Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından adli yardım talepli olarak temyiz edilmiştir. 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı erkek tarafından adli yardım talepli olarak temyiz edildiği, bu sebeple de temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin yatırılmadığı belirlenmiştir. Adli yardım, temyiz yoluna başvuru sırasında talep edilmekle; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, adli yardım talebini inceleme görevi Yargıtaya aittir. Adli yardım, 6100 sayılı Kanun’un 334 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan maddelere göre gerçek kişiler ile kamuya yararlı dernek ve vakıfların yararlanabileceği adli yardımın şartları, ödeme gücünden yoksun olma ve talebin açıkça dayanaktan yoksun olmamasıdır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 30/03/2015 NUMARASI : 2014/377-2015/206 Taraflar arasında görülen tedbir nafakası ve yardım nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 26.10.2015 günü oybirliğiyle karar verildi....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinin yerinde olup olmadığı, kadın yararına tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, af olgusunun ispatlanıp ispatlanmadığı, erkeğin delillerinin usulüne uygun şekilde toplanıp değerlendirilip değerlendirilmediği, kadının adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi şartlarının oluşup oluşmadığı, kadının mal rejiminden kaynaklanan alacak davası hakkında verilen kararın ve taşınmazlara yönelik ihtiyati tedbir talebinin kabul kararının yerinde olup olmadığı, vekâlet ücreti, harç ve yargılama giderlerine ilişkin düzenlemenin isabetli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır....
Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir. Kişi, kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise anılan yasa maddesinde sayılan kişilerden yardım nafakası isteyebilir. Ne varki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için gerekli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde TMK. 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 26/11/2020 NUMARASI : 2019/875 ESAS-2020/707 KARAR DAVA KONUSU : Yardım Nafakası KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilin anne ve babasının Kütahya Aile Mahkemesinin 2004/42 Esas ve 2004/1196 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, müşterek çocuk olan müvekkilin velayetinin anneye bırakıldığını ve babanın 50,00- TL iştirak nafakası ödemesine karar verildiğini, davalı babanın hükmolunan iştirak nafakasını zaman zaman ödediğini ve 2019 yılının yaz ayında ödemeye son verdiğini, müvekkilin lise son sınıf öğrencisi olduğunu, eğitim masraflarının ve ihtiyaçlarının arttığını, bu nedenle dava tarihinden itibaren aylık 1.000,00- TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar kesinleştikten sonra aynı miktarda yardım nafakası olarak devamına...
Aile Mahkemesi'nin 2019/358 esas sayılı dosya ile boşanma davasının devam ettiği, davacının 16/8/2000 tarihinde evlendiğini, 30/11/2010 tarihinde boşandığını, bu evliliğinden Nisa Nur isimli çocuğu olduğu, davalının, davacıya daha önceleri maddi katkı sağladığı, ancak davacının evlilik içinde başka bir kişiden çocuğu olduğunu öğrendikten sonra davalının davacıya maddi yardımı kestiği, her ne kadar davacının Konya 1.Aile Mahkemesi'nin 2011/362 esas 2011/877 karar sayılı dosya ile açtığı yardım nafakası davasından feragat etmiş ise de söz konusu davanın bu davada kesin hüküm teşkil etmeyeceği, zira her davanın açıldığı tarihteki durum ve koşullarına göre değerlendirme yapmak gerektiği, davacının ekonomik ve sosyal durumu değerlendirildiğinde davacı için yardım nafakası koşullarının oluştuğu, taraflar arasında anlaşmazlık ve soğukluk bulunması davacının çocuğunun babasının başka kişiden olmasının ortaya çıkmasının da yardım nafakasına etki etmeyeceği, tarafların ekonomik ve sosyal durumları...
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341/2 maddesi gereğince; ilk derece mahkemesince müşterek çocuklar lehine reddedilen aylık tedbir nafakası miktarı itibariyle, karar kesin olduğundan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 346. ve 352. maddeleri gereğince; davacının İSTİNAF DİLEKÇESİNİN REDDİNE, 2- Davacı vekilinin istinaf talebinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1b-2 maddesi gereğince; davacı kadının reddedilen tedbir nafakası yönünden KISMEN KABULÜ İLE, davacının reddedilen tedbir nafakası talebi ile müşterek çocuklar yararına hükmedilen tedbir nafakaları ile birlikte yargılama gideri ve vekalet ücreti de değişiklik göstereceğinden, ilk derece mahkemesi kararındaki yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin hükümlerin de kaldırılarak, yeniden bu yönlerden ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA, a-Davanın KISMEN KABULÜNE, dava tarihinden itibaren davacı kadın lehine aylık 300,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya...
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile birlikte davacı için ara karar ile aylık 300,00 TL olarak verilen tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren aylık 400,00 TL'ye yükseltilmesine, karar kesinleşinceye kadar devamına, karar kesinleştiğinde yardım nafakasına çevirilmesine, yardım nafakasının davacının üniversite öğretimi süresince devam etmesine, davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarının değerlendirilmesi sonucunda; Dava, yardım nafakası talebine ilişkindir. TMK.'...
Davalı-davacı kadın vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, kadın için verilen tedbir - yoksulluk nafakası ve maddi - manevi tazminat miktarını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Adli yardım talebinin kabulü açısından; Kadının ev hanımı olduğu, düzenli geliri olmadığı, adına kayıtlı hisseli taşınmazların bulunmasının adli yardım talebinin reddini gerektirecek düzeyde olmadığı, kadının adli yardım talebinin kabulünün doğru ve yerinde olduğu anlaşıldığından davacı-davalı erkek vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davacının Çankaya Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji bölümünde 1. sınıf öğrencisi olduğu, davalının Sağlık Bakanlığında memur olarak çalıştığı, aylık 4.000 TL gelirinin olduğu, diğer müşterek çocuk içinde 350 TL iştirak nafakası ödediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile dava tarihinden itibaren başlayarak mükerrer ödemeye yer vermemek üzere davacı T1 için aylık 500 TL tedbir nafakasının karar tarihine kadar devamına, karar tarihinden itibaren 750 TL yardım nafakası olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili adli yardım talepli istinaf dilekçesinde hükmedilen yardım nafakasının yetersiz olduğunu belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava; yardım nafakası ( TMK'nın 364 vd maddeleri) isteğine ilişkindir....