Bu iki koşulun varlığı halinde taşkın yapı maliki uygun bir bedel ödeyeceğini bildirerek açacağı yenilik doğurucu nitelikteki temliken tescil davası ile taşkın kısmın mülkiyetini veya üzerine bir irtifak hakkı kurulmasını isteyebilir. Ayrıca, iyiniyet savunmasının yukarıda açıklanan niteliği dikkate alınıp, bu savunma içerisinde temliken tescil isteğinin de bulunduğu kabul edilerek, tescil talebi,ayrı bir davaya gerek olmaksızın açılan davada savunma yoluyla da ileri sürülebilir. Esasen bu kuralın uyuşmazlıkların en kısa sürede sağlıklı biçimde çözümlenmesi ve dava ekonomisi yönünden büyük yarar sağlayacağı da kuşkusuzdur....
tarafça savunma yoluyla talep edilen temliken tescil talebine gelince, davacıya ait 2210 parsele tecavüzlü olduğu tespit edilen (B), (E) ve (F) harfleriyle gösterilen kısımlar üzerinde bulunan duvar ve deponun sabit yapı niteliği bulunmadığı gözetildiğinde temliken tescil talebine konu olamayacağı, (C) harfiyle gösterilen ve davalı ...’a ait üç katlı binanın 2,887 m2 lik kısmı taşkın olan kısım yönünden ise temliken tescil talebinin en önemli koşulu olan iyiniyetli yapılanma durumunun sözkonusu olmadığı, davalı ... tarafından binanın yapımı sırasında ölçüm yaptırılarak maliki olduğu 2219 parsel sınırı içine binanın yapıldığına ilişkin bir ölçüm krokisi ibraz edilemediği, dosyadaki ölçüm krokisinin davacı ve dava dışı kişilerin yapılarına ilişkin olduğu, bu kısım yönünden de temliken tescil koşullarının oluşmadığı gerekçeleri ile, 1-Tarafların istinaf talebinin kabulüne, 2-......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 28.02.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil (temliken tescil), tescil mümkün olmadığı takdirde ağaç bedelleri tazmini ve ecrimisil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 20.10.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, mülkiyeti davalıya ait 177 parsel sayılı taşınmazın 5.900. m²’lik kısmına, mülkiyetinin kayınpederine ait olduğu zannı ile iyiniyetli olarak 126 adet zeytin fidanı diktiğini, davalının çocukları tarafından son yıllarda ağaçlardan faydalanmasına müsaade edilmediğini beyanla taşınmazın ağaç dikili kısmının Türk Medeni Kanununun 729. maddesi uyarınca, temliken tescilini ve davalılarca toplanan ürün bedeli olan 1.890,00...
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; asıl dava elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil, birleştirilen dava elatmanın önlenmesi, kal, karşı dava temliken tescil talebine ilişkindir. 2....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 06.10.2000 gününde verilen dilekçe ile gayri menkul satış vaadi sözleşmesine dayalı temliken tescil olmadığı takdirde tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 07.06.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava satış vaadi sözleşmesine dayalı temliken tescil, olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir....
Davacılar, 78 ada 18 parsel sayılı taşınmaza davalılar ile birlikte elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olarak malik olduklarını, ortak miras bırakanları ... ’nın muvafakatı ile üzerine bina yaptıklarını, noterde 29.07.1998 tarihinde düzenlenen sözleşme ile de miras bırakanlarının binanın yapım giderlerinin kendileri tarafından karşılandığını, kat mülkiyeti kurulmadığından tapudan devir yapılamadığını kabul ettiğini ileri sürerek, Türk Medeni Kanununun 724. maddesi uyarınca temliken tescil, bu istemleri kabul edilmediği takdirde ise, binadaki 1 numaralı işyerinin ..., 2 ve 3 numaralı işyerinin ise, ... tarafından yapıldığının tespiti ile tescilini istemişlerdir. Görüldüğü gibi davacılar öncelikle Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayalı temliken tescil istemişlerdir....
Şti. yönünden davanın bedel istemi yönünden kabulü ile ... İnş. Tur. ve Tic. Ltd. Şti.’den tahsiline, diğer davalılar yönünden reddine dair verilen kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 05.11.2014 tarih ve 2013/29702 Esas, 2014/34250 Karar sayılı ilamıyla bozulmuş, yerel mahkemece bozma ilamına uyularak davanın kabulü ile, davalı arsa sahibi ... adına olan tapu kaydının iptâli ile davacı adına tesciline karar verilmiş, verilen karar davalı yüklenici ... Yapı Tur. İnş. Ltd. Şti. ile arsa sahibi ... mirasçıları tarafından temyiz edilmiştir. Dava temliken tescile dayanan tapu iptâli tescil, olmadığı takdirde bedel istemine ilişkin olup, temlik alanın taşınmazı kazanabilmesi için arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın temlik eden yükleniciye düşmesi ve yüklenicinin arsa sahibine karşı edimini ifa ederek bu taşınmaza hak kazanmış olması gerekmektedir. Davacı ile davalı ... İnş. Tur. ve Tic. Ltd....
a satışıyla ... adına tescil edildiği, tapu kaydının halen ... adına olduğu, bu durumda, Mahkeme gerekçesinin aksine haricen satış tarihinde davaya konu parselin tapuya kayıtlı olmadığı, taşınmazın harici satışa konu edildiği iddia edilen tarihin kadastro tespiti sonrası olduğu, mülkiyetinin ihtilaflı olduğu, haricen satışın yapıldığı tarih itibariyle tapulama öncesi ve sonrası tapu kaydı olmadığı için temliken tescil davasına da konu olamayacağı, hal böyle olunca, davacı tarafın tapu iptali ve tescil talebinin reddini sonuç itibariyle doğru olduğu, bu nedenle tapu iptali ve tescil davasının mahkemece reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından tapu iptali ve tescil ve temliken tescile ilişkin hüküm fıkrasının onanmasına, ancak, davacı vekilinin terditli isteği olan "bedele" yönelik temyiz itirazlarına gelince; taşınmazın haricen satışı geçersiz ise de, geçersiz sözleşmeden kaynaklanan bedelin tahsilinin istenebileceği, sözleşmenin yapıldığı tarihten itibaren...
Bu özelliğinden dolayı taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir. Taşılan arazi malikinin devir borcu eşyaya bağlı bir borç olduğundan inşaat maliki hakkını taşılan arazinin her malikine karşı kullanabilir. Yeni malikler de Türk Medeni Kanununun 725. maddesinde belirtilen haklardan yararlanabilecekleri gibi borçlardan da sorumlu olur. Bu tür davalarda taşkın yapıyı yapan kişinin taşınmazı lehine, taşırılan arazi üzerinde bir irtifak hakkı yoksa durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde taşkın yapıyı yapan kimse, taşan kısım için uygun bir bedel karşılığında irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyebilir. TMK’nin 725. maddesine dayanılarak tescil talebinde bulunulabilmesi bazı koşulların varlığına bağlıdır; a) Birinci koşul, malzeme sahibinin iyiniyetli olmasıdır....
İyiniyet olmadığı takdirde de, diğer koşulların araştırılmasına gerek bulunmamaktadır.Hal böyle olunca, davacının davasının kabulüne, savunma yoluyla getirilen temliken tescil isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir...” gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davalının gerekli mercilere başvurduğunu kanıtlayamadığı ve inşa edilen binanın ruhsatsız olduğu da değerlendirildiğinde davalının iyiniyetli olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne,tecavüzlü kısmın yıkılmasına,temliken tescil isteğinin reddine karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davalının temyiz itirazı yerinde değildir....