DAVA Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile 2016 yılında evlendiklerinin, bu evlilikten bir ortak çocuklarının olduğunu, davalı ile evlendikleri günden beri hiç bir konuda anlaşamadıklarını, boşanmalarına karar verilmesini, ortak çocuğun davalının yanında olduğunu, velâyetinin davalıya verilmesini kabul ettiğini, velâyeti davalıya verilecek olan ortak çocuk için aylık 500,00 TL dava tarihinden itibaren tedbir, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra iştirak nafakası ödemeyi ve ayrıca davala için 1.500,00 TL dava tarihinden itibaren tedbir, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra yoksulluk nafakası ödemeyi kabul ettiğini, bunların dışında boşanma davası nedeniyle davalıdan herhangi bir şekilde, tedbir ve yoksulluk nafakası, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları gereği maddî ve manevî tazminat, ev eşyası, çeyiz eşyası, takı alacağı, mal rejiminden kaynaklanan alacak, yargılama gideri talebinin olmadığını,...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Bağımsız Tedbir Nafakası-Yardım Nafakası-Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalılar vekili tarafından maddi tazminatın miktarı, boşanma kararının ve yardım nafakasının kesinleşme tarihi yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, maddi ve manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-karşı davalılar vekili, boşanmaya ve yardım nafakasına dair hükümlerin kesinleşme şerhi yönünden temyiz incelemesi talep etmiş ise de; hükmün kesinleştirilmesi mahallinde düzeltilebilir idari nitelikte bir işlem olduğundan, temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı-karşı davalının diğer temyiz itirazları ile davalı-karşı davacı erkeğin temyiz itirazlarının incelenmesine...
TMK.nun 364.maddesinde “Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. Kardeşlerin nafaka yükümlülükleri, refah içinde bulunmalarına bağlıdır. Eş ile ana ve babanın bakım borçlarına ilişkin hükümler saklıdır” düzenlemesi yeralmaktadır. Yardım nafakası belirli yakınlıktaki hısımların birbirlerine yardım etmesini gerekli kılan ahlak kuralının bir hukuk kuralı durumuna getirilmesidir. Burada hısımlığın tanımlanması gerekir. “Hısımlık, gerçek kişiler arasında kan bağından ya da yasada öngörülen hukuki işlemlerden doğan ve hukuk düzenince kendisine bazı sonuçlar bağlanan yakınlık ilişkisidir.” (Zevkliler, Aydın; Kişiler Hukuku Ankara 1981, s.199) Kan (soy) hısımlığı ise; birbirinin soyundan ya da ortak bir soydan gelenler arasındaki hısımlığa denir. (TMK 17.madde). Yardım nafakası yükümlülüğü, belli kan hısımlarına (ve bir de evlad edinenle evlatlığa) yükletilmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından velayet, tedbir ve iştirak nafakası ile vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Bölge adliye mahkemesince duruşmalı olarak yapılan yargılama sonucunda davalı-davacı erkeğin istinaf istemi kabul edilmiştir. Yapılan yargılamaya davalı-davacı vekili dilekçe yazmak suretiyle katılmış ve yargılamaya hukuki yardım yapmıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince; yardım nafakası koşullarının gerçekleştiği belirtilerek, davanın kısmen kabulü ile dava tarihinden itibaren aylık 300,00 TL tedbir nafakasının kararın kesinleştiği tarihten itibaren yardım nafakası olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine, nafakanın takip eden yıllarda her yıl Ocak ayında Tüik tarafından açıklanan yıllık ÜFE oranında artırılarak ödenmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, davanın reddedilen bölümü yönünden istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE : Dava, yardım nafakası talebine ilişkindir. Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler (TMK m.328/2). Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür (TMK m.364/1)....
/yoksulluk nafakası, müşterek çocuklar lehine ayrı ayrı 1.000'er TL tedbir/iştirak nafakası, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle davacı lehine 50.000 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yardım nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin annesi ve babasının . Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, müvekkilinin davalının kızı olduğunu, müvekkilinin 18 yaşını doldurduğunu ve üniversitede okuduğunu, davalının müvekkiline karşı maddi manevi bir katkıda bulunmadığını belirterek davanın kabulü ile müvekkili için aylık 1.000-TL. tedbir nafakası bağlanmasını dava sonuçlandıktan sonra da yardım nafakası olarak devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Tedbir nafakası takdirine, hükmedilen nafakanın ileri ki yıllarda hükmedilen tedbir nafakasının TÜİK. tarafından açıklanan ÜFE oranında artırılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir....
SAVUNMA: Davalı-karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; asıl davanın reddine, açtıkları karşı davanın kabulü tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocuğun tedbiren ve dava sonu velayetinin müvekkiline verilmesine, müşterek çocuk için aylık 750,00 TL tedbir-iştirak nafakası, müvekkili lehine aylık 750,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddi, 150.000,00 TL manevi tazminat takdirine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Türk Medeni Kanununun 197’nci maddesi gereğince tayin edilen tedbir nafakası, evlilik birliğinin korunmasına ilişkin önlemlerden olup, koşulların değişmesi halinde eşlerden birinin talebi üzerine kararda gerekli değişiklik yapılabilir (TMK.md.200). Bu nafakanın açıklanan niteliği gereği gelecek yıllarda artış miktarının karara bağlanacağına ilişkin bir düzenlemeye bu maddede yer verilmemiştir. Talep halinde gelecek yıllarda artış miktarı belirlenecek olan nafakalar, iştirak (TMK.md.182/3), yoksulluk (TMK.md.176/4) ve yardım nafakası (TMK.md.365/son) dır. Tedbir nafakası için bu mümkün değildir. Bu husus nazara alınmadan, nafakanın gelecek yıllarda artış miktarının karara bağlanması doğru bulunmamıştır. Ne var ki, kanuna uymayan bu husus hakkında yeniden yargılama yapılmasına da ihtiyaç bulunmadığından, bozma yapılmamış hükmün bu bölümünün düzeltilmesi uygun bulunmuştur (HUMK.md.438/7)....