CEVAP Davalı kadın cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine, boşanmaya karar verilmesi halinde de çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocukların her biri için aylık 600,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına ve kendisi için aylık 800,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 75.000,00 TL maddî, 75.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. III....
Bu bağlamda tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına tedbir nafakası talep eden kadının yaşına ve ihtiyaçlarına, hakkaniyet ilkesine göre dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 500,00 TL tedbir nafakasının makul olduğu değerlendirilmiş, kadının tedbir nafakasına yönelen istinafı kabul edilerek anılan miktar tedbir nafakası olarak hüküm altına alınmış ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
(TMK. md.197) Buna göre, mahkemece; davacı (kadın) yönünden hükmedilen nafakanın tedbir nafakası olarak nitelendirilmesi doğru ise de; müşterek çocuk yönünden hükmedilen nafakanın iştirak nafakası olarak nitelendirilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Ne var ki, kanuna uygun olmayan bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükümde yer alan “...iştirak nafakasının..." ifadelerinin çıkarılarak yerine "...tedbir nafakasının..." ifadelerinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, HUMK'nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 30.11.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından boşanma, yetki itirazı, tedbir nafakası miktarı ve adli yardım talebi kapsamında vekil tayin edilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı kadın süresinde sunduğu cevap dilekçesi ile adli yardım talebinin kabulü ile adli yardım talebi kapsamında tarafına vekil tayin edilmesini talep etmiş, yerel mahkeme tarafından 23.02.2015 tarihli celsede "Davalının Adli Yardım Talebinin kabulüne, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere davalı yönünden yapılması gereken yargılama giderlerinin şimdilik suç üstünden karşılanmasına, "karar verildiği halde HMK 335/1-ç gereği dayalı kadının adli yardım talebi kapsamında avukat talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken; bu konuda bir karar verilmemesi usul ve yasaya aykırıdır....
II hükmüne göre velâyetin kullanılması kendisine “verilmeyen eş” çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu için davacı vekili tarafından ancak “iştirak nafakası” verilmesi istenebilir. Değerli çoğunluk davacının “tedbir nafakası” isteğinin bulunduğu düşüncesindedir. Boşanmış eşler hangi sebeple olursa olsun ortak çocukları için “tedbir nafakası” değil sadece “iştirak nafakası” isteyebilir. Açıkladığım gerekçelerle değerli çoğunluğun “farklı görüşüne” katılmıyorum....
-TL tedbir nafakası, müşterek çocuk Sinem için aylık 1.000,00.-TL tedbir nafakasına hükmedilmesi, adli yardım taleplerinin kabulüne karar verilmesi istemiyle istinaf kanun olu başvurusunda bulunmuştur....
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan sebeplerle; I-Davalı T3 adli yardım talebinin kabulüne, II-Davalı T3; kadının reddedilen tedbir nafakası taleplerine, çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının miktarına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile, Şarkikaraağaç Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 20.09.2021 tarih, 2020/190 esas ve 2021/181 karar sayılı kararının kadının reddedilen tedbir nafakası talepleri ile çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının miktarı yönünden KALDIRILMASINA ve Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1- b,2 maddesi uyarınca bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm tesisine, "Davalı T3 tedbir nafakası talebinin kısmen kabulü ile dava tarihi olan 17.11.2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 400,00 TL tedbir nafakasının (TMK md. 169) davacı T1 alınarak davalı T3 verilmesine, tedbir nafakasının kararın kesinleştiği tarihte sona ermesine,'' "Velayeti anneye verilen müşterek çocuk Hasan Rüzgar için dava tarihi olan 17.11.2020 tarihinden, boşanma kararın kesinleştiği tarihe kadar...
, aylık 4.600,00 TL yardım nafakası ödenmesinin hakkaniyet ilkesi ile bağdaşmayacağını belirterek davanın reddini talep etmişlerdir....
-TL tedbir ve dava sonunda yardım nafakasına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; davacının kendisine karşı şiddet eylemi uyguladığını, gelir ve giderleri dikkate alındığında da talep edilen nafaka miktarının yüksek olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, yardım nafakası talebine ilişkindir. TMK.'nun 328/1.maddesinde; "çocuk ergin olduğu halde eğitime devam ediyorsa, ana ve babasının durum ve koşullarına göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler", TMK.'nun 364/1.maddesinde; "herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür", TMK.'...
İlk derece mahkemesince; davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocuk Niyazi Ertonga'nın velayetinin davacı anneye bırakılmasına, velayeti anneye verilen müşterek çocuk ile baba arasında şahsi ilişki tesisine, müşterek çocuk Hüseyin Ertonga'nın velayetinin davalı babaya verilmesine, velayeti babaya verilen müşterek çocuk ile davacı anne arasında şahsi ilişki tesisine, ara karar ile müşterek çocuk Niyazi yönünden hükmedilen 200,00- TL tedbir nafakasının karar kesinleştiğinde iştirak nafakası olarak devamına, 300,00- TL tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere davalıdan alınarak davacı kadına ödenmesine, karar kesinleştiğinden yoksulluk nafakası olarak devamına, fazlaya dair talebin reddine, 15.000- TL maddi ve 15.000- TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacı kadına ödenmesine karar verilmiştir. Dava; evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma talebine ilişkindir....