WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesince davacının TMK.nun 166/1. maddesi uyarınca boşanma davasının reddi kararı isabetsiz olmuştur. Davacının davanın esasına dair istinaf başvurusunun kabulü ile gerekçenin ve kararın tamamının kaldırılarak yukarıda açıklanan gerekçe ile dava ve tarafların talepleri hakkında yeniden hüküm kurulmasına, davacının boşanma talebinin kabulü ile tarafların TMK.nun 166/1. maddesi uyarınca boşanmalarına karar vermek gerekmiştir. Tarafların velayet talepleri yönünden; Tarafların müşterek üç çocukları bulunmak olup 26/07/2008 doğumlu Kadir Kaan gayri reşittir. Çocuk idrak çağındadır. TMK.nun 336/2- 3. maddesinde "Ortak hayata son verilmiş veya ayrılık hali gerçekleşmişse hakim, velayeti eşlerden birine verebilir. Velayet, ana ve babadan birinin ölümü halinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir." denilmektedir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Tedbiren Düzenlenmesi-Çocukla Kişisel İlişki Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından, erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakaların miktarı yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve velayet düzenlemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı erkeğin tüm, davacı-karşı davalı kadının ise aşagıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım...

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tedbiren Velayet İstemi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayet hakları tedbiren anneye verilen müşterek çocuklar, 15.07.2003 doğumlu ... ve 05.11.2007 doğumlu ...ile davalı baba arasında kurulan kişisel ilişki babalık duygusunun tatminini sağlamaktan uzak olup müşterek çocukların, ayrı şehirde yaşayan baba ile yatılı kalmasına olanak sağlayacak ve babanın izin dönemlerine de uyumlu olacak şekilde, kişisel ilişki kurulması gerekirken, yazılı şekilde kişisel ilişki tesisi uygun görülmemiştir....

      SONUC:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentte gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre tedbiren velayet davasına ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik melenmesine yer olmadığına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte açıklanan sebeple ONANMASINA, aşağıdaki yazılı harcın...'e yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 143.50 TL temyiz başvuru harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran Hasan'a geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 04.12.2017 (Pzt.)...

        DAVA KONUSU : Tedbiren Velayet ve Tedbir Nafakası KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müşterek çocukların velayetlerinin tedbiren anneye verilmesini, çocukların her biri için ayrı ayrı aylık 3.000'er TL tedbir nafakasına hükmedilmesine karar verilmesini, müvekkili için aylık 1.500 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini, hükmedilen nafakanın yıllık ÜFE oranında arttırılmasına, "Hacıismail Mah. 159 sokak no: iç kapı no: 2 Canik/SAMSUN" adresinde bulunan müşterek konutun eşyalarıyla birlikte davacıya tahsis edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Açılan davayı kabul etmediklerini, iddiaların doğru olmadığını, aksine davacı tarafın hakaret ve tehdidine maruz kaldığını, evin ve çocukların ihtiyaçlarını karşıladığını, açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        olarak belirlenmesini talep ettiklerini, evlilik birliğinin davalının kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını belirterek tarafların boşanmalarına, küçük Umut Efe Kolbaş'ın velayetinin tedbiren ve nihai olarak ortak velayet olarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tedbiren Velayet-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle küçük ...’nin velayetinin tedbiren davacı anneye verildiğine, küçük ... 24.04.1998 doğumlu olduğu halde, gerekçeli kararın hüküm bölümünde doğum tarihinin 30.08.1988 yazılmasının maddi hata niteliğinde olup mahallinde düzeltilmesinin mümkün bulunmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak...

          Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı baba, boşanma ile velayeti davalı anneye bırakılan ortak çocuk 10.11.2009 doğumlu Gülser'in velayetinin değiştirilerek kendisine verilmesini talep etmiş, mahkemece" boşanma kararı sonrasında çocuğun babasıyla birlikte yaşadığı ve bu süre içerisinde çocuk ile baba arasında çok güçlü duygusal bağ kurulduğu" gerekçesiyle davanın kabulü ile ortak çocuğun velayetinin değiştirilmesine karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; taraflar arasında görülen .......

            Bu durumda, tarafların kusur belirlemesine ve boşanma davalarının reddine yönelik istinaf talebinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-2 maddesi gereğince kabulüne karar verilerek ilk derece mahkemesi kararının kusura ilişkin gerekçesinin bu şekilde düzeltilmesine, Türk Medeni Kanununun 166/1 şartları gerçekleştiğinden karşılıklı açılan boşanma davalarının kabulüne karar verilmiştir. Velayet düzenlemesi yapılırken; göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "üstün yararı" (Birleşmiş Millet Çocuk Haklarına Dair Sözleşme madde 3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi madde 1; Türk Medeni Kanunu madde 339/1, 343/1, 346/1; Çocuk Koruma Kanunu madde 4/b) dır. Çocuğun üstün yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir....

            Gerçekleşen bu kusur durumu karşısında kocanın tam kusurlu hareketleri ile tarafların evlilik birliğinin devamının taraflardan beklenemeyecek derecede sarsıldığı nazara alınarak davalı karşı davacı kadının boşanma davasının kabulü gerekmiştir. 2- Velayetin düzenlenmesinde aslolan çocukların üstün yararıdır. (Bu düzenlemede ana ve babanın yararı ile çocuğun yararı çatıştığı takdirde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gerekir.) Velayet, kamu düzeni ile ilgilidir. Mahkemece uzman incelemesi de yaptırılıp, gösterilen deliller hep birlikte değerlendirilmek suretiyle velayet hakkında düzenleme yapılması gerekmektedir. Ayrıca Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 3. ve 6. maddeleri ile Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşmenin 12. maddesi uyarınca velayet düzenlemesi yapılırken çocuğun beyanına da (idrak çağındaki) değer verilmesi gerekmektedir....

            UYAP Entegrasyonu