Tüm bu bilgiler ışığında somut olay irdelendiğinde; artırımı talep edilen yoksulluk nafakasının 24/02/2020 tarihinde kesinleşen boşanma ilamı ile belirlendiği, eldeki artırım davasının ise 23/02/2022 tarihinde açıldığı, davacının ev hanımı olduğu, davalının ise; emekli polis olduğu, adına kayıtlı tarla niteliğinde taşınmazlar ve bir adet otomobil olduğu, emekli maaşı aldığı anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince davacının yoksuluk nafakasının artırımına yönelik talebinin reddine karar verilerek hükmedilen yoksulluk nafakasının memur maaş artış oranında artırımına karar verilmesi uygun görülmemiştir....
Mahkemece iştirak nafakasının 230TL üzerinden artırılması gerekirken 200 TL üzerinden artırılması doğru görülmemiş ancak bu husus sonuca etkili olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, ...,00 TL fazla alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, ....04.2013 günü oybirliğiyle karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece davacı Filiz yönüyle açılan davanın reddine, davacı Rabia yönüyle açılan davanın kabulü ile eğitim-öğretim süresi boyunca aylık 750 TL yardım nafakasının dava tarihinden itibaren davalıdan alınarak davacı Rabia'ya verilmesine karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkemece müvekkili Filiz'in part time çalışması nedeniyle davasının reddine ilişkin kararın yerinde olmadığını, müvekkilinin çalışmadığını, bu nedenle kararın müvekkili lehine kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava Yardım Nafakasının ve Yoksulluk Nafakasının arttırılmasına ilişkin olup, davacı taraf, reddedilen yoksulluk nafakasının artırılması talebi yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile TMK'nın 197. maddesi gereği ayrı yaşama süresince aylık 750 TL tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin ve nafakanın her yıl üfe oranında artırılması talebinin reddine, dava tarihinden itibaren müşterek çocuk yararına takdir edilen 500 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamıyla karar kesinleştikten sonra TMK 197. Madde gereği ayrı yaşama süresinde tedbir nafakası olarak tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin ve nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılması talebinin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece takdir edilen nafaka miktarlarının az olması yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakasının Artırılması-Alacak-Ziynet ve Katkı Payı Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, manevi tazminat ve ziynet alacağı yönünden, davalı-davacı kadın tarafından ise, katkı payı alacağı davasının tefriki, para alacağına yönelik görevsizlik kararı, ziynetlerin reddedilen kısmı, Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesine dayanan maddi tazminat talebi hakkında karar verilmemesi ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına ve özellikle davalı-davacı tarafından usulünce talep edilmiş Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesine dayanan bir maddi tazminat talebi olmadığının anlaşılmasına...
AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak ve yoksulluk nafakasının artırılması ve yoksulluk nafakasının kaldırılması, iştirak nafakasının azaltılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, masrafların arttığını ,paranın alım gücünün azaldığını ileri sürerek aylık 250.00.- TL olan yoksulluk nafakasının 500.00.- TL ye, aylık 350.00.- TL olan iştirak nafakasının 700.00.- TL ye yükseltilmesine ve nafakaların her yıl artması için oran belirlenmesine karar verilmesini talep etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, çocuklar Eylül ve Nehir'in velayetinin anneye verilmesine, kişisel ilişki tesisine, kadın için aylık 800,00 TL yoksulluk nafakasına, çocuklar Eylül ve Nehir için aylık 400,00'er TL tedbir-iştirak nafakasına, kadın lehine 15.000,00 TL maddi, 15.000,00 TL manevi tazminata, kadının tedbir nafakasının artırılması ve çocuklar için talep etmiş olduğu tedbir nafakalarına ilişkin talebin reddine, kadının karşı davasının kabulü ile ziynetlerin aynen iadesine, olmadığı taktirde 69.867,00 TL'nin 20.000,00 TL'sinin dava tarihinden, geriye kalan 49.867,00 TL'sinin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle erkekten tahsiline karar verilmiştir....
Mahkemece, davacıya babasının ölmesinden dolayı aylık bağlanması, tarafların sosyal ve ekonomik durumuna göre yoksulluk nafakasının artırılması talebinin reddine, müşterek çocuklar için ise 150'şer TL olan iştirak nafakasının 200'er TL'ye çıkarılmasına karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının aşağıda belirtilen hususlar dışındaki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. Türk Medeni Kanununun 176/4.maddesi gereğince, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyeti gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Buna göre; nafakanın arttırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir....
Mahkemece; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile davacı yararına yüksek yoksulluk nafakası takdiri doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Ayrıca, mahkemece oluşturulan hükümde; iştirak nafakasının hangi tarihten itibaren artırılmaya başlanacağı belirtilmemiştir. 28/11/1956 tarih ve 15 E.- 15 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre nafaka ve nafakanın artırılması davaları kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili niteliğinde olup, davanın açıldığı tarihten itibaren hüküm ifade eder. Buna göre, iştirak nafakasının artırılmasına dava tarihinden itibaren hükmetmek gerekirken; bu tarihin belirsiz bırakılması da usul ve yasaya uygun bulunmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakasının Kaldırılması veya İndirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından; tedbir nafakasının indirilmesi, tedbir nafakasının arttırılması talebinin reddi ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı erkek boşanma davası ile birlikte daha önce ... 10. Aile Mahkemesi'nin 2011/996 Esas ve 2012/1395 Karar sayılı dosyası ile kadın lehine hükmedilen tedbir nafakasının kaldırılmasını aksi halde indirilmesini talep etmiş, mahkemece davacı erkeğin halihazırda bir kira geliri olmadığı, üzerine kayıtlı taşınmazı bulunmadığı ve emekli aylığı ile geçindiği gerekçesiyle kadın lehine hükmedilen 750 TL tedbir nafakasının 500 TL'ye indirilmesine karar verilmiştir....