Somut olayda talep edilen tedbir nafakasının miktarı 21.600 TL olup, bölge adliye mahkemesince tedbir nafakası davasına yönelik verilen karar kesindir. Bu nedenle tarafların temyiz dilekçesinin ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....
İlk derece mahkemesince hükmedilen tedbir nafakasının yıllık miktarı 13.200,00 TL olup karar tarihindeki kesinlik sınırı olan “58.800,00 TL'yi aşmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kalan para alacağına ilişkin karar kesindir. Açıklanan nedenle, davalı erkeğin tedbir nafakasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Davalı erkeğin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Ancak, bu yanılgının düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden ve Hakimin takdir yetkisi kapsamında kalmadığından, hükmün 2.fıkrasında yeralan; "...dava tarihi başlangıç tarihi olarak kabul edilerek ..." ifadesinin çıkarılarak yerine; "...kararın kensinleşmesini takip eden her yıl için iş bu tedbir nafakasının ÜFE oranında artırılmasına..." ifadesinin yazılması sureti ile hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki tedbir nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; tarafların evli olup, ayrı yaşadıklarını, davalının ......
.-2011/325 K.sayılı kararı ile, müşterek çocuğun velayetinin davacıya verilerek, çocuk lehine aylık 200 TL tedbir nafakasına hükmedildiğini, çocuğun büyüdüğü ve ihtiyaçlarının arttığını, özel okula gittiğini belirterek, 200 TL olan nafakanın 1500 TL'ye yüksltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili dilekçesinde; müvekkilinin gelirinde artış olmadığını, fotoğrafçılık yaparak geçimini sağladığını, davacının şirket ortağı olduğu ve gelirinin iyi olduğunu, talep edilen nafaka miktarının fahiş olduğunu, nafakanın artırılmasını gerektirecek nedenlerin bulunmadığını belirterek, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile aylık 200 TL olan tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 500 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; tedbir nafakasının artırılması istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun TMK.'...
Mahkemece; her ne kadar, davacının davasının mahkemenin 2012/635 E.sayılı dosyasındaki sebeplere dayandığı, bu konuda da kesinleşmiş hüküm bulunduğu, HMK'nun 114/1-i maddesi uyarınca aynı davanın önceden kesin hükme bağlanmış olmasının bir dava şartı olduğu gerekçesiyle HMK'nun 114/1-i ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş ise de; tedbir nafakasının her gün doğan ve işleyen haklardan olması ve miktarının (konusunun) değişmesi nedeniyle, önceki tarihli tedbir nafakasının reddine ilişkin mahkeme kararı maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; tarafların Çaycuma 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/552 Esas- 2010 /613 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, söz konusu karar ile davacı lehine 300 TL yoksulluk nafakasının hükme bağlandığını, aradan geçen sürede takdir edilen nafakanın ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını bu nedenle yoksulluk nafakasının 1000,00 TL' ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/02/2014 NUMARASI : 2013/918-2014/140 Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasının artırılması davasının yapılan yargılaması sonunda yerel mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, tarafların 2002 yılında boşandıklarını, boşanma kararı ile birlikte müvekkili lehine aylık 60,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, 2009 yılında yoksulluk nafakasının mahkeme kararı ile aylık 150,00 TL'ye çıkartıldığını, aradan geçen zaman içerisinde hükmedilen nafaka miktarının davacının ihtiyaçlarını karşılamakta yetersiz kaldığını ileri sürerek, aylık 150,00 TL olan yoksulluk nafakasının aylık 500,00 TL'ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, davacı için her ay için takdir olunan 250,00 TL tedbir nafakasının 29/.../2015 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere davalıdan alınarak davacıya verilmesine, hükmedilen tedbir nafakasının her yıl Ocak Ayı .... Gününden bir önceki ay için açıklanacak olan Tüketici Fiyat Endeksi(TÜFE) oranında artırılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde taraflarca temyiz edilmiştir. ...- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın tüm davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. ...-Hükmedilen nafakanın yıllık artış oranına ilişkin yerleşmiş ... Uygulamaları gözönünde bulundurularak "TÜİK tarafından açıklanan ÜFE" oranında artışına hükmedilmesi gerekirken "Tüketici Fiyat Endeksi(TÜFE)" oranında artırılmasına karar verilmesi bozmayı gerektirir....
Türk Medeni Kanunu'nun 197.maddesine göre ayrı yaşamakta haklı olan eş, diğer eşten tedbir nafakası isteminde bulunabilir. Tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenlemeler gereği eşler birliğin giderlerine güçleri oranında katılmak zorundadır (TMK.madde 186/son). Buna göre birliğin ortak giderleri olan kira, elektrik, yakıt, su ve benzeri giderlere davalı eş katılmak zorundadır. Bu bağlamda; tedbir nafakası miktarı tayin edilirken, birliğin giderlerine katılmada eşlerin "ekonomik güçleri" ile müşterek yaşam sırasında davalının eşine sağlamış olduğu yaşam düzeyi dikkate alınmalı, hakim; eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyelerinin ayrı yaşamaları halinde de korumaları gerektiğini gözetmelidir. Yasada nafakanın artırılabilmesi için kesin bir zaman dilimi aranmamıştır. Ayrıca, her dava açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilecektir. ./.....