Mahkemece dinlenen tanık beyanları ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek davacı kocanın tam kusurlu davalı kadının ise kusursuz olduğunun tespit edilmesi nazara alındığında; hiç kimsenin kendi kusuruna dayanarak dava açamayacağı ve davalının kusurunun ispatlanamadığına göre davacı kocanın açtığı boşanma davasının reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır. 2- Mahkemece davacı karşı davalı kadının açtığı tedbiren velayet davasında müşterek çocuğun velayeti davalı babaya verilmiş ise de davalı kocanın bu davaya yönelik velayet talepli bir davasının bulunmadığı halde müşterek çocuğun velayetinin davalı babaya verilmesi usul ve yasaya aykırı olup dosya kapsamında bulunan SİR ve müşterek çocuğun beyanı dikkate alındığında davacı kadının tedbiren velayet davasının reddi gerekir. 3- Davalı kocanın başka bir bayanla birlikte yaşadığı dikkate alındığında davacının ayrı yaşamada haklı olup kendi adına önlem nafakası talep edebileceği, müşterek çocuğun babası ile birlikte...
Mahkemece alınan sosyal inceleme raporlarında; annenin kendi ailesi ile birlikte yaşadığı ve düzenli gelir getiren bir işte çalıştığı, velayet görevini yerine getirebilecek sosyal ve ekonomik şartlara sahip olduğu, babanın ise kendi ailesi ile altlı-üstlü oturduğu, mahkemenin tedbiren velayet düzenlemesi sonrasında çocukların fiilen büyükbaba ve babaanne ile birlikte yaşadıkları, bulundukları evde çocukların odalarının bulunmadığı ve anneyi özlediklerini ifade ettikleri rapor edilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davacı-davalı annenin çocuklara yönelik olumsuz bir tutum ve davranışının bulunmadığı, velayet görevini yerine getirebileceği, görüşlerini açıklama olgunluğuna erişen çocukların da anne ile yaşamak istediği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Nafaka-Tedbiren Velayet Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından, kendi boşanma davasının reddi ve kadının davaları yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 29.05.2018 günü temyiz eden davalı-karşı davacı ... ile vekili Av. ... ve karşı taraf davacı-karşı davalı ... vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur, velayet ve nafaka yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Dava tarihinden itibaren baba yanında olup 17.09.2009 tarihli ara kararı ile veleyeti tedbiren anneye verilen müşterek çocuk ...için anneye teslim tarihinden itibaren tedbir nafakasına hükmetmek gerekirken dava tarihinden itibaren tedbir nafakasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Tedbiren Velayet-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Davalı-davacı kadının katılma yoluyla temyizinin kaydı ve harcı bulunmadığından incelenmesine yer olmadığına, 2-Davacı-davalı kocanın temyizine gelince; Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden İbrahim'e yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 67.20 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.29.04.2010...
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; "Davacının velayetin verilmesi ve müşterek çocuğun ortak velayet altına alınmasına yönelik davasının reddine, müşterek çocuk ile davacı anne arasında her hafta cumartesi saat 10.00'dan takip eden pazar saat 18.00'a kadar, dini bayramların 2. günü saat 10:00'dan bayramın 3. günü saat 10:00'e kadar tedbiren yatılı şahsi ilişki tesisine " karar verilmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları, velayet, tedbiren velayet talebi ve kişisel ilişki yönünden; davalı-davacı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 23.12.2020 günü duruşmalı temyiz eden davacı-davalı ... vekili Av. ... ve karşı taraf temyiz eden davalı-davacı ... vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayet Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı baba tarafından, boşanma ile velayetleri anneye bırakılan, 02.02.2005 doğumlu Sude ve 12.07.2007 doğumlu Umut'un velayetlerinin değiştirilerek kendisine verilmesi talep edilmiştir. Mahkemece, 09.02.2010 tarihinde müşterek çocukların velayetlerinin değiştirilerek davacı babaya bırakılmasına hükmedilmiş, gerekçeli karar ise aradan 5 yıl gibi uzun bir süre geçtikten sonra davalıya tebliğ edilebilmiştir. Velayet kamu düzenine ilişkin olup; "re'sen araştırma ilkesi" geçerlidir. Küçüklerin velayeti 25.12.2009 tarihli ara kararı ile tedbiren davacı babaya verildiği halde, çocuklardan Sude'nin bu süre zarfında annenin yaşadığı Mersin'de eğitim ve öğrenimine devam ettiği anlaşılmaktadır....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı baba, boşanma kararı ile birlikte velayetleri davalı anneye bırakılan ortak çocuklar 11.02.2005 doğumlu .... ile 06.11.2006 doğumlu ....'in velayetlerinin değiştirilerek kendisine verilmesini talep etmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı anne tarafından temyiz edilmiştir. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; gerekçe kısmında yabancı mahkeme ilamının tenfiz ve tanınmasına karar verildiği, kararın 19/11/2020 tarihinde kesinleştiği, boşanma istemine yönelik uyuşmazlığın konusuz kaldığı anlaşılmakla boşanma talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yabancı mahkeme ilamında velayetin her iki eşe bırakılması sebebi ile konusuz kalmakla karar verilmesine yer olmadığına, müşterek çocuğun baba ile Belçika'ya dönmüş olması sebebi ile iştirak nafakasına karar verilmesine yer olmadığına, kadının yoksulluk nafakası, maddi-manevi tazminat taleplerinin reddine, kadının dava açmakta haklı olması sebebi ile yargılama giderlerinin erkeğe yüklenmesine, hüküm kısmında ise açılan davanın reddine, tedbiren velayet ve tedbir nafakalarının kararın kesinleşmesi ile birlikte kaldırılmasına karar verilmiştir....