İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI 1.İlk Derece Mahkemesinin 26.05.2022 tarih ve 2021/385 Esas, 2022/548 Karar sayılı kararı ile erkeğin, olumsuz kişiliğe sahip olduğu (fiziksel şiddet vs), ailesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığı, bu hususun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuklarla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 350,00 TL tedbir nafakası, 350,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakası, 300,00 TL yoksulluk nafakası, 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir. 2.İlk Derece Mahkemesinin 18.07.2022 tarihli ek kararı ile davalı erkek tarafından istinaf dilekçesinin süresinde sunulmadığından 6100 sayılı Kanun'un 346 ncı maddesi hükmü gereği davalı erkeğin istinaf...
Aile Mahkemesi'nin 2015/127 esas sayılı dosyasından verilen 07/10/2015 tarihli tedbir nafakası ara kararını ve aynı mahkemece bu davada verilen 2016/282 karar sayılı ve 21/04/2016 tarihli ilamı sunarak birikmiş tedbir nafakası alacağının tahsili için 29/05/2018 tarihinde genel haciz yolu ile ilamsız takip başlattığı, ara karar ile hükmedilen tedbir nafakasının 21/04/2016 tarihli boşanma ilamının 2. bendinde aynen hüküm altına alınarak ilama bağlandığı anlaşılmıştır. Boşanma ilamında hüküm altına alınan tedbir nafakasının tahsili için ilamın kesinleşmesi gerekmez. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 23/06/2020 tarih, 2019/8317 esas ve 2020/5332 karar sayılı ilamında ve önceki istikrar kazanın ilamlarında belirtildiği üzere; elinde ilam olan alacaklının ilamsız takip başlatması HMK'nın 29/1, İİK'nın 32. maddelerine ve dürüstlük kuralına aykırı olup, ilama bağlanan alacaklar için ilamsız takip yapılamayağı bu hususun re'sen dikkate alınması gerektiği benimsenmiştir....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; "davanın kısmen kabulüne, tedbir nafakası ile mükerrer tahsil edilmemek kaydıyla dava tarihinden itibaren davacı lehine aylık 2.000 TL yardım nafakası takdirine, fazlaya ilişkin talebin reddine, takdir edilen nafakanın her yıl Üfe oranına göre artırılması talebi hususunda karar verilmesine yer olmadığına, davacı kısıtlı için takdir edilen tedbir nafakasının kararın kesinleşmesine kadar aynen devamına" karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; vesayet makamından izin alınmadan dava açıldığını, vesayet altındaki davacının çalışabileceği ve annesinin ekonomik durumu dikkate alınmadan fahiş miktarda nafaka verildiğini, davalının diğer çocuk Ali'nin masraflarını da karşıladığını belirterek kararın kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Eğitimine devam eden reşit birey, kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise; anne ve babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki, bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde yoksulluğa düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Yoksulluğa düşme terimi açıkça çok sıkıntılı bir durumu ve ağır ekonomik koşulları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemelidir. Yoksa, yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinmelerinin sağlanması veya bir zenginleşme aracı olarak kullanılması söz konusu değildir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 14/02/2023 NUMARASI : 2022/580 ESAS - 2023/102 KARAR DAVA KONUSU : Yardım Nafakası KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili adli yardım talepli dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkilinin babası olduğunu, annesinin ise 24/01/2005 tarihinde vefat ettiğini, davalı babasının yeni bir evlilik yapıp müvekkili yok gibi davrandığını, üniversite öğrencisi olan müvekkilinin yardıma ihtiyacı olduğunu belirterek aylık 3.500 TL tedbir-yardım nafakasına ve nafakanın her yıl tüfe oranında artırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı cevap dilekçesinde davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde yoksulluğa düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Eğitime devam etmekte olan kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimi tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır....
-TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi neticesinde ise Dairemizin 27.05.2014 tarih ve 2014/1014 E. 2014/8301 K. sayılı ilamı ile ‘’ boşanma davası getirtilip, hangi aşamada olduğu saptanıp, yargılaması hala devam etmekte ise; birleştirme talebinin değerlendirilip, tartışılması gerektiği, ayrıca davadaki istem tedbir nafakası istemi olduğu halde, gerekçede yoksulluk şartlarının oluştuğundan bahsedilerek nafakaya hükmedilmiş olması; hükmedilen nafakanın kararının kesinleşmesine kadar tedbir, kesinleşmesinden sonra yardım olarak nitelendirilmiş olması da usul ve yasaya aykırı olduğundan’’ bahisle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulü ile, davacı lehine davanın açılma tarihinden hükmün kesinleşmesine kadar aylık 250.-TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Hüküm kesinleştikten sonra aylık 250,00....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; davacının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velayetlerinin anneye verilerek, baba ile çocuklar arasında şahsi ilişki tesisine, müşterek çocuklar lehine hükmedilen aylık 200,00'er TL tedbir nafakası ile aylık 250,00'şer TL iştirak nafakasının davalıdan tahsiline, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın lehine 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; yoksulluk nafakasının reddi, iştirak nafakası ve manevi tazminatın miktarına yönelik istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili; tanıkların dinlenmeden karar verildiğini belirterek, kararın tamamı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili adli yardım talepli istinaf dilekçesi ile; kusur belirlemesi, davanın kabulü ile boşanma, yoksulluk nafakasına hükmedilmemesi yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İstinaf yoluna başvuran davalı, istinaf dilekçesinde adli yardım talebinde bulunmuştur. Adli yardıma ilişkin usul ve esaslar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 334- 340. maddelerinde düzenlenmiş olup, aynı Kanunun 336/3. maddesine göre adli yardım talebi kanun yollarına başvuru sırasında Bölge Adliye Mahkemesine ya da Yargıtay'a yapılabilir....
SONUÇ: Davalının adli yardım talebinin yukarıda l. bentte gösterilen sebeple kabulüne, temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, adli yardım sebebiyle başlangıçta alınmayan temyiz ilam harcının ve 119.00 TL. temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.24.03.2014 (Pzt.)...