerlerinin ayrı ayrı gösterilmediği, denetime elverişli şekilde hangi bilirkişi raporuna üstünlük tanındığı ( inşaat + ziraat ) açıklanmadan sonuca gidildiği anlaşılmıştır.Taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli şekilde...
Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2000/723 E. sayılı dosyası ile terekeye temsilci tayin edildikten sonra davalıların elbirliği (iştirak) halinde mülkiyet şeklinde maliki oldukları tüm gayrimenkullerin idaresinin, Medeni Kanun hükümleri gereği T1 ettiğini, yasal görev gereği, tereke malvarlığının tespiti ve tereke mallarının defterinin tutulması amacıyla, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü'ne müzekkere yazıldığını ve müteveffa T1 Türkiye genelindeki gayrimenkullerinin tespit edilerek, tereke defteri oluşturulduğunu, davalı mirasçılar arasında yapılan paylaşım sözleşmesi gereği, müteveffanın menkul malları ve şirket hisseleri mirasçılara intikal etmiş olup, işbu sözleşmede paylaşım dışı tutulan elbirliği halindeki gayrimenkul malların tereke idaresine geçtiğini, yine yasal düzenlemeler gereği tereke mümessilliğinin idaresine geçen gayrimenkullerin, kiralarının tereke tarafından tabsil edilmesi ve bunlara ilişkin yıllık gelir vergisi beyannamelerinin, tereke mümessilliği tarafından düzenlenerek vergi...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, terekenin tespiti ve defter tutulması istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 14. Hukuk Dairesinindir. Ancak 11.04.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 2797 Sayılı Yargıtay Kanunu'nun 6644 sayılı Kanun ile değiştirilen 60. maddesinin üçüncü fıkrası gereğince dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesine, 15.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bilindiği gibi terekeye ait bir hakla ilgili olarak açılacak davalarda kural olarak; tereke 4721 Sayılı Türk Medeni Yasası’nın 701 ve devam eden maddelerine göre elbirliği mülkiyetine tabi olduğunudan yasal istisnalar dışında(örneğin TM Yasası 702/son) tüm mirasçıların birlikte hareket etmeleri veya aynı yasanın 640. maddesine göre terekeye temsilci atanması ve bu yolla davanın yürütülmesi gerekir. Ancak dava, halefiyet esasına göre tereke adına değil de kendi miras payı için açılmış ise tüm mirasçıların onayının alınmasına gerek bulunmamaktadır. (Yargıtay HGK 11.11.2009 T. 2009/1-458 E.N, 2009/498 K.N.) Diğer taraftan, hukukumuzda, diğer çağdaş hukuk sistemlerinde olduğu gibi kişilerin huzur ve güven içerisinde alış verişte bulunmaları satın aldıkları şeylerin ilerde kendilerinden alınabileceği endişelerini taşımamaları, dolayısıyla toplum düzenini sağlamak düşüncesiyle, alan kişinin iyiniyetinin korunması ilkesi kabul edilmiştir....
Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma (temlik) dışı terekenin tümüyle bilinmesiyle mümkündür. Tereke mirasbırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu malvarlığı kıymetleri ile iadeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalardır. Bunlar terekenin aktifini oluşturur. Mirasbırakanın borçları, bakmakla yükümlü olduğu kişilerin 743 sayılı Kanun uygulanacaksa bir aylık TMK uygulanacaksa üç aylık nafakası, terekenin defterinin tutulması, mühürlenmesi, cenaze masrafları gibi giderler de pasifidir. Aktiften belirtilen borçların indirilmesi net terekeyi oluşturur. Tereke bu şekilde tespit edildikten sonra mirasın açıldığı tarihteki fiyatlara göre değerlendirilmesi yapılarak parasal olarak miktarının tespiti gerekir (TMK m.564). Miras bırakanın TMK'nın 506 ncı maddesinde belirlenen saklı paya tecavüz edip etmediği bulunan bu rakam üzerinden hesaplanır....