Mahkemece, 997 yılında satın alınan ve davalı adına tapuya tescil edilen taşınmazın alımında Almanya'da işçi olarak çalışan davacının katkısı bulunduğundan davanın kısmen kabulü ile 85.831,93 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar 24.06.1988 tarihinde evlenmişler, 12.03.2007 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın 11.07.2011 tarihinde kesinleşmesi ile boşanmışlardır. Eşler arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Dava, mal rejiminin boşanma sebebiyle tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. Bu davaların çözüm yeri 4787 sayılı Aile Mahkemeleri'nin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi gereğince Aile Mahkemeleridir....
Oysa dinlenen davacı-karşı davalı kadının tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bu itibarla davacı-karşı davalı kadının boşanma davasının reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu erkeğin boşanma davasının reddine ilişkin bölümünün ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 16.10.2018 (Salı)...
erTL iştirak nafakasına, boşanma nedeni ile 100.000,00.'erTL maddi ve manevi tazminat ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin erkekten alınarak kadına ödenmesine karar verilmesinin talep ve dava edildiği, dava dilekçesinin davalıya usulüne uygun olarak 09/02/2018 tarihinde tarihinde tebliğ edildiği, erkek tarafından yasal iki haftalık cevap süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır. İlk Derece Mahkemesince yapılan sosyal ve ekonomik durum araştırılmasına göre, kadının; ev hanımı olduğu, geliri ve mal varlığının olmadığı, kirada yaşadığı, erkeğin de; pastane işlettiği, evi olduğu, BMW arabasının olduğu, ekonomik durumunun iyi olduğunun belirlendiği anlaşılmıştır....
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; davacı kadın tarafından TMK'nun 166/1- 2 maddesince açılan boşanma davasının kabulüne, tarafların TMK'nun 166/1 maddesine göre evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, müşterek çocuğun velayet hakkının davacı anneye verilmesine, baba ile müşterek çocuk arasında görüş günü düzenlenmesine, dava tarihinden kararın kesinleşmesine kadar tedbir, kararın kesinleşmesinden sonra davacı kadın ve müşterek çocuk için aylık 150,00.'şerTL yoksulluk ve iştirak nafakasının davalı erkekten alınarak davacı kadına ödenmesine, boşanma nedeni ile davacı lehine 5.000,00.'...
arasında bir arada yaşamayı engelleyecek derecede, şiddetli geçimsizliğin mevcut olduğu, davalı üzerine Mersin Yenişehir ilçesinde Ayseli Kız Öğrenci Yurdu, Ayseli, Oteli, Ayseli Düğün Salonu adına kayıtlı 34 XX 397 plakalı ve 34 XX 814 plakalı vasıtaları ve üzerine kayıtlı bir çok taşınmaz mal varlığının bulunduğu, davalının bu taşınmazların bir kısmını eşinden mal kaçırmak amacıyla, bedelsiz olarak, kız kardeşi Yıldız Sarıkaya ve eniştesi Mehmet Sarıkaya üzerine devrettiği, bu devirlerin sadece mal varlığının aktifini azaltmak ve mal kaçırmak amacıyla yapıldığı, tapu devrine rağmen taşınmazların gerçek malikinin davalı olduğu, davalının müteahhitlik yaptığı, Ayseli Plaza, Balkar Plaza, İnfinity gibi bir takım inşaatların müteahhitliğini yaptığı, Akdoğan inşaat isimli bir firmayla da ortak müteahhitlik yaptığı, davalının sayılan mal varlığı dışında, aylık gelirinin ise en az 50.000,00 TL civarında olduğu, müvekkili davacının ise davalı üzerine kayıtlı bulunan Ayseli Kız Öğrenci Yurdun'da...
Mal rejiminden kaynaklı açılan alacak davalarında Aile Mahkemelerinin tapu iptali ve tescil kararı verme yetki ve görevinin bulunmadığı, buna ilişkin davanın ilk önce görevli Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülüp verilecek tapu iptal ve tescil kararının kesinleşmesi halinde ilgili taşınmazın, mahkeme kararı doğrultusunda davalı eş adına tescil edileceği için mal rejimi tasfiyesine konu olabileceği, görevli olan Asliye Hukuk Mahkemesinin tapu iptal ve tescil talebini reddetmesi durumunda ise, mal rejiminin tasfiyesi sırasında TMK.nun 225/2. maddesi gereğince taşınmazların sadece satıldığı tarihteki değeri üzerinden tasfiye alacaklarının hesaplanabileceği, buna göre mal rejiminden kaynaklı olan davalarda kanunda sayılan sınırlı haller dışında talep sahibine ayni yönden hak isteminde bulunma yetkisi verilmediği, bu haliyle mal rejimi tasfiye davasını görmekte olan mahkeme tarafından tapu iptal tescil davasının sonucu beklenerek verilecek karara göre yukarıda belirtildiği şekilde tasfiye kararı...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal paylaşımı ... ... ile ... aralarındaki mal paylaşımı davasının reddine dair Ankara 2. Aile Mahkemesinden verilen 06.12.2010 gün ve 606/1637 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve ilâmda belirlenip dayanılan gerektirici sebeplere göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 18,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 2,75 TL'nin temyiz eden davacıdan alınmasına 17.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 14/11/2019 NUMARASI : 2019/196 ESAS 2019/814 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen mahkemenin kararına karşı, davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiği ve istinaf isteminin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: HMK 355 maddesine göre, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, kadın tarafından davalı erkeğin kusurlu davaranışları ile evlilik birliğinin temelden sarsılması nedenine dayalı TMK'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca açılan boşanma ve ferilerine ilişkindir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, maddi ve manevi tazminat ile iştirak ve yoksulluk nafakası yönünden; davalı kadın tarafından ise tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Türk Medeni Kanunu'nun 166/1-2. maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; nafakanın ve tazminatların miktarı yönünden, davalı erkek tarafından ise; tüm yönlerden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Türk Medeni Kanunu'nun 166/1-2. maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir....