(YHGK 11.4.2007, E. 2007/12-179, K. 2007/198), (YHGK 19.1.1974; YHGK 1.5.1991) Bununla birlikte, TMK.nun 364/1.maddesinde düzenlenen, yardım nafakası, yardım etmediği taktirde yoksulluğa düşecek altsoyu, üstsoyu ve kardeşleri bulunan herkesin, bu kişilere olan yükümlülüğünü ifade etmekte olup, TMK.nun 197/2 ve madde 169'da düzenlenen tedbir nafakası ise boşanma ve ayrılık davası açılmadan önceki dönemde evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin taraflarca yerine getirilmemesi, birlikte yaşamaya ara verilmesi halinde ve reşit olmayan çocuklar yararına hükmedilen nafakadır. Somut olayda, davacı vekili dava dilekçesinde; davacı için aylık 700 TL yardım nafakasının davalıdan tahsilini talep etmiş, mahkemece hükmün 1 numaralı bendinde davacı için reşit olmadan önce takdir edilen iştirak nafakasının artırılması şekilinde hüküm kurulmuş ve aylık 390 TL iştirak nafakasının davalıdan tahsiline şeklinde karar verilmiştir. Mahkemece, talep iştirak nafakası olarak isimlendirilmiştir....
Somut olayda; Söke 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2007/425 Esas sayılı boşanma davası ile eldeki yardım nafakası davasının konuları, tarafları, dava sebepleri aynı değildir. Bu nedenle bu iki dava arasında derdestlikten söz edilemez. Söke 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2007/425 Esas sayılı dosyasının tarafları davacının anne ve babası olup, 07.06.2012 tarihli ilam ile davacının annesi ile babasının boşanmalarına karar verilmiş; müşterek çocuk 30.03.1993 doğumlu Oğuzhan için 18 yaşını doldurduğu tarihe kadar geçerli olmak üzere 200,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmiş; fazlaya yönelik talep reddedilmiştir. Red kararı iştirak nafakası talebine ilişkindir. Eldeki davada ise davacı ergin, Türk Medeni Kanununun 364/1 maddesi gereğince davalı babasından yardım nafakası talebinde bulunmuştur. TMK'nın 364/1 maddesi gereğince; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan alt soyuna nafaka vermekle yükümlüdür....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...davacının engelli olduğu, davalının yurt dışından emekli olup aylık 1.500- 1.600 Euro civarında gelirinin bulunduğu, zihinsel engeli gereği özel eğitim alması gibi ihtiyaçlarının olduğu, her ne kadar yurt dışında bir miktar engelli yardımı aldığı belirtilmiş ise de, annesinin gelirine ve yardım edebileceği miktara göre babasının da yardımına ihtiyacının olduğu anlaşılmıştır. Günümüz koşullarında paranın satın alma gücü, ekonomik şartlar, davalının da mali durumu göz önünde bulundurularak davacı için bir miktar yardım nafakası takdir edilmesi gerektiği"gerekçesi ile; "Davacının yardım nafakası davasının kısmen kabulü ile, dava tarihinden itibaren aylık 1000- TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur....
Somut olayda davacının ev hanımı olduğu, ailesinin yardım ile geçindiği, kızı ile birlikte kalıp kira ödediği, belinden rahatsız olduğu, davalının ise emekli olup, 800 TL geliri olduğu, kira ödediği, aracı bulunduğu, kredi taksiti ödediği, kira gelirinin olduğu anlaşılmaktadır. Evlilik birliğinin kendisine yüklediği görevleri yerine getirmeyen ve birlikte yaşamdan kaçınan kişi davalı olduğundan davacının ayrı yaşamakta haklı olduğu açıktır. Mahkemece tarafların gelirleri ile orantılı ve birlikte yaşadıkları geçim şartlarını sağlayacak uygun bir miktar tedbir nafakası takdir edilmesi gerekir iken; TMK 4.maddesinde düzenlenen hakkaniyet ilkesine uymayan ve davalının ödeme gücünü aşacak şekilde yüksek tedbir nafakası takdir edilmesi doğru bulunmamış; bozmayı gerektirmiştir....
Bu açıklamalar ışığında somut olay irdelendiğinde; Davacının üniversite hazırlık kursuna gittiği, ev hanımı olan annesiyle birlikte yaşadığı, davalının direksiyon hocası olarak çalıştığı, yeni bir evlilik yaptığı, 1.650,00 TL kira ödediği, 1 aracının olduğu, davacının annesi için 500,00 TL tedbir nafakası ile yükümlü olduğu, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, yardım nafakasının niteliği, davalının gelir durumu nazara alınarak hükmedilen yardım nafakası miktarının yüksek belirlendiği anlaşılmakla aylık 1.500,00 TL yardım nafakasının dosya kapsamına, hakkaniyete ve nafaka alacaklısının ihtiyaçlarına uygun olduğu değerlendirilerek davacının istinaf başvurusu kabul edilmiş, anılan miktar yardım nafakası olarak hüküm altına alınmış, nafakanın her yıl üfe oranında arttırılması ile davalının istinaf başvurusun kısmen kabulüne dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
Bölge Adliye Mahkemesi ...Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından tazminatların miktarı, yoksulluk nafakası talebinin reddi yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, tazminatlar ile tedbir nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-karşı davacı erkek temyiz dilekçesinde adli yardım talebinde bulunmuştur. Adli yardıma ilişkin usul ve esaslar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 334-340. maddelerinde düzenlenmiş olup, aynı Kanunun 336/3. maddesine göre adli yardım talebi kanun yollarına başvuru sırasında Yargıtaya da yapılabilir ve 337/1.madde uyarınca da duruşma yapmaksızın talep hakkında karar verilebilir....
Ö..için aylık 175 TL olan tedbir nafakanın dava tarihinden itibaren 225 TL'ye yükseltilmesine, tedbir nafakasının boşanma davasının kesinleşme tarihi olan 05.07.2012 tarihinden itibaren yoksulluk nafakası olarak devamına, H.. Ö.. lehine hükmedilen 150 TL yoksulluk nafakasının ise 200 TL'ye yükseltilmesine; Birleşen davanın ise, kısmen kabulü ile F.. Ö.. ve H.. Ö.. aleyhine açılan nafakanın kaldırılması davasının reddine, E.. Ö..'in nafakasının ise kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, davacı birleşen dosya davalısı, davasını açarken adli yardım talebinde bulunmuş, mahkemece talep yerinde görülüp, adli yardım talebi kabul edilmek suretiyle yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Ortak çocuk Ebru lehine daha önce açılan bağımsız tedbir nafakası davasında takdir edilmiş olan nafaka da ergin olduğu tarih itibariyle ortadan kalkmıştır. Mahkemece boşanma davasının açıldığı tarihte ergin olan ve yardım nafakası talebi de bulunmayan ortak çocuk Ebru yararına boşanma davası süresince geçici tedbir nafakası ve devamında iştirak nafakası tayini doğru olmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 10.09.2018 (Pzt.)...
Söz konusu tedbir nafakaları yapılan icra takibine rağmen borçlu tarafından ödenmediği ve yine borçlu tarafından haksız bir şekilde itiraz edildiği için işbu davayı açma zorunluluğu doğmuştur. Tedbir nafakası mahkemenizin de bildiği üzere boşanma davasının açıldığı tarihten itibaren işlemeye başladığı için ve söz konusu tedbir nafakaları halen borçlu tarafından ödenmediği için toplam borç miktarı 4.000.00 TL olmuştur. ( Faiz, masraf hariç takip çıkışı rakam ) Bu açıklamalar doğrultusunda ve mahkemenize sunacağımız Yozgat Aile Mahkemesinin 18/11//2021 tarihinde verdiği ara kararda da göreceğiniz üzere borçlu tarafından yapılan itiraz haksız ve kötü niyetlidir. Son olarak müvekkilin boşanma dosyasının da adli yardımlı olarak devam ettiğini belirterek iş bu dava için masrafların müvekkil tarafından karşılanması mümkün olmadığından adli yardım talebinde bulunuyoruz....
TMK 197 maddesi gereğince tayin edilen tedbir nafakası, evlilik birliğinin korunmasına ilişkin önlemlerden olup koşulların değişmesi halinde eşlerden birinin talebi üzerine kararda gerekli değişiklik yapılabilir. (TMK m.200) Bu nafakanın açıklanan niteliği gereği gelecek yıllarda artış miktarının karara bağlanacağına ilişkin bir düzenlemeye bu maddede yer verilmemiştir. Talep halinde gelecek yıllarda artış miktarı belirlenecek olan nafakalar iştirak (TMK m.182/3), yoksulluk (TMK m.176/4) ve yardım nafakası (TMK m.365/son)dır. Tedbir nafakası için bu mümkün değildir. Bu husus nazara alınmadan gelecek yıllarda artış miktarının karara bağlanması doğru bulunmadığından davalının bu yöne ilişkin istinaf isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir....