Dosya kapsamı ve istinaf talebi birlikte değerlendirildiğinde; davacının davalının kızı olduğu, dava tarihi itibariyle ve halen davacının Üniversite öğrencisi olduğu, işi ve gelirinin olmadığı, yerel mahkemece kararda yazılı nedenlerle davacı lehine yardım nafakasına hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, davalının bu konudaki istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir. Ancak, dava yardım nafakasına ilişkin olup, mahkemece hüküm kurulurken önce (1) nolu hüküm fıkrasında, dava tarihinden itibaren aylık 2.000 TL tedbir nafakası, sonra (2) nolu hüküm fıkrasında dava tarihinden itibaren aylık 2.000 TL yardım nafakası olarak karar verilmesi çelişkili olup, dava tarihinden itibaren sadece yardım nafakası niteliğinde nafakaya hükmedilmesi gerekir....
Tarafların ve dava dışı davacıya karşı nafaka yükümlüsü konumundaki annenin dosyaya yansıyan ekonomik sosyal durumları, davacının okul durumu, yaşı, ihtiyaçları, sağlık durumu, davacı ile aynı şartlarda okulu devam eden kardeşi Görkem Alara'nın boşanma kararı kesinleşmemiş ise de geçici velayetinin davalı babada olduğu, annenin de yardım nafakası yükümlülüğü bulunduğu hususları dikkate alındığında ilk derece mahkemesince belirlenen nafaka miktarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olduğu anlaşıldığından, davacının yardım nafakası miktarına yönelik istinaf talebinin reddine, davalının yardım nafakası verilmesi ve miktarına yönelik istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
nafakası dışında başkaca bir gelirinin bulunmadığını, davalı babanın TTK kurumundan emekli olup ayrıca ek işler yapmak suretiyle gelir elde ettiğini, belirtilen nedenlerle müvekkili için aylık 1.500 TL yardım nafakası takdir edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
/iştirak nafakası, davalı için aylık 400,00 TL tedbir/yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddi, 80.000,00 TL manevi tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
ve iştirak nafakası isteyebileceği, ilk derece mahkemesince yazılı şekilde davanın kabulüne, ortak çocuk Elçin'in velayetinin davacı anneye verilmesine, ortak çocuk Elçin yararına tedbir-iştirak nafakasına, keza davacı kadın yararına tedbir nafakası ile maddi-manevi tazminata karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla davalının tüm istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nun 353/1- b-1 m.sine göre esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
, yazılı şekilde ergin çocuk adına velayeten anne lehine yardım nafakası takdir edilmesi usul ve yasaya aykırı bulunduğundan davalının bu yöne ilişkin istinaf isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir....
DAVA Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin sorumsuz, ilgisiz olduğunu, hakaret ettiğini iddia ederek davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velayetinin anneye verilmesini, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı erkek tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi'nin verdiği kesin süre içerisinde tanık listesi sunulmadığı, bu haliyle kadının davasını ispatlayamadığının anlaşılmasına göre davanın reddine, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 400,00 TL tedbir nafakasına, kadının tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakası taleplerinin reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini talep etmiş,20.05.2013 tarihli dilekçesinde;mahkemece 1.000 TL olarak belirlenen tedbir nafakasının 750 TL olarak yeniden belirlenmesini,davalının davacıya ödeyebileceği azami miktarın 750 TL olduğunu belirtmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile davacı lehine aylık 1.000 TL yardım nafakasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yardım nafakası talebine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 364/1 maddesine göre; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan alt soyuna nafaka vermekle yükümlüdür. Aynı kanunun 365. maddesinin 2.fıkrasında davanın; davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibaret olduğu düzenlenmiştir....
Kadın için tedbir-yoksulluk nafakası verilmesi açısından; Kadın lehine tedbir nafakası takdirinde bir hukuka aykırılık bulunmadığı, takdir edilen miktarın ise günün ekonomik şartlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına ve hakkaniyete uygun olduğu, ancak tahsilde tekerrüre sebebiyet verilmemek kaydıyla tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken infazda tereddüte yol açacak şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu anlaşıldığından davacı kadın için tahsilde tekerrüre sebebiyet vermemek kaydıyla dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 450,00TL tedbir nafakasına karar verilmiş olup, davalı erkek vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir....
TMK 197.maddesi uyarınca talep edilen tedbir nafakasında davacı kadının birlikte yaşamaya ara verilmesinin haklı bir sebebe dayandığı hususunu ispatlaması gerektiği, bu hususun da yapılan yargılama sonucunda belli olacağı, bu nedenle yargılama süresince kadın lehine tedbir nafakası hükmedilmesinin hatalı olduğu, yargılama sonucunda davasını ispat edecek kadın için belirlenen tedbir nafakasına dava tarihinden itibaren hükmedilmesi gerektiği, mahkemece ise hatalı değerlendirme sonucu dava tarihinden itibaren 400 TL tedbir nafakası karar kesinleştikten sonra 1000 TL tedbir nafakası şeklinde iki ayrı hüküm kurulduğu görülmüştür....